English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ A ] / Ala

Ala traducir portugués

3,860 traducción paralela
Ama bu şu an içinde olduğumuz durumu çözmüyor er ya da geç Karen patronunun psikiyatri koğuşunda kan kaybediyor olduğunu öğrenecek ve elimizde masaya sürecek kartımız kalmadı.
Mas isso ainda não resolve o problema que temos agora! Ou seja, mais cedo ou mais tarde... A Karen vai descobrir que o seu chefe... está a sangrar na nossa ala psiquiátrica, e não vamos ter mais nenhuma carta na manga.
İstediğin gibi hakaret et ama Ala Wai Kanalı'na balıklama atlayan ben değilim sensin.
Podes insultar-me à vontade, mas não fui eu que mergulhei no canal Ala Wai. Foste tu.
Jennifer Brooks üç ayrı hastanede yanık ünitesinde hemşireymiş.
Jennifer Brooks era enfermeira na ala dos queimados em três hospitais.
Briarcliff'le ilgili hayallerimden biri de çocuk koğuşu açmaktı.
Um dos meu sonhos, para Briarcliff, sempre foi ter uma ala para crianças.
Ben, Doktor Arthur Arden, Briarcliff'in verem koğuşunun uzman hekimiyim.
Sou o Dr. Arthur Arden, médico supervisor da ala de tuberculose de Briarcliff.
Bir kanadın yenilenmesine yardım ettim.
Ajudei a pagar por uma ala...
Bu sabah Ala Moana'daki sanat galerisine girdiler.
Uma galeria de arte foi assaltada esta manhã em Ala Mana. - E?
Kadın doğum bölümü mesela, genellikle ıstırap dolu çığlıklar atan hamilelerle doludur.
A ala da maternidade, principalmente, está cheia de gritos agonizantes de mulheres em trabalho de parto.
Ama daha derinlere inmenin bir yolu olabilir. Ama onu daha uygun bir tesise nakletmemiz gerekiyor. New York akıl hastanesinde güvenli bir birim var.
Penso que deve ter uma maneira de irmos mais fundo, mas precisamos levá-lo a um lugar mais apropriado, e o Hospital Psiquiátrico tem uma ala de segurança.
Duncan Fromsley'i asgari güvenlikteki bir hapishaneye transfer etmek istiyorum.
Gostaria que transferisse o Duncan Fromsley para uma ala de segurança mínima.
En son 15 : 30'da B kanadındaki 826 nolu hücrede görüldü.
Ela foi vista pela última vez na ala B, cela 826 às 15h30.
Güney kanadında 7. yüzyıldan Peloponez eşya koleksiyonu varmış.
Ala Sul, eles estavam a expor uma coleção do Século 7. Itens do Peloponeso.
C kanadında olacağız.
Vou estar na Ala C.
Amerikan halkının şu sorunun cevabını almaya hakkı var bence. Hollis Doyle gibi bir adamın Batı Kanadı'na bu kadar sık girip çıkmasının sebebi ne?
Acho que os americanos merecem saber o que um homem destes está a fazer com o acesso quase ilimitado à Ala Oeste.
Gece geç saatte Batı Kanadı'ndan gelen telefonları bile biliyorlar!
Sabem tudo das chamadas nocturnas da Ala Oeste!
- Oval Ofis'in altı metre ötesi.
- Ala Oeste.
Bilim dalında senin çeşitli iletişim sinyalleri hakkında yapmış olduğun teoriyi araştırıyordum.
Estava na ala de ciências a pesquisar a tua teoria... sobre vários sinais de comunicação.
Adınızın verildiği bir kardiyoloji bölümü olmasının yararlarından biri işte.
São as vantagens de ter a ala de cardiologia com o seu nome.
Sen neredesin? Dmitri'nin güvenli odasında, koridorun batı kanadında.
No quarto secreto do Dmitri, no fim da ala ocidente do hall.
Ala yapmamaları gereken tek bir şey vardı.
Havia uma coisa que sempre lhes ensinavam.
Ayrıca ailesinin daha çocukken onu genç psikiyatri koğuşunda yatırmaya çalıştığı yazıyor.
Também diz que os seus pais tentaram interná-lo numa ala psiquiátrica para adolescentes.
Seni tımarhaneye kapatabilirlerdi.
Podia ter sido internado na ala de Psiquiatria.
Bu seni güvenlikli bölüme sokacaktır.
Vai levar-te até à ala da segurança.
İzleme yapmak için Ala Moana'ya gitmiş.
O seu escritório coloca-o em Ala Moana.
Hücreye giderken öldürdüğün adam.
Mataste-o na ala das celas.
- 5150 gözetiminde.
- Está na ala psiquiátrica.
Önemli binaların planlarını saklıyoruz fakat ala ala Wall Street yakınlarındaki Hanover Meydanı'na ait birkaç planı indirmiş.
Temos plantas de alguns prédios importantes, mas ela levou detalhes de engenharia do quarteirão 1400 da Hannover, perto de Wall Street.
Partinin tutucu kanadını kontrol altında tutmak için bize ihtiyacınız var. Bir yandan radikallerle haşır neşir olup Thaddeus Stevens'ın çetesiyle kaynaşırken, bizden de yardım istiyorsunuz.
Você precisa de manter a ala Conservadora do Partido controlado... enquanto trapaceia os radicais e se alia ao grupo do Thaddeus Streven,
Mahkum dostların ziyarete çok heyecanlılar. Kanadı kapatmak zorunda kaldık.
Os reclusos estão tão excitados com a tua chegada, que tivemos que fechar a ala.
O yüzden transfer edilene kadar genel kanatta kalman gerekiyor.
Por isso vais ter que permanecer na ala normal, até seres transferido.
South Hall Kütüphanesi bir kilise. Bunlar da kutsal varlıklar. Tarihin en önemli metinlerinin orijinal çift yapraklı halleri.
A biblioteca da Ala Sul é uma igreja e estes são os sacramentos, exemplares originais dos textos mais importantes da história.
Güney Antre Kütüphanesi kilisedir ve bunlar da kutsal emanetler.
A biblioteca da Ala Sul é uma igreja e estes são os sacramentos...
Bunu pek ala biliyorum.
Conheço as movimentações.
Burası on özel odasıyla Sör Reginald Wilson koğuşu.
Esta é a Ala Sir Reginald Wilson, com 10 quartos privados.
Bir diğeri, İsveç'teki aşırı sağcı bir grup ona tuzak kurmuştu.
Outra, foi um grupo maldoso da ala direita da Suécia que conspirara contra ele.
Anna -... iyi para alır, sağcı CIA'in İsveç'teki yemi.
Anna -... ala direita da CIA bem financiada na Suécia. Veredito :
Stanbrook Askeri Hastanesinden kaçtı.
"Fugiu da Ala de Segurança do Hospital Militar de Stanbrook."
Bu kanattaki mobilyaları ne yapmayı düşünüyorsunuz?
O que decidiu fazer com a mobília desta ala?
- Neden? Misafir odamız yok mu?
Nós temos uma ala para visitas.
Aslında bu koridorda değilim. Burası hizmetlilerin kaldığı blok.
Bem, na verdade, eu não estou no fim do corredor porque tu estás na ala dos criados.
Tam bilmiyorum, doğu yakası yanıyor.
A ala leste inteira está a arder.
Allah...
Alá...
Allah senin silahlarını aldı.
Alá, levou as tuas armas.
Belki o beyaz şeytanları kandırabilirsin ama Allah'ı kandıramazsın.
Podes tentar enganar os demónios brancos... Mas não podes enganar Alá.
Bu yüzden kendini bana bu kez de Allah ismiyle tanıttı.
E voltou a ser-me apresentado, desta vez com o nome de Alá.
Ve de Allah ile Muhammed Peygamberin adını açık havada söylemek istiyorum.
E quero poder dizer o nome de Alá e do Profeta Maomé ao ar livre.
Allah seninle olsun.
Que Alá te proteja.
Allah-ü Ekber. Evet.
Alá é grande.
Mistik bir gölün kıyısında, neon kumların özerinde süzülen bir kuğu olacaksınız.
Continuará a ser um cisne num lago místico de alá Nas areias de néon
Güneybatı Kanadı.
ALA SUDOESTE
- İki adamım öldü! - Allah yolunda.
Dois dos meus homens foram mortos - estão com Alá.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]