English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ G ] / Güzeldir

Güzeldir traducir portugués

1,786 traducción paralela
Evet, Crozant güzeldir.
Ah sim Crozant, é demais.
Neşe, üzüntüye göre daha nadir daha tehlikeli ve daha güzeldir.
" A alegria é mais escassa, mais difícil e mais velha do que a tristeza.
Bazıları iyidir, bazıları kötü, bazıları da aklın alamayacağı kadar güzeldir.
Algumas boas, outras não tão boas, e algumas pura fantasia. Jesus Cristo... - Isso nunca me acontece.
Bir şeyi sevmek güzeldir.
Estás errada, é bom amar algo.
Duş yapmak güzeldir, insanı rahatlatır.
Adoro banhos, fazem eu me sentir melhor.
Bir adım geri attığında aslında herşey daha güzeldir.
Isso é o que acontece quando te viras para trás e olhas com atenção.
Evet, gücün tadı oldukça güzeldir.
Pois é, o poder tem um sabor tão doce.
Korkunç gibi gelebilir, ama aslında oldukça güzeldir.
Soa muito mal, mas até que é lindo.
Sesim güzeldir.
Tenho uma bela voz, não?
Dilerim güzeldir.
Espero que seja bom.
Peki, seni görmek herzaman için güzeldir Julie.
É sempre bom vê-la, Jullie.
Yiyecek poşeti veya birşey taşırsın, biri de sana yardım teklif eder. ve tabiki ağır şeyleri paylaşmak güzeldir, Eğer bir döşeği üç merdiven yukarı taşıyorsan.
Estás a carregar compras ou mudando alguma coisa de lugar, então alguém vem e te oferece ajuda e, com certeza, é bom dividir esse peso todo quando estás a carregar uma tonelada a subir três degraus de escada.
Tanrım. Ayakkabılarım güzeldir benim. 40 dolar saydım onlara.
Os meus sapatos são bonitos.
- Buranın nesi güzeldir?
O que é que vale a pena?
Bütün gelinler güzeldir.
Todas as noivas são lindas.
Yolculuktan eve dönüldüğünde karşılanmak her zaman güzeldir, ama seni burada bulmayı pek beklemiyordum.
É sempre agradável umas boas-vindas após uma viagem, mas não te esperava aqui.
Annen derdi ki, "Doğru ayakkabıları giymemiş olsan da, dansa davet edilmek güzeldir."
A mãe diria : "É bom ser-se convidado para a festa mesmo sem ter sapatos apropriados."
- Sanat Tarihi dersi kızlarla tanışmak için güzeldir.
- Curso de História de Arte. - É bom para conhecer miúdas.
# Ba-Sing-Se'ye varmak için daha çok yolumuz var, fakat o şehirdeki kızlar çok güzeldir. #
A viagem até Ba-Sing-Se É muito longa Mas as miúdas de lá São do mais bonito que há
Çekici olmayan gencin nesi güzeldir ki?
De que vale ser jovem sem se ser adorável? Pois é.
Neyin tadı özgürlükten bile güzeldir biliyor musun?
Sabes o que é ainda melhor do que a liberdade?
Oda güzeldir.
Isso também é bom.
Görünüşe göre kan dolaşımımda minik robotlardan yok bunu duymak her zaman güzeldir.
Aparentemente não tenho pequenos robots a navegar na minha corrente sanguínea, - o que é sempre bom de ouvir.
Farkettim ki bazen yanlış birşey yapmamış olsanız da, birşeyleri düzeltmek güzeldir.
Percebi que, às vezes, mesmo quando não se fez nada de mal, é bom esquecer e tentar reparar as situações.
Annemin yemekleri çok güzeldir.
Para ser franco, a minha mãe faz um dim-sum divinal.
O gittikten sonra, sen de bizimle tapınağa gelirsin. Orası güzeldir.
depois que ele foi, você também irá conosco para o templo lt está bonito.
Son bulduğu kadın Madelaine'e benzer,... onun gibi davranır, ölümcül bir güzeldir.
A moça recém encontrada parece Madeleine, age como Madeleine, a bela fatal.
Ve bende sana diyorum ki rock'n roll müziği güzeldir, ama aileye saygı yapabileceğimiz en iyi bestedir.
E eu só te queria dizer, o rock'n roll é fixe, mas o respeito pelos mais velhos é uma nota pela qual... todos podemos dançar.
Yağmurlu günler işte bunun için güzeldir.
É para isto que servem os dias chuvosos.
Biliyorum şey - biliyorum bir Stradivarius değil, ama eminim çok güzeldir.
Sei que não é... Sei que não é um Stradivarius, mas supostamente é bastante bom.
- Provence güzeldir. - Teşekkürler.
- A Provença é linda.
Zevk almak güzeldir...
O prazer é bom...
İki kat zevk almak daha da güzeldir.
E o dobro do prazer ainda é melhor.
Biliyorum o ciddi ve eminim bağbozumu parçalarınız da çok güzeldir
Sei o que ele quer dizer e tenho certeza que as suas peças são lindas.
Bazıları güzeldir.
Alguns são bons.
Tabi, benim Xterra da çok güzeldir.
Por favor. O meu XEarth é bem porreiro.
Senin cevabını taklit ettim. O yüzden güzeldir.
Estava a gozar com a tua resposta, por isso é que foi boa.
Ama sorun değil, çünkü hayat güzeldir.
Mas não passa nada, porque a vida é preciosa.
Hayat güzeldir.
A vida é preciosa.
Güzeldir.
Fixe. "
Şu ana kadar oğlun "Aşk Güzeldir" Ve "Schmov'u sevin" fikirlerini buldu.
Até agora o teu filho sugeriu "O amor é fixe." e "O amor é um beijo."
Güzeldir o, değil mi? Ha?
Tás bem.
Ona ona de ki hayal kurmak güzeldir.
Diz-lhe... Diz-lhe... que é bom sonhar.
"Hayal etmek güzeldir."
"É bom sonhar."
Vermont güzeldir. Veya Bahamalar.
Vermont é agradável, as Bahamas...
Ama bilirsin, bazen zor güzeldir.
Mas ser difícil, por vezes é bom, sabes?
Etinin tadı güzeldir.
Sabem bem.
Açıkça söyleyebilmek güzeldir.
- Nem sempre ajuda dizer, mas...
Çok güzeldir.
É bom.
Osetra'yı Beluga'dan daha çok severim. ( Havyar çeşitleri, beluga daha nadir ve güzeldir, çeviren ) Anjo'yu Repesado'dan daha çok severim.
Gosto mais de Osetra do que de Beluga, gosto mais de Añejo do que de Reposado, gosto mais de louras que nos sugam até ao tutano, do que de morenas com grandes rabos.
Çünkü para güzeldir.
O dinheiro é bom.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]