Babam geldi traducir portugués
423 traducción paralela
Babam geldi!
É o papá!
Ah, babam geldi.
Aí vem o Pai.
Sonra babam geldi ve adamı yere fırlattı.
Mas o pai agarrou aquele homem e atirou-o ao chão.
Babam geldi. - Ne güzel, baban geldi.
- Genial, é o Papá.
Bakın, babam geldi.
Olhem, é o Papá!
Gitmeliyim babam geldi
Olha, chegou o meu pai.
Gitmeliyiz babam geldi.
Vamos, o meu pai está ali.
Babam geldi.
Aqui está ele.
Anne! Babam geldi!
Mãe, o pai chegou!
Babam geldi.
O pai voltou!
Babam geldi!
Olá, papai!
- Anne, babam geldi!
Mamã, o papá chegou!
babam geldi, çabuk yanına git!
O meu pai está aqui. Vai para ali rápido!
Babam geldi.
O papá está aqui.
Babam geldi!
O papá está aqui!
- Baba! - Anne, babam geldi.
- Mãe, o pai chegou.
Babam geldi.
- O pai chegou.
Anne, babam geldi.
- Mãe, o pai chegou.
Babam geldi.
O pai chegou!
Babam geldi.
- O pai chegou! - Pai!
Bak babam geldi!
- O que é que estás a fazer de calções?
Anne, babam geldi.
Mamãe, papai está em casa.
Üzgünüm, babam geldi sandım.
! Desculpem, pensei que o meu Pai estava aqui.
Babam geldi!
É o pai!
Anne, babam geldi.
Olá, Mamãe, é papai.
Babam geldi.
Papai chegou!
Anne, anne, babam geldi.
Mamãe, mamãe, papai chegou!
Babamın. Hediye geldi.
É do meu pai, é uma recordação.
Babam geldi!
- É o velho!
Rosario, Babam atıyla geldi.
Rosário, vem buscar o cavalo do pai.
Annem ve babam, Batı'da bir çiftlikleri olsun isterdi ve ellerinden en fazla bu kadarı geldi.
Os meus pais queriam uma fazenda no Oeste, e só conseguiram chegar até aqui.
Babamız geldi.
É o pai!
Babam da geldi.
E o meu pai também.
Diğer çocuklar ile birlikte babam da dünyaya geldi.
Mas o facto é que entre outras crianças... o meu pai também nasceu.
Babam son tatilinde beni görmeye geldi.
O meu pai foi visitar-me à Suíça, nas últimas férias.
Babam doğru yola geldi ve bizi uyandırabileceği bir düdük yaptı, bizi kahvaltıya çağırıyor.
Meu pai desistiu e fez um apito... com o qual ele nos acorda para o café a cada manhã.
Babam eve geldi.
Papai chegou.
Sonra Castro geldi ve babam işsiz kaldı.
Depois veio o Castro e o meu pai ficou sem emprego.
Babam da geldi işte.
Parece que é o meu pai. - Sim.
Al işte, babam eve geldi.
Bem, o pai chegou.
Babamın küçük centilmenleri bizi gördüklerine mutlu olmuşlar gibi geldi.
Parece que o pequeno cavalheiro do paizinho é está feliz por nos ver.
Bizim yanımıza geldi namluyu babamın başına dayadı onu da vurdu.
Ele vem atrás de nós... põe pistola na cabeça do meu pai... Ele dispara.
Telefon geldi, babam kopmuş galiba
Recebemos uma chamada. Qualquer coisa sobre ele passar-se.
Babam eve geldi. Onu gördüğüme sevindiğim ender zamanlardan biriydi.
O meu pai chegou a casa, uma das poucas vezes em que fiquei feliz em vê-lo.
Babam geldi!
O pai está aqui!
Michael bana babamı haber vermeye geldi.
Michael veio ter comigo para me falar do pai.
- Babam oylece ugramaya mi geldi yani?
Olá.
babamı özledim bu seni çok dağıttı son günlerde artık birileri ile konuşmanın zamanı geldi
Sinto falta do meu paizinho. Homer, isto com o teu pai tem-te feito choramingar durante dias. Acho que está na altura de falares com alguém que te compreenda.
Camille'yi evlat edinmemle miras kalan ailesinin toprakları babam ile benim zaten sahip olduğumuz mülkleri çoğalttı. Lang-Sai kauçuk alanı Hindiçin'in en büyük on tanesinden biri haline geldi.
Ao adoptar a Camille, herdei as terras dos seus pais... que acrescentadas às terras que meu pai e eu já possuíamos,... formaram a plantação de borracha de Lang-Sai... que se converteu numa das maiores da Indochina.
Babam sırt uzmanına görünmek için geldi. Tanrım.
O meu pai veio consultar um especialista em costas.
Babamın odasından geldi!
O barulho vem do quarto do pai!
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldik 352
geldiniz 33
geldiğinde 28
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldik 352
geldiniz 33
geldiğinde 28
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70