English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ E ] / Endişeli

Endişeli traducir portugués

2,275 traducción paralela
Hobieka konusunda oldukça endişeli. Bu şehre ya da insanlarına herhangi bir zarar veren adamı kendim vururum.
Ele teme que Hobeika... que eu a derrube, ou alguém tome a cidade ou os seus habitantes.
Endişeli mi?
Ansiosa?
Cleveland'lılar endişeli bir şekilde küçük Samantha'ya ne olduğunu bilmek istiyorlar.
Enquanto em Cleveland, angustiada, espera ansiosamente, a querer saber o que aconteceu com a pequena Samantha.
Yok, hiç endişeli değilim.
- Não, não estou preocupado.
Bu sefer Valentino'nun çok endişeli olduğunu fark ettim.
Eu notei que o Valentino estava nervoso desta vez.
Endişeli görünüyorsun, Lisa.
Pareces preocupada, Lisa.
Endişeli. Bu gece gelmediğin için üzgün.
Está preocupada e chateada por não teres aparecido hoje.
Peki bu konuda endişeli değil misin?
E isso não te preocupa?
Şimdi de endişeli baba mı oldun?
De repente ficaste um pai preocupado?
- Telefonda sesin endişeli geliyordu.
Parecias chateada ao telefone. É uma longa história.
- Her zaman biraz endişeli olunur.
- Isso preocupa sempre.
Bana Marcus Welby gibi bakıyorsun ve bunu sadece bir şey konusunda çok endişeli olduğuna yaptığını biliyorum.
Estás a fazer de Marcus Welby, e sei que só fazes isso quando estás mesmo preocupada com alguma coisa.
Endişeli değilim.
Não estou preocupada.
Vücudu bir kitap gibi okuyabilirim evlat ve bu endişeli bir çocuğun depresyondaki halini anlatan bir kitap.
Eu posso ler um corpo como um livro, rapaz. E este é um livro depressivo sobre um ansioso jovem.
Bu endişeli çocuk bir kız hakkına kaygılanıyor.
Um jovem ansioso que está preocupado com uma miúda.
- Ben endişeli değilim.
- Não estou preocupado.
Endişeli gibi duruyorsun.
- Parece muito preocupada.
Yerel polisler endişeli.
A polícia está baralhada.
Bay Gudmunder, Endişeli misiniz?
Sr. Gudmunder, está preocupado? _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ FEDERAÇÃO ISLANDESA DE XADREZ
Endişeli görünmüyor.
Ela nunca parece nervosa.
Daha huysuz ve endişeli olacak. Sinir patlamaları yaşamış olabilir.
Deve estar mal-humorado e preocupado, talvez com explosões de temperamento.
Adamlar endişeli.
Os homens estão preocupados.
Ret oyların artıyor. Dışarıda endişeli milyonlar seslerini duyuracak birini arıyorlar.
A sua popularidade está a cair, há milhões de pessoas ansiosas lá fora, a procura de alguém para dar voz aos seus medos.
Isı konusunda endişeli.
Ele está preocupado com o calor.
Endişeli değil misin?
- Ficaste preocupada?
Neden hâlâ endişeli görünüyorsun peki?
Então, porque continuas com um ar preocupado?
Dış görünüş konusunda endişeli ve detaylara dikkat ediyor.
Está preocupado com as aparências e atento a detalhes.
Bu konu hakkında endişeli olduğunu biraz gösterebilirdin, Thor.
Podias pelo menos fingir que estás preocupado, Thor?
Endişeli gözüküyorsun.
Pareces desconcertado.
Bu kadar endişeli durma.
Não estejas com esse ar de preocupada.
Şehirdeki herkes deprem için endişeli.
Estão todos demasiado acostumados com terramotos nesta cidade.
Endişeli gibisin.
Parece ansiosa.
Josh senin için endişeli.
O Josh está preocupado contigo.
Endişeli değilim.
Não estou preocupado.
Mahalledekiler çok endişeli.
A vizinhança está preocupada.
Sesin endişeli geliyordu telefonda.
Parecias preocupada.
Endişeli bir halde cevap beklediğini de biliyorum.
E sei como está ansiosa por uma resposta.
Dr. Bennet, yeterince iyi olmadığın için endişeli.
Bem, ela acha que a Marion não está bem.
Yedi gün önce polisin ve endişeli aile üyelerinin yaptığı kapsamlı bir araştırma sonrasında genç bir kızın cesedi bu parkta bulundu.
Há sete dias atrás, depois de uma busca exaustiva por parte da Polícia e da preocupação dos familiares, o corpo de uma adolescente local foi encontrado neste parque.
Fazla endişeli olabilirlerdi.
Espera-se que fiquem mais apreensivos.
Endişeli görünüyorsun.
Pareces preocupado.
Endişeli görünüyorsun.
Parece um pouco distraído.
Eşyalarından uzak kalınca endişeli olur. İstifçi karısıymış.
- Ela é a coleccionadora.
- Babam için endişeli misin?
Estou preocupada com o pai?
İtalya'ya falan geri dönmüyorum. Orada beni susturmak konusunda çok endişeli olan bazı insanlar var.
Há lá pessoas super ansiosas, para me calar.
Genaro'nun bu kadar endişeli olması ve, olayı resmi kanalların dışında tutmak istemesinin nedeni buydu.
É por isso que o Genaro estava muito ansioso para manter isto, fora dos canais oficiais.
Biraz endişeli olmalısın.
Deve estar um pouco preocupado.
Ben endişeli değilim.
Não estou preocupado.
Hava atışını kaçıracağı için çok endişeli. Ne diyeyim ona?
O que lhe digo?
Endiseli miydin?
Estava preocupada?
İnanılmaz derecede endişeli.
- Está extremamente preocupada.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]