English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ D ] / Daha fazla konuşma

Daha fazla konuşma traducir portugués

127 traducción paralela
Daha fazla konuşma.
Não diga mais.
Onun hakkında daha fazla konuşma. - Anısı yaşıyor. İntikamını ben alacağım.
A sua recordação vive, e vingarei a sua morte.
Lütfen daha fazla konuşma.
Não diga mais nada!
Diğer misafirler Lady Redpole ve kızı Maud idi ki kendisi Red Poll ineğinden pek bir farkı olmayıp sadece biraz daha fazla konuşma yeteneğine sahipti.
Os outros convidados eram Lady Redpole e a sua filha Maud, que parecia uma vaca e não tinha maior capacidade de conversação.
- Artık daha fazla konuşma.
- Sam... - Não digas nada.
Konuşma! Daha fazla konuşmayacağım, çünkü söylenecek başka bir şey yok!
Não direi mais nada, pois não há mais nada a dizer!
- Şimdi gidecek misin? - Gidiyorum. Git o zaman, daha fazla konuşma.
É melhor nenhum de nós dizer nada.
Sana yalvarıyorum, lütfen daha fazla konuşma.
Por favor, não falemos mais disso.
- Daha fazla konuşma.
- Não diga mais nada.
- Daha fazla konuşma.
- Por favor, não diga mais nada.
Bayan Kent daha fazla konuşma yok.
- Agora, senhora kent, chega de conversas.
- Daha fazla konuşma.
- Não digas mais nada.
Daha fazla konuşma.
Tia Edna, acho que não deve dizer mais nada.
Eğer hamile olsaydın, daha fazla konuşma yapman makul olmazdı.
- Desejo-lhe felicidades. Se você estiver grávida, o seu discurso eu teria gostado ainda mais.
Daha fazla konuşma.
Nem me digas mais nada.
Daha fazla konuşma küçüğüm.
Não me digas mais nada, pequenina.
Daha fazla konuşma.
Não digas mais nada.
Daha fazla konuşma...!
... Ainda não acabou!
Daha fazla konuşma.
Chega de conversa.
Daha fazla konuşma!
Não diga mais nada!
Her an burada olabilir. Gelene kadar bu konu hakkında daha fazla konuşma gerekliliğini düşünmüyorum.
O professor Ren foi o inventor da tecnologia das naves de guerra Banean.
Daha fazla konuşma.
Não fales.
- Daha fazla konuşma, James.
- Não digas mais nada, James!
- Daha fazla konuşma lütfen.
- Nem mais uma palavra, por favor!
- benimle buluş... - Daha fazla konuşma
Não digas mais nada!
Koçla daha fazla konuşma, tamam mı?
Não fales mais com o treinador, certo?
Daha fazla konuşma!
Sem mais conversa!
Daha fazla konuşma!
- sem conversa!
Tamam, daha fazla konuşma.
Sim, não digas mais nada!
sana yalvarıyorum.Daha fazla konuşma.
Acabou a conversa.
Lütfen, daha fazla konuşma yoksa beni uygunsuz bir pozisyona koyarlar.
Não fale mais... ou me colocará em situação incômoda.
"'Daha fazla konuşma'dedi baron "
'Não diga mais nada', disse o Barão,'Eu confesso a tal agressão...'"
Sakın daha fazla konuşma, Jorgen.
Não diga mais nada, Jorgen.
- Daha fazla konuşma yok, Cohen.
- Acabou a conversa, Cohen.
Daha fazla konuşma.
Não digas mais.
Babam hakkında daha fazla konuşma!
Não digas mais nada sobre o meu Pai!
Daha fazla konuşma, krikoyla döneceğim.
- Não digas mais nada, já volto.
Daha fazla konuşma olmasın.
Chega de conversas.
Daha fazla konuşma duymak istemiyorum artık.
Espero não estar ouvir nenhuma conversa aí ao fundo.
O serseriyi sevdiğimi biliyordum. Daha fazla konuşma.
Ele tinha uma conexão e me podia conseguir um arma.
Ve Booth hakkında daha fazla konuşma istemiyorum.
Chega de conversa sobre o Booth.
Hastalarla daha fazla konuşma, doktorluk yapma.
Não fales com mais pacientes, não pratiques Medicina.
- Lütfen Sean, daha fazla konuşma.
- Por favor, Sean, cala-te!
Daha fazla böyle konuşma.
Não quero ouvir falar mais nisso.
Daha fazla konuşma!
Não digas mais nada!
- Daha fazla konuşma!
- Não diga mais!
Daha fazla konuşma Ajay biraz para ver
Ei, você, qual foi o prejuízo com os ovos?
Nihayet, Steven'ın bir çok meslektaşından daha fazla din hakkında konuşma yapmayı gerekli görmesinin belirli bir sebebinin olup olmadığını öğrenmek istedim.
Por fim, eu queira saber se havia algum motivo em particular, além de ser constantemente indagado por pessoas como eu, pelo qual Steven sentisse a necessidade de se dedicar ao tema da religião, mais do que alguns dos seus colegas.
Hesaplarıma göre, Chicago'da 300.000'den fazla vaka varmış. Daha önce kimse onlarla konuşma zahmetine katlanmamış.
Calculo que existam mais de 300.000 casos aqui em Chicago e ninguém nunca falou com essas pessoas.
- Daha fazla konuşma.
- Acabou-se a conversa.
Daha fazla konuşma, gözlerin seni ele veriyor.
Tu falhas-te porque deixas-te levar pelas emoções.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]