Diye düşünüyorum traducir portugués
2,046 traducción paralela
Onun için biraz sessiz kalmalıyız diye düşünüyorum.
Sinto que lhe devíamos prestar um momento de silêncio.
Bazen ikiniz gerçekten evli misiniz diye düşünüyorum.
Às vezes questiono-me se vocês são mesmo casados.
Hep, seni bundan daha fazla sevme diye bir şey olamaz diye düşünüyorum.
Toda vez que penso... que é impossível te amar mais, eu amo.
Bu yüzden geldiler diye düşünüyorum ben.
Eu digo que é por isso que estão aqui
Oregon'dan teklif alırım diye düşünüyorum ama kabul edemem.
Acho que vou receber uma proposta de Oregon, mas não posso aceitar.
Bazen belki de hayatımda daha yaratıcı bir şeyler yapmalıydım diye düşünüyorum.
As vezes acho que deveria ter feito algo mais... criativo na minha vida.
Sen de hata yapabilirdin diye düşünüyorum.
Acho que te podes ter enganado.
Ben gitmelisin diye düşünüyorum.
A mim apetece-me.
Her anı yakalamalı ve filme çekmeliyim diye düşünüyorum. Çünkü yakaladığım her an hayatımdaki herhangi bir anı bunu hayatımdaki bu şekilde görebildiğim son an olabilir düşünüyorum.
Sentia que tinha de captar tudo em filme, que tudo o que filmasse neste instante, em todos os momentos da minha vida, estaria ali para ser visto, uma última vez.
Yine de denemeye değerdi, diye düşünüyorum.
Valeu a pena tentar, eu acho.
İlişkimizi fazla ortaya dökmesek iyi olur diye düşünüyorum.
Acho que é melhor mantermos a nossa relação entre nós.
Özellikle son 48 saat onu çok yıprattı. Bu yüzden de biraz formalite onu rahatlatır diye düşünüyorum.
As últimas 48 horas foram particularmente angustiantes para ela, portanto, uma pitada de formalidade talvez a ajude a relaxar.
Tisch'in acısı geçip giden kadar dersler hakkında konuşmamalıyz diye düşünüyorum.
Muito bem, até esta história da Tisch ter acalmado acho que não devíamos falar de aulas.
İki insan tartıştığı zaman hatalı olan kişi gelip özür dilemeli diye düşünüyorum.
Eu só acho que quando duas pessoas não concordam, o grande idiota devia pedir desculpa.
Her Yahudi ölmeden İsrail'e hacca gelmeli diye düşünüyorum.
Acho que todos os Judeus deviam fazer um peregrinação a Israel antes de morrer.
Evet öyle fakat... önce bu Heisenberg olayını çözmem gerek diye düşünüyorum.
Só vou resolver primeiro este caso Heisenberg.
Nedenini bilmiyorum ama,... boynunun kenarına bakınca şu James Bond kalemlerinden... olsa da oraya saplasam diye düşünüyorum.
Não sei o que é, mas quando olho para o teu pescoço de lado, gostava de ter uma daquelas canetas do James Bond que espetam um dardo.
İstersen burada kalabilirsin. Ama benim Manchester'a dönmem daha mı iyi olur diye düşünüyorum.
Fique aqui se quiser, mas talvez seja melhor eu regressar a Manchester.
- Şu kasada Finch ve ortağının, hayatlarını riske etmelerine değecek kadar önemli ne olabilir diye düşünüyorum.
- Estou a tentar descobrir o que seria tão importante para estar no cofre e que fizesse o Finch e o cúmplice arriscarem a vida.
Akşam için net bir plan yapmadım ama su topuyla başlarız diye düşünüyorum. Elma yarışı yaparız. Dalış yaparız ondan sonra.
Ainda não planeei tudo para esta noite, mas pensei que se calhar podíamos começar por ir jogar pólo aquático, íamos àquele jogo de apanhar maçãs flutuantes com a boca, e para terminar fazíamos scuba diving, talvez.
Bana burada bir yer ayarlarsın diye düşünüyorum.
Ides dar-me um cargo, imagino?
Bundan sonra bana hiç öyle sarılmayacak, diye düşünüyorum.
Pensei : "Ele nunca mais me vai tocar assim."
Bu arada soruşturmamı tamamladığımı bilmek istersiniz diye düşünüyorum.
A propósito, acho que que gostaria de saber que conclui a minha investigação.
Başka ne ortak noktaları var diye düşünüyorum.
Pergunto-me que mais terão em comum.
Ve evde bazı sorunlar yaşıyordu diye düşünüyorum, kız arkadaşı kıskanıyordu, çünkü Hillary Felix'in ayık kalmasına yardım ediyordu.
E ele estava com problemas em casa. A namorada estava a ficar ciumenta por a Hillary ajudar o Felix a ficar sóbrio. - Pois.
Belki teknede balık tutmaktan fazlasını yapıyorsunuzdur, diye düşünüyorum...
Desconfio que talvez faça mais do que pescar naquele barco.
Teşekkürler anne. Alexis aşık olsaydı bana söylerdi diye düşünüyorum.
Se a Alexis estivesse apaixonada, ela contava-me.
Bazen burada olsaydın her şey daha kolay olurdu diye düşünüyorum.
Às vezes penso que seria mais fácil se aqui estivesses.
A.C. ve Mera'ya baktığımda nasıl çalıştıklarına, nasıl olduklarına baktığımda acaba biz de böyle olacak mıyız diye düşünüyorum.
Só que, quando olhas para o AC e a Mera... Como eles trabalham juntos, o quão parecidos são... Faz-me pensar...
Onun için bir şeyler yapmamız gerek diye düşünüyorum.
Eu quase que sinto que deveríamos fazer alguma coisa para ajudá-la.
Ben onun kendisi almış diye düşünüyorum.
Acho que ele mesmo tirou.
İşte bu, diye düşünüyorum.
Quer dizer, ele acha.
Bunu yapmaya hakkı var diye düşünüyorum.
Estou certa de que estava no direito dele.
Son evrede, mağaraya vardıklarına ziyaretçileri karşılayan... bu muhteşem güzellikteki atı yaptılar diye düşünüyorum.
Para terminar, os quatro cavalos e o cavalo principal no centro do painel, que confronta o espectador assim que se entra na gruta.
Onun içinde bir şey olabilir diye düşünüyorum.
E eu acho que deve haver alguma coisa lá dentro.
Ama zaten erkek kardeşiniz, bir zamanlar Kral'ın maiyetinde görevliydi diye düşünüyorum. - Evet efendim.
Mas então, o vosso irmão em tempos serviu na casa do rei, creio.
Tutuklandığın için olabilir diye düşünüyorum.
Suponho que seja porque foi detida.
Yolda giderken bir kaç kutu sprey boya alırız diye düşünüyorum.
Estou a pensar comprarmos umas latas de spray no caminho para fora da cidade.
Bende, "bu sürtüğün eli iyice darda olmalı ki,... daha iyi vardiyalar için gidip küçük yahudiyle yatsın." diye düşünüyorum.
E eu a pensar "Esta cabra deve ser mesmo ruim, foder um judeuzito intelectual por turnos melhores".
Hâlâ Sofya'daki bir kaynağımızın otel girişleri tren yolcu listeleri gibi şeyleri göndermesini bekliyoruz ama umudumuzu buna bağlamamız gerek diye düşünüyorum.
Esperemos que as nossas fontes em Sófia encontrem registos de hotéis e listas de passageiros de comboio, mas penso que não devíamos entusiasmarmo-nos muito.
Arabasıyla ilgilenen bir tek o yok diye düşünüyorum, Eddie.
Estou a pensar que ela não é a única que é exigente quanto ao carro, Eddie.
Ama MRQ'yu elden çıkarman gerek diye düşünüyorum.
Penso que devia livrar-se da MRQ Alternatives.
Apandisite olan yatkınlığına bakarsak onu yine çıkarmalıyız diye düşünüyorum.
Dada a sua propensão a apendicite, ainda acho que deveríamos removê-lo de novo.
Ama bir süre izne çıkması iyi gelir diye düşünüyorum.
Acho que com um tempo de folga o vai ajudar.
Ama hala senin CIA'e güvenmen daha iyi olur diye düşünüyorum. Dünyadaki herkese güvenmekten iyidir.
Mas continuo a achar que seria melhor entregares à CIA em vez de todo o mundo.
Ve sonra Danny olsa ne yapardı diye düşünüyorum, o da başka bir şey.
Aí eu penso no que Danny teria feito. E isso é outra coisa.
Genelde bilmezsem daha iyi olur diye düşünüyorum..
Eu acho que é melhor não saber.
Her ne ise, senin suçun diye düşünüyorum.
O que quer que seja, acho que a culpa é tua.
Kullanırdı diye düşünüyorum.
Eu perceberia se ela a tivesse usado.
Ben de Silver hakkında aynısını düşünüyorum. Facebok satatüsünü "ilişkisi var" diye değiştirmiş. Dixon?
Ya, como se eu devesse ligar que a Silver mudou o status do Facebook para "em um relacionamento".
Hazırsındır diye düşünüyorum.
Imagino que estejais preparada.