English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ B ] / Biraz daha kal

Biraz daha kal traducir portugués

361 traducción paralela
Biraz daha kalın peder.
Fique mais um pouco, Reverendo.
Biraz daha kalın Baron.
Fique um pouco, Barão.
- Biraz daha kalırsam öleceğim.
- Morro se ficar mais um minuto.
Biraz daha kalırsam, arabamı tanımalarından korkuyorum.
Receio que reconheçam a carruagem se me demorar.
Biraz daha kal.
Fique mais um pouco.
Hadi biraz daha kalırsak paslanacağız.
Não o deixes aqui a enferrujar.
Orada biraz daha kalıp bir iki yavru goril yakalamaya çalışacağım. Gezinin parasını çıkartayım en azından.
Vou ficar cá uns tempos e tentar apanhar gorilas bebés, para a viagem nâo dar prejuízo.
Biraz daha kalıp etrafı görsenize.
Porque não fica algum tempo e vê mesmo algo dela?
Biraz daha kal. Çok uzun olmayacak.
Não vou demorar muito.
Biraz daha kal.
Fique um momento.
Ama yakından bakarsan... cüzzam basilinin biraz daha kalın ve uzun olduğunu görürsün.
- Mas se você olhar muito de perto... - você verá que o bacilo da hanseníase é ligeiramente mais longo e mais gordo.
Buradan ne zaman gideceğimizi biliyorsanız, biraz daha kalınabilir. En azından günleri sayabiliriz.
Se me dissessem que ainda tinha dois ou cinco anos... não daria o salto, teria uma razão e então contaria os dias.
Burada biraz daha kalırsak deli olacağız.
Nós sentamos aqui por muito tempo, vamos enlouquecer.
Hemen çıkacağım. Sen biraz daha kal.
Tenho que ir agora.
Biraz daha kal benimle.
Peço sinceramente. Fica mais um pouquinho.
Lütfen, biraz daha kalın.
Fique um pouco mais.
Artık gitsen iyi olacak, çünkü biraz daha kalırsan Paris'e kaçma planları kuruyor olacağız.
Será melhor que vá, ainda seríamos capazes de fugir pra Paris.
- Biraz daha kalıp konuşamaz mısın?
Tenho mesmo de ir. - Não pode ficar a conversar?
Üzgünüm ama burada biraz daha kalırsam, kusacağım.
Não, parto, se ficar aqui vomitarei
Eğer biraz daha kalırsam hapsi boylayacağım.
Se eu ficar aqui mais tempo... irei parar à prisão.
Connie, biraz daha kalıp pastamdan yemeyecek misin?
Connie, não vai ficar e comer um pedaço do meu bolo?
Biraz daha kalın, Sayın Bayan. Bir dakikadan gelirler.
Não quer esperar mais um bocado minha senhora?
Aslında biraz daha kalırsın diye düşünmüştüm.
Sim, talvez possa ficar mais um pouco.
Orada biraz daha kalırsanız, Paraguay'da Naziler var olmaya devam edecek ama dünyadan bir Musevi daha eksilecek.
Se fica aí muito tempo continuará a haver nazis no Paraguai, mas desaparecerá do mundo outro jovem judeu.
- Atalarınkinden biraz daha kalın, ama gene de... - Beni şaşırtıyorsunuz!
Uma rudeza trivial que já é antiga, mas ainda assim...
Biraz daha kalırsak Philadelphia'nın burnu olacağız.
Se ficarmos muito aqui seremos o nariz da Filadélfia.
Ben biraz daha kalıp, sonra geleceğim.
Vou ficar aqui mais um pouco. Eu vou já.
Beth, biraz daha kalırsan, sana sihirli bir numara göstereceğim. asla unutmayacaksın.
- Beth, se ficares por aqui, mostro-te um truque mágico que nunca vais esquecer.
- Bizimle biraz daha kal. -...
- Fique connosco apenas umas horas.
- Joey, biraz daha kal.
- Joey, fique um pouco mais.
Sırılsıklam oldum. Burada biraz daha kalırsam zatürree olurum.
Está tanto frio que a minha pila parece um palito.
Tahran'da biraz daha kalırsan seni bulacaklardır.
Encontram-vos se ficarem mais tempo em Teerão.
- Biraz daha kal.
Fica mais um pouco.
Burada benimle kal. Biraz daha. "
Fiqca um pouco aqui comigo. "
- Kalıp biraz daha dinlenseniz iyi olur.
- Não, será melhor que descanse um pouco.
Biraz daha solda kalın.
Mantenham-se um pouco para a esquerda.
- Biraz daha uyanık kal.
- Fique acordada mais um pouco.
Bakayım, biraz daha kazanabilir miyim. Böylece burada kalırız.
Vou ver se consigo fazer mais dinheiro, para podermos ficar cá.
Sanırım burada kalıp, biraz dinlenmem daha iyi olacaktır.
Creio que talvez seja melhor ficar aqui e ir com calma.
Burada bir gün daha kalıp Kongre Üyesinin oğlunu kontrol edeceğiz ve... biraz golf oynayacağız.
Agora vamos ficar aqui mais um dia e examinar o filho do congressista, e... arranjem-nos onde jogar golfe.
Biraz daha yollarda kalırsam, onlardan biri olacağım. Tam bir deli.
Se continuo na estrada, fico como eles, um doido sem recuperação.
Oh, lütfen kalın, biraz daha kendinize gelinceye kadar.
Devo ir andando. Fique, por favor.
Oh, haydi ama, biraz daha kal.
Ora, vamos, fique mais um pouco.
Martin, neden biraz daha burada kalıp elimizdekiyle eğlenmiyoruz?
Martin, porque não ficamos aqui e aproveitamos o que temos?
Phyllis, ben alışveriş yaparken sen biraz daha burada kal.
Phyllis, fique aqui enquanto faço as compras Volte aqui porra!
Biraz daha kalıp hiç olmazsa...
Eu fico e ensino pelo menos...
Bence, biraz daha özgüven kazanıp, güçleninceye kadar hastanede kalırsınız sonra sizi eve yollamayı düşünürüz.
Depois vai para casa.
Biraz daha kalın.
Não, ficai!
Biraz daha alçal! Kanatın üzerinde kal!
Sobre a asa.
Eğer biraz daha burada kalırsak, havasızlıktan boğulacağız.
Se aqui ficarmos vamos sufocar.
O halde biraz daha yanımda kalın.
Então fique comigo um pouco mais.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]