English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ K ] / Kalk

Kalk traducir portugués

24,302 traducción paralela
- Sen, kalk.
- Você levante-se.
- Kalk. Kalk.
- Levante-se.
Kalk! Kalksana ulan.
Levante-se, foda-se!
- Tamam, kalk o zaman. Kalk bakayım.
- Então, levante-se.
Kalk, kalk, kalk.
Levante-se.
- Spor. Kalkış işaretim.
Essa é a minha deixa.
Kalk ayağa!
Levanta-te.
Bazı arkadaşlarından daha iyi altından kalkıyorlar.
Estão a lidar muito melhor com isso do que alguns amigos deles.
Gerek yok. Ben de kalkıyordum.
- Não é necessário.
Kalk ayaga.
Levanta-te.
Bayan Davis, kalkın ve lavabo kısmında buluşalım sizinle, tamam mı?
Ms. Davis, vá para o lavatório.
Sırtın dik otur. Kalk hadi. Dik otur!
Senta-te direito.
- Kalkın koltuktan!
Toda a gente para fora do sofá!
Uçağım 10 dakika içinde kalkıyor.
O meu voo parte dentro de 10 minutos.
Kalkıyoruz! Kalkıyoruz!
Em formação!
Kalkış prosedürlerine başlamasını söyle.
Diz-lhe para iniciar os protocolos de descolagem.
Bayan Wealand İskoçya'daki Linlithgow'dan kalkıp buralara kadar geldi ve görevi Bayan Etherington'dan devralıp yeni yardımcı öğretmenimiz olacak. Şimdi siz de bana katılın ve kendisine kocaman bir hoş geldin diyelim.
A Sra. Wealand veio de Linlithgow, na Escócia, para substituir a Sra. Etherington e vai ser a nossa Professora Assistente e sei que vocês, tal como eu, lhe vão querer dar umas boas-vindas bem calorosas.
Eğer Nick'i öldürmeye kalkışsaydı. Senden beklerdim.
Ela tentou matar o Nick, eu esperaria isso de ti.
Kalk.
Levantem-se.
- Kalk.
Levantem-se.
Bir saate kalkıyor. Henry'i, hırsızını yanına al ve çok geç olmadan buradan git.
Leva o Henry, leva o teu ladrão, e vai, antes que seja tarde demais.
Tüm gecemizi Julian'ın vampirlerini öldürmekle geçirdikten sonra sen kalkıp onlardan birini partiye mi davet ediyorsun?
Então, passámos a manhã a matar vampiros do Julian. E tu convidas uma para o chá da Caroline?
Kalk hadi.
Levanta-te.
Kalk ayağa.
Levanta-te.
Kalk hadi.
Anda.
Kim böyle bir şeye kalkışmak ister ki.
Sei que estás a arriscar a vida por alguém que não quer nada con...
Elizabeth Keen'i gizli bir yere götürürüz sorgularız, oradan kaçmaya kalkışacaktır.
Levamos a Elizabeth Keen para um local desconhecido para interrogatório, onde ela vai tentar escapar.
Bay Morra'yı vurmaya kalkışan kadın Piper Baird.
A mulher que disparou contra o Sr. Morra chama-se Piper Baird.
Dikey kalkış uçağını buldu.
Decifrou a forma de descolagem na vertical dos aviões.
Yavaşça kalk.
Devagar.
Ayağa kalk! Ayağa kalk dedim!
Mandei-o levantar-se!
Ne zaman Hindistan'a ulaşacaksın? Kalkış ne zaman?
Filho, parece que não vou poder ir.
Tamam, hiçbir şeye kalkışmayın.
Está bem. Não faças nada.
Holly, hadi kalk.
Vá, vem cá.
Ayağa kalkın.
Levantem-se.
Kalk. Hadi.
Vamos.
- Kalk.
- Levanta-te.
Üzerimden kalk!
Saia de cima de mim!
Hadi, kalk, hemen!
Vamos, levantem-se.
Hadi Richard, ayağa kalk.
Vá lá, Richard.
Kalk ayağa, baba oğul kutsal ruh.
Levanta-te, Trinity.
Kalk ayağa.
Levanta-te...
- Çok büyük bir işe kalkışmamız gerekiyor, T.
- A questão é que... - Temos de fazer uma coisa grande.
Kalk şu yataktan ve biraz ev işi yap!
Sai da cama e trata de arrumar alguma coisa!
Dolu, kalkık ve hedefime kilitlenmiş vaziyetteyim.
Estou na posição cheia, vertical e trancada.
Trenler ya durmuş vaziyette ya da ana tren istasyonlarından saatlerce gecikmeli olarak kalkıyor.
Os trens estão parados ou com horas de atraso nas principais estações ferroviárias de Londres.
Kalkıyoruz.
Vamos levantar.
Küçük muhabbetimiz hoşuma gitmiş olsa da boyundan büyük işlere kalkıştığın kesin, ayrıca yetkinin dışındasın.
Terminamos. Nem perto, menina Codwell.
2 dakika içinde kalkıyoruz.
Colocar-vos-emos no ar dentro de 2 minutos.
Ayağa kalk.
Levanta-te.
- Kalk!
Levanta-te!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]