English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ D ] / Daha fazla dayanamadım

Daha fazla dayanamadım traducir portugués

89 traducción paralela
Daha fazla dayanamadım.
Não aguentava mais.
Daha fazla dayanamadım. Seni bekleyip endişeleniyordum.
Não podia suportar mais a espera e a preocupação que tinha por ti.
Ona, "Artık daha fazla dayanamadım, Bayan Wilberforce" şeklinde not yazdırırız, sonra da birimiz gidip onu asarız.
Obrigamo-la escrever um bilhete : "Não aguentava mais..." E depois, estrangulamo-la.
O zavallı insanların içler acısı hâline daha fazla dayanamadım.
As histórias tristes daqueles homens eram demais para mim.
Aramak zorundaydım. Daha fazla dayanamadım.
Já não aguentava mais.
"'Daha fazla dayanamadım'dedi.
" da brigada de homicídios.
"'Sanırım daha fazla dayanamadım. "'
"'Acho que já não aguentei mais. "'
"Sanırım daha fazla dayanamadım."
"Acho que já não aguentei mais."
Daha fazla dayanamadım.
Simplesmente, já não aguentava mais.
Daha fazla dayanamadım.
Perdoe-me, mas já não podia mais!
Geçen yaz buna daha fazla dayanamadım.
Bem... numa noite do Verão passado já não aguentava mais.
Söylediklerimden çok etkilendi, daha fazla dayanamadım.
Ficou tão transtornado com o que lhe disse, que mal pude suportá-lo.
Sonunda daha fazla dayanamadım.
Finalmente não consegui aguentar mais.
Daha fazla dayanamadım.
Eu já não aguentava mais.
Ondan sonra, bunu düşünmekten başka hiçbir şey yapamadım, ve ben daha fazla dayanamadım... Benim kurtuluşumsun, Kaptan.
depois disso não pude pensar em outra coisa e quando já não podia suportá-lo mais... é minha salvação capitão.
Sonunda, daha fazla dayanamadım.
Finalmente, eu não aguentei mais.
Avusturya'da, okuldaydım. Fakat daha fazla dayanamadım ve sanat okuluna gitmek için, Floransa'ya döndüm.
Mandaram-me para uma escola na Áustria, mas eu já não aguentava mais, por isso voltei para Florença, para a escola de artes.
Ve sonunda daha fazla dayanamadım.
E finalmente não consegui aguentar mais.
Daha fazla dayanamadım.
Existem mesmo!
Bu seyahat çıkınca,.. ... daha fazla dayanamadım.
Quando surgiu esta viagem, não aguentei mais.
Bir gün daha fazla dayanamadım ve o zalimlere son selamımı verip ayrıldım.
Até que um dia não aguentei mais e deixei-o, depois de fazer uma última continência àqueles brutos.
- Daha fazla dayanamadım.
- Não aguentei mais.
Daha fazla dayanamadım ve gitmesine izin verdim.
Eu não aguentei mais e deixei ela ir.
Bu tam bir ay sürdü. Daha fazla dayanamadım.
Como aquela que tentei durante um mês inteiro mas não aguentei
Herneyse, daha fazla dayanamadım.
De qualquer maneira, não aguentava mais.
Daha fazla dayanamadım.
Finalmente, eu já não aguentava mais.
- Fredie'nin Woman'ı için seremonide. - Daha fazla dayanamadım, onunla dövüşmem gerekiyordu.
Durante a cerimônia, já não agüentava mais.
Fakat daha fazla dayanamadım ve işte karşındayım.
Mas não me consegui conter, por isso liguei-te.
Ama sonunda, daha fazla dayanamadım.
Mas, por fim, já não aguentava.
Olabilecekleri düşündükten sonra, daha fazla dayanamadım.
E quando pensei no que sucedeu não pude aguentar.
Babanın alışveriş alışkanlıklarına daha fazla dayanamadım.
Não posso seguir a dependência e os hábitos nas compras do teu pai.
Daha fazla dayanamadım. Bir hayalet gibi görünmez olmak.
Não aguentava mais... estar invisível, como um fantasma.
Bir bara girip oturduğumda... bana kimsenin bakmamasına daha fazla dayanamadım.
Não aguentava entrar mais uma vez num bar... e sentar-me sem que ninguém reparasse em mim.
Daha fazla dayanamadım.
Não suporto a bagunça.
Sonunda, artık daha fazla dayanamadım.
Até que não aguentei mais.
Daha fazla dayanamadım.
Já não aguentava mais.
Onun şeytani yöntemlerine daha fazla dayanamadım.
Eu não podia mais aturar as maldades dele.
Horlamana daha fazla dayanamadım.
Já não aguentava o teu ressonar, fui tomar um duche.
Ben de buna daha fazla dayanamadım... Ve, evet...
Não aguentava mais, por isso...
Ama sonra daha fazla dayanamadım Sammy.
Mas depois não aguentei mais, Sammy.
Daha fazla dayanamadım.
Não conseguia esperar muito mais.
Yardım istiyordunuz ve daha fazla dayanamadım.
Estava a gritar por ajuda e não aguentei mais.
Ben de artık daha fazla dayanamadım!
E não podia continuar a afogar-me contigo.
Daha fazla dayanamadım.
Eu não aguentava mais!
Daha fazla dayanamadığım için.
Já não aguentava.
Daha fazla dayanamadım.
Não pude evitar.
Ne, sana öylesine deli gibi aşıktı ki daha fazla dayanamadı filan mı?
Está tão perdidamente apaixonada por si que não aguentava mais ou...
# Bağışla beni Delilah. Dayanamadım daha fazla
Perdoa-me, Delilah Não aguentei mais
- Ben daha fazla dayanamadım.
- Eu já estava farto.
Fakat bu fırtınadan sonra onun yüküne daha fazla dayanamadım.
Depois de feito, ninguém me poderia culpar.
Acıklı kızla daha fazla zaman geçirmeye dayanamadı mı?
Não aguentava passar mais um segundo com o seu caso de caridade?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]