English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ I ] / Içeride

Içeride traducir portugués

12,647 traducción paralela
Herkesi içeride bekletmeliyiz.
Devíamos trazê-los para dentro.
Ne yapıyorsun içeride be?
Que merda estás a fazer aí?
- Bunlar içeride hala çalışıyor.
- Ainda funcionam aqui dentro.
Sevinecek bir şey yok içeride.
Não há nada de santo ali.
Bayan Diane Brewer, ne oluyor içeride?
Srt. ª Diane Brewer. O que se passa lá dentro?
Sadece içeride lezzetli hamburger var demiyor.
Não se limita a dizer que serve hambúrgueres deliciosos.
Hmm? ... Bugün içeride ne olursa olsun, İkimizde kimseye bir kelime dahi söylemiyoruz.
Aconteça o que acontecer naquela sala hoje, nenhum de nós vai dizer uma única palavra a ninguém.
Dışarıda tutuklanmak istemiyor. Tutuklamayı içeride yapmanız lazım, kamera da olmayacak.
Ele não quer ser preso lá fora, têm que prendê-lo aqui, longe das câmaras.
- Şu an içeride mi?
- Ele está aí dentro agora? - Está.
Neden içeride değilde dışarıdalardı?
Porque elas não estavam pelo avesso?
Onları öldürseydi içeride olurlardı.
É como estariam se ele as tivesse tirado.
Birini arıyordum da, içeride mi diye bakacağım.
Tenho de ver se está cá uma pessoa.
Ee n'apıyorsunuz burada? - Başkomiserim, içeride kargaşa var.
Então... o que estão a fazer aqui?
Peki, siz beyler içeride kime bakıyorsunuz?
Quem procuram?
- Sen içeride kal, Amrita!
- Não saias, Amrita!
Küçük kızlar içeride kalmamalı.
As meninas não deviam ficar presas em casa.
Başından beri içeride adamın var.
Há alguém teu lá dentro.
Seni içeride gördüm.
Vi-te lá dentro.
Ne sikim oldu içeride?
O que é que aconteceu ali?
Herifler içeride.
O tipo já está ali.
Adam içeride tek başına mı yiyecek?
Ele vai comer lá, sozinho?
Peki içeride söyledikleri hiç mantıklı geldi mi sana?
Entendeu algo do que ele disse?
- Yavaş. - Bu herifi yıllarca içeride tutmak istiyoruz.
Há anos que queremos pôr este tipo na cadeia.
İçeride bir adamınız var.
Vocês têm alguém lá dentro.
İçeride iki konuğumuz var.
Temos dois hóspedes lá dentro.
İçeride endişe edecek bir şey olmadığını söyledi.
Ela disse que não havia nada com que nos preocuparmos.
İçeride beraber gülüştüğün adamlar dostun değil.
Aqueles homens que estavam a rir-se ali, não são seus amigos.
İçeride görüşürüz.
Vejo-os lá dentro.
İçeride kargo etiketli bir kutu vardı.
Depois reparei num pacote com uma etiqueta de envio.
İçeride ne oldu öyle?
O que aconteceu ali dentro?
İçeride olanları gördün mü? Dostum.
Viste o que aconteceu lá dentro?
İçeride bulduğum bir şey sadece.
Encontrei isto lá dentro.
İçeride ne oldu?
O que aconteceu ali dentro?
İçeride bir yerlerde olduğunu biliyorum.
Sei que estás aí, em algum lugar.
İçeride ne olduğunun farkında mısın sen?
Percebeste mesmo o que acaba de acontecer ali?
- İçeride tanıdığım bir arkadaşım var.
- Um amigo pode lá meter-me.
İçeride çok daha fazlası olmalı.
Pode estar muito mais aí dentro.
- İçeride.
Ele está ali dentro.
İçeride.
Ele está ali dentro.
- İçeride.
- Ele está lá dentro.
İçeride ortağım var.
Nem pensar. Ele é meu parceiro.
Hemen geliyorum. İçeride bir şey unuttum.
Deixei uma coisa lá dentro.
- İçeride konuşalım.
Vamos falar lá dentro.
İçeride neler oluyor bir bakayım.
Deixa-me ver o que se passa aqui.
İçeride gizlenmiş yarı psikopat biri var Jonathan ve onu bulup tutunmanı istiyorum.
Há um lado psicopata em si, Jonathan. Quero que o encontre e desenvolva.
- İçeride ne olduğunu biliyor musun?
Sabes o que é que há lá dentro?
İçeride iyi iş çıkardın.
Bom trabalho ali dentro.
İçeride kalırsam sizi doğrudan silahlara yönlendirir Roper'ı ve silahları alan kişiyi suçüstü yakalamanıza yardım ederim.
Se eu ficar cá dentro, poderei guiá-la directamente até às armas, e entregar-lhe o Roper e quem está a comprá-las, no acto.
İçeride sizi bekliyorlar prensim.
Dentro, à espera por si, Príncipe.
- Onu nerede bıraktın? - İçeride! Tanrım, ona yardım edin!
Onde a deixou?
İçeride gayet iyi bir iş çıkardığını söylemek istedim.
Olá. Só lhe queria dizer que fez um bom trabalho ali dentro.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]