English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ I ] / Içeri geliyorum

Içeri geliyorum traducir portugués

164 traducción paralela
Sizinle içeri geliyorum.
Vou entrar com vocês.
Bayanlar gözlerinizi kapayın, içeri geliyorum.
Fechem os olhos, senhoras, vou entrar.
- Bak, içeri geliyorum.
Vou entrar.
Tamam, işte, içeri geliyorum.
OK, eu vou entrar.
Dinle, içeri geliyorum.
Ouve, miúdo, vou entrar, está bem? Não, não.
Anton, içeri geliyorum.
Anton, eu vou entrar.
Anne, içeri geliyorum.
Mãe, vou entrar.
Yoksa içeri geliyorum.
Ou entrarei ali.
Ben içeri geliyorum.
- Eu vou entrar.
Tanrı aşkına biz DolceGabbana'yız. Ya çık ya da ben içeri geliyorum.
Saia ou eu vou entrar.
- Seninle içeri geliyorum.
- Vou com você.
Oliver, içeri geliyorum.
- Oliver, vou entrar.
Monica, içeri geliyorum.
Monica, vou entrar.
Bunları içeri götür. Ben birazdan geliyorum.
" Leve-as para dentro ;
- İçeri geliyorum.
- Vou entrar.
İçeri geliyorum.
- Deixa-me entrar.
İçeri buyurun ben hemen giyinip geliyorum.
Podem entrar. Visto-me e acompanho-os.
Guido orada mısın? İçeri geliyorum.
- Guido, está aí?
İçeri geliyorum.
Vou entrar.
Haydi içeri gir. Hemen geliyorum. Bu saatte ne mi yapıyorum?
O que estou fazendo a esta hora, Terry Lennox?
İçeri geliyorum.
Vou descer.
İçeri geliyorum.
- Vou entrar!
İçeri geliyorum tamam mı?
Vou entrar, está bem?
İçeri geliyorum, Nicholas!
Vou entrar, Nicholas!
İçeri geliyorum.
Deixe-me entrar.
İçeri geliyorum, Shizuku. İstersen duş alabilirsin
Podes usar a casa de banho, se quiseres.
- Anne! - İçeri geliyorum.
Mãe, vou entrar.
İçeri geliyorum.
Abra, vou subir.
- İçeri geliyorum, Janie.
- Vou entrar, Janie.
İçeri geliyorum.
- Estou entrando.
İçeri geliyorum.
vou entrar.
İçeri geliyorum.
Estou entrando.
İçeri geliyorum.
Venho aí.
Tamam, bu kadar. İçeri geliyorum.
Pronto, vou entrar.
- Kalkma. İçeri geliyorum.
- Não te levantes, vou entrar.
Çocukları içeri götür, ben de birazdan geliyorum.
Leva as crianças para dentro. Eu já lá vou ter.
İçeri geliyorum ve sen de bana içecek bir şey ikram edeceksin.
Vou entrar e o Nate vai oferecer-me alguma coisa para beber.
- İçeri girin. Hemen geliyorum.
- Entrem que eu vou já ai
İçeri geliyorum!
Vou entrar!
- İçeri geliyorum.
- Não.
Evet. İçeri geliyorum.
A entrar. tudo bem?
Merhaba. İçeri geliyorum.
Olá, vou entrar.
İçeri geliyorum.
Howl, posso entrar?
Içeri gir. Çok seviyorum böyle aile eglencelerini. - Hemen geliyorum simdi.
Ele adora que a familia esteja junta.
İçeri girme. Geliyorum.
Não entre, eu já vou sair.
İçeri geliyorum.
Mana, vou entrar!
- İçeri geliyorum. - Hayır, hayır...
- Não, não, não.
İçeri geliyorum, silahsızım.
Vou entrar desarmado!
İçeri geliyorum!
Vou subir.
İçeri geliyorum.
Ouça, vou entrar.
Hayır, hayır, şöyle dedi "İçeri geliyorum."
Não, não, foi : "Estou a entrar".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]