Bağırmayı kes traducir portugués
243 traducción paralela
Maude, bağırmayı kes de gazeteyi ver, onlara okumak istiyorum
Pára de me gritar ao ouvido e dá-me o jornal. Quero ler-lhes.
Böyle bağırmayı kes ve nereye gidiyorsun oraya bak.
Deixe de uivar e olhe por onde vai!
Bağırmayı kes.
Pare com o berreiro!
- Bağırmayı kes, ihtiyar.
- Não grite.
Bağırmayı kes, evdeki herkesi uyandıracaksın.
Páre de gritar. Quer acordar toda a gente do prédio?
Sessiz ol ve bağırmayı kes.
- Pare de gritar, por favor!
Bağırmayı kes!
Pára de gritar!
Oh, bağırmayı kes.Sesin kirpi doğuran bir musa benziyor. - Einar!
Pareces um alce a parir um ouriço cacheiro.
Hilario, bağırmayı kes.
Hilario, pára de gritar.
Sakin ol, Sisina. Bağırmayı kes.
- Te acalma, Sisina, te acalma, não grites.
- Bağırmayı kes!
Estás a magoar-me!
- Bağırmayı kes. - Polis bile gelse umrumda değil.
Não me importa se a polícia vier!
Bağırmayı kes!
Pare de gritar!
Tekrar al o sakinleştiriciyi de bana bağırmayı kes artık!
Queria que lhe sedassem para que deixasse de me gritar!
Bağırmayı kes George.
Pára de gritar.
Bağırmayı kes, seni duyuyorum.
Pára de gritar. Consigo ouvir-te.
Wayne, şu bağırmayı kes.
Wayne, deixa de gritar!
- Bağırmayı kesin. - Kes şunu.
Parem de gritar.
- Bağırmayı kes!
Não lhe toque! Pare de gritar!
Bağırmayı kes.
Pára de berrar.
- Bağırmayı kes.
– Pare de gritar.
Bağırmayı kes artık. Adam mısın sen! Hadi bee!
para de gritar e vê por onde andas anão.
Bağırmayı kes kova kafalı.
Cala-te, cretino!
Bağırmayı kes, anacaddedeyiz.
Pára de gritar, estamos na Broadway.
- Yok bir şey. - Bağırmayı kes o zaman.
- Então, pára de berrar tão alto.
Bağırmayı kes!
Pára de me chatear!
Silv Teyze, bağırmayı kes!
Tia Silv, pare de gritar!
İyi, kendine doğru çek, bağırmayı kes.
Recompõe-te, pára de gritar.
- Lütfen bağırmayı kes.
Por favor, pare de gritar.
Ellerimi boynuna doladım, Kes, bana bağırmayı kes dedim Bir sol kanca vuruşu çıkartmadan.
Pus as mãos à volta do pescoço dela, disse-lhe para deixar de gritar comigo, antes que eu comece a retaliar.
- Kulağımda bağırmayı kes.
- Pára de gritar-me ao ouvido.
Joey de biliyor ama Ross bilmiyor, o yüzden bağırmayı kes!
Sim, sei. O Joey sabe, o Ross não, portanto, pára de gritar.
Hey, hey, hey! Bağırmayı kes!
- Pára de gritar.
Bağırmayı kes!
Pára de disparar!
Bağırmayı kes lütfen.
Pára de gritar.
Bağırmayı kes.
Pára de gritar.
- Bağırmayı kes!
- Que rapaz?
Kes bağırmayı!
Vou pagar! Não grite!
Kes bağırmayı!
Calada! Não grite!
Willie, kes şu bağırmayı!
Willie, pára de berrar!
Kes bağırmayı!
Pára de gritares!
Kulağımın dibinde bağırmayı kes.
Tem um aqui.
Kes bağırmayı!
Não grites tão alto.
İsa Aşkına, tatlım! Kes bağırmayı!
Não me perturbes!
Joe kes bağırmayı. Komşular şikayete gelecek!
Joe, para de gritar, os vizinhos vão reclamar, ok?
Kes bağırmayı.
Pára de gritar!
Bağırmayı da kes.
E pare de gritar.
Kes şu bağırmayı!
Pouca gritaria!
Kes şu bağırmayı!
Não grites!
Bağırmayı kes.
Não grites!
- Bağırmayı da kes.
- Então pára de gritar.
kes şunu 3405
kes sunu 55
kesinlikle 5985
keşke 289
kessler 29
kesa 24
kesin 462
keskin 27
kesin mi 31
kes sesini 2016
kes sunu 55
kesinlikle 5985
keşke 289
kessler 29
kesa 24
kesin 462
keskin 27
kesin mi 31
kes sesini 2016
kestik 85
kestim 26
kesinlikle evet 36
keşiş 24
kesinlikle o 21
kesinlikle katılıyorum 22
keşke olsaydı 29
kesin öyledir 33
kesinlikle öyle 374
keşke bilsem 43
kestim 26
kesinlikle evet 36
keşiş 24
kesinlikle o 21
kesinlikle katılıyorum 22
keşke olsaydı 29
kesin öyledir 33
kesinlikle öyle 374
keşke bilsem 43