English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ A ] / Arkadaş mıyız

Arkadaş mıyız traducir portugués

801 traducción paralela
- Yine arkadaş mıyız?
- Somos amigos?
Arkadaş mıyız?
Amigos?
Arkadaş mıyız demek istiyorsun?
Perguntas se ainda seremos amigos?
- Pekala yeniden arkadaş mıyız? - Elbette öyleyiz.
- Muito bem, voltamos a ser amigos?
Arkadaş mıyız?
Somos amigos?
- Yakın arkadaş mıyız?
- Somos amigos íntimos?
Hâlâ arkadaş mıyız?
- Ainda somos amigos?
Hala arkadaş mıyız Doktor?
Amigos, doutor?
Arkadaş mıyız?
Não devemos lutar.
Hala arkadaş mıyız?
Ainda somos amigas?
- Hala arkadaş mıyız?
- Eu e tu somos amigos?
- Arkadaş mıyız?
- Amigos? - Sim.
Arkadaş mıyız?
Amigos.
Lütfen beni affedin, ama arkadaş olamaz mıyız?
Por favor, esqueça isso, mas podemos ser amigos?
Sadece 3 yıl mı geçti? Sevgili günlük. Madem ikimiz çok yakın arkadaş olacağız sana hakkımdaki her şeyi anlatarak başlıyorum.
" Querido diário, já que seremos grandes amigos... começarei contando tudo sobre mim.
Var sayalım bu 5.000 yıl önce arkadaşımız Apollo gibi yaratıklar kesinlikle dünyayı ziyaret ettiler ve klasik Yunan mitlerinin temellerini oluşturdular.
Suponhamos que, há 5.000 anos a Terra tenha sido visitada por criaturas como o nosso amigo Apolo e que tenham criado a base dos mitos gregos clássicos.
Buraya kazara 6 yıl önce düşen 47 arkadaşımızı aramaya geldik.
Viemos à procura de 47 amigos que se perderam aqui há seis anos.
Eğer güneşi yeniden görmeyi ve gümüş yıldızını istiyorsan,... arkadaşımızı serbest bıraksan iyi olur.
Se quer que essa estrela de lata volte a ver a luz do dia, é melhor soltar o nosso amigo.
Bir tanesi arkadaşımızı yıldırım misali çarpıverdi.
Uma delas atingiu o nosso amigo como um raio.
Askerlik arkadaşı mıyız?
És meu amigo? Não.
Kız arkadaşıyım.
Sou a namorada dele.
Sence sadece arkadaş olarak kalamaz mıyız?
Achas que alguma vez poderemos ser só amigos?
Babanızın bir arkadaşıyım.
Eu era amigo do seu pai.
Sen bırakırsan, bırakırım. Bugün arkadaş olduğumuzu anımsamalıyız.
Hoje, acima de tudo devemos lembrar-nos que somos amigos.
- Ben kız arkadaşıyım.
- Sou a namorada.
Belki de ben, sanırım, kız arkadaşıma sahte bir cédula yaptırmalıyım.
Talvez eu falsifique uma cédula para a minha namorada.
Biz 15 yıldır burda yaşıyoruz ve bizim de hiç arkadaşımız yok.
Nós vivemos aqui há 15 anos e não temos amigos.
Anlıyor musun? Böyle şeyler için, arkadaşım eğitimli olmalıyız. Ki bize bir şey bir kere söylensin.
Por isso, meu amigo devemos educá-los de modo... a que seja suficiente dizer-lhes as coisas apenas uma vez.
Arkadaş olamaz mıyız?
Não podemos ser amigos?
Ben kız arkadaşıyım.
A namorada dele. - Billy Kopeche.
Kabine geleyim demiyorum ama en azından arkadaş olamaz mıyız?
Já não peço para entrar na tua cabine... mas não podíamos ao menos ser amigos?
Ben kızınızın iş arkadaşıyım.
Olá, sra. Howe?
Artık arkadaş olamaz mıyız?
Não podemos ser só amigos?
İç çamaşırsız yırtık kot pantolon giyen ve siyah kapüşon takan herkes kötü arkadaş değildir. Hayatım.
Nem toda a gente com calças rasgadas e sem roupa interior é uma má influência, querido.
Beş yıldır kız arkadaşım olmadı.
Há cinco anos que nao tenho namorada.
Sen sadece kullanılmayan bir pas yığını gibi vaktimizi ve paramızı boşa harcadın yeniden yapıyorsun, arkadaşım.
Tu és da mesma maneira, absoleto, como aquela ferrugem ali... que fizeste perder o nosso tempo e o nosso dinheiro reconstruido-o, meu amigo.
- oh, hadi baba, yapma söz veriyorumki çok eğleneceğiz aslanları görmeye gideceğiz gelemem. bugün kız arkadaşım Bea'nin doğum günü oh, kız arkadaşın var mutlu yıllar, Bea oda bizimle beraber gelebilir tüm arkadaşların için yerimiz var - git başımdan!
- Deixa-me em paz!
- Lillian, sadece arkadaş olamaz mıyız?
- Lillian podemos ser só amigos?
Çünkü babanın kız arkadaşıyım.
Porque sou a namorada do teu pai.
Biz takım arkadaşıyız.
Somos uma equipa.
İlk önemli adım, kız arkadaşınızı evinden almaya hazırlıklı olmaktır. Kız arkadaşınız kapıyı açtığında süzme bir salak gibi görünmemeye çalışın.
O primeiro passo a dar, se vai levar alguém pra sair é não parecer um idiota quando ela abrir a porta.
Milhouse ve ben....... kulakları kıllı ve dişsiz iki ihtiyar olduğumuzda da arkadaş olacak mıyız?
Será que o Milhouse e eu seremos amigos... até sermos velhos desdentados, e com pêlos nas orelhas? "Não contes com isso"
Milhouse ve ben okulu bırakıp Aptal Amcasız bir hayata başladığımızda arkadaş olacak mıyız?
Será que o Milhouse e eu seremos amigos quando formos reprovados no liceu... e a viver do tio parvo? "Parece-me duvidoso"
"ÇOK ŞÜPHELİ GÖRÜNÜYOR" Milhouse ve ben gün sonunda arkadaş olacak mıyız? "HAYIR"
Será que o Milhouse e eu seremos amigos até ao fim do dia?
Yıllardır görmediğimiz bir arkadaşımız yemeğe gelmişti.
Um amigo que não víamos há anos apareceu para jantar.
Çocuklarınız. Çocuklarınızın bir arkadaşıyım.
Sou amigo dos vossos filhos.
Ben Marco'nun kız arkadaşıyım.
Perdoe-me, ex-namorada, graças a si.
Amcanızın arkadaşıyım.
Sou amigo do seu tio.
Bayanlar ve baylar ilk olarak sevgili rahmetli arkadaşımız Andrew Marsh'a kadeh kaldırmalıyız.
Mesdammes et Messieurs, para começar, penso que é adequado fazermos um brinde ao nosso querido e falecido amigo, Monsieur Andrew Marsh.
Aslında, arkadaşımız Marritza'yı ziyaret etmek üzereydim.
Na verdade, ia agora mesmo visitar o nosso amigo Marritza.
İki arkadaşım nişanlandı ama farklı yıldız gemilerine atandılar.
Dois amigos meus da academia ficaram noivos apesar de saberem que iam para naves diferentes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]