Kafa traducir portugués
10,039 traducción paralela
Çünkü siz ikiniz sürekli ayrılıp barışıyordunuz. Çok kafa karıştırıcı.
Porque vocês oscilavam muito, de um modo muito confuso.
Bu şeyler kafa karıştırır.
Ouve, estas coisas são manhosas.
Sen bu tür işlerden anlayan bir kafa doktoru ile çalıştığını söylemiştin.
Disseram-me que trabalha com um médico da cabeça que é bom com este tipo de coisas.
Pekala, çok kafa yormaya gerek yok.
FACULDADE OU SEM FACULDADE Esta não é preciso pensar.
Yıldız kafa!
Cabeça de estrela do mar!
- Oradaki kapak, kafa demek!
"Coroa" significa "cabeça"!
Gece, yerel bir taverna da kafa dinlemeye gitmiştik, beleşten biftek verdikleri bir yere, tabii yeni bir hız rekoru kırıp yaşamayı başarırsan.
À noite, refrescávamo-nos na fonte de água local, onde nos davam um bife grátis para jantar se estabelecesses um novo recorde de velocidade e vivesses.
Turneye çıkıyorum ve Lisa'da star olmak için gereken yetenek, zekâ ve yıldız şeklinde kafa mevcut.
Eu vou em tournée, e ela tem todas as maneiras de uma estrela : Talento, esperteza e uma cabeça em forma de estrela.
Ölene kadar saklanamazsın, yuvarlak kafa.
Não te podes esconder para sempre, cabeça de polegar.
Seninle kafa buluyordum dostum.
Estava a gozar contigo.
Hayatımın en büyük gecesinde yasadışı uyuşturucuyla kafa buluyorsunuz.
A noite mais importante da minha vida, e vocês estão a ficar malucos com esses bagulhos ilegais.
Kafa?
Cabeça?
Hayır, kafa olmadan olmaz.
Não, não sem a cabeça.
Stynelara kafa tutamazsın.
- Não pode enfrentar os Styne.
Kafa kafaya verip bir çözüm bulalım derim.
Sugiro que juntemos as cabeças e encontremos uma solução.
Kafa derilerini yüzdüğü zaman canlılar.
E estão vivos, quando lhes arrancas o cabelo.
Bir sorun çıkacağını biliyordum. Finansman mekanizmaları gerçekten kafa karıştırıcı.
Não há restrições aos subsídios dos departamentos de polícia.
... ilk atışı atması için ve NFL'de kafa kafaya oynarlarken kesinlikle harika bir eşleşmeydi.
Vai fazer o lançamento. Foi um belo confronto quando jogaram na NFL.
Evet öyle oldu çünkü bu meseleye yeteri kadar kafa yormadık.
Porque não pensamos o suficiente sobre isso.
Benimle kafa buluyorsunuz.
Estão a gozar comigo, certo?
Annene garezi olan özel bir kavanoz kafa var mı?
Alguém específico tinha problemas com a sua mãe?
- Ne dersin kızıl kafa?
O que dizes, ruiva? Fá-lo.
Baban seni kafa üstü mü düşürmüş?
O teu pai deixou-te cair de cabeça?
- Kafa karışıklığına da mı izin yok?
Fiquei um pouco confuso. Agora não posso ficar confuso?
Hasta kafa karışıklığı ve düşmanca tutumlar gösterdi.
O paciente mostrou sinais de hostilidade e confusão.
Tek yönlü sokaklar çok kafa karıştırıyor.
As tuas de sentido único são tão confusas.
2 gün daha kafa izni yapmaya karar verdim.
Decidi tirar mais dois dias de férias.
Her şeye kafa yoruyorum.
Eu embarco em qualquer coisa.
Tıpkı Rafadan Yumurta Kafa'nın yere düştükten sonra toparlayışı gibi.
Tal como o Humpty Dumpty fez depois da sua queda.
Ama şimdi Raj bana kafa mı tutuyor?
E agora, está a meter-se comigo.
Yukarida kafa kafaya vermis üç dahi var.
Tens 3 génios aqui, a pensar juntos.
Evet, kafa karıştırıcı.
Sim, é confuso.
Bize Carson ve Bayan Carson denmesi kafa karıştırıcı olmaz mı?
Não será confuso se formos tratados por Carson e Mrs. Carson?
Sonra, kafa derisini kesmişsin öyle mi?
Depois, cortou-lhe o couro cabeludo... Não é verdade?
- Kafa karıştırıcıya bak.
A criminosa.
Bu karanlık tarafın ve seni kaderine terk eden ikiz kardeşin hakkında kafa yorman için sana biraz zaman vereceğim.
Vou dar-te algum tempo para ponderares neste teu lado negro e pensares no teu irmão gémeo que te abandonou a este destino.
Sen kafa sallayacaksın ve komikmiş gibi güleceğiz.
Você concorda, e sorrimos de alguma coisa que não é engraçado.
Kafa karışıklığı mı?
- Distração?
Pekâlâ Demir Adam, hangi dünyada ağ kafa Kaptan Amerika'nın yerini alabilecek bir alternatiftir?
Então, Homem de Ferro, em que planeta é que o cabeça de teia é um bom substituto para o Capitão América?
Bayan Patates Kafa. Hu-hu.
a Sra. Cabeça de Batata.
Bayan Patates Kafa geldi.
A Sra. Cabeça de Batata está aqui!
Saçı yakasına kadar uzun ve sınıfta öğretmenlere kafa tutuyor.
Ele tem os cabelos pelos ombros e desafia os professores na aula.
Bir süre kafa doktoruna ihtiyacı olmayacak.
Ele não vai precisar de médico de cabeça tão cedo.
Geçen gün konuştuğumuz konuya kafa yordun mu?
Pensaste mais sobre o que falámos no outro dia?
Ama kafa yormam fikrimi değiştirmeyecek.
Mas pensar mais não me fará mudar de ideias.
Yumurta kafa!
Cabeça de ovo!
Şimdi benimle kafa bulduğunu anladım işte.
Agora sei que me está a enganar.
- Hayır! Kafa salla biraz.
- Mexe um pouco a cabeça.
Sonunda kafa dengi birini buldum sanırım.
Finalmente, uma alma gémea.
Kafa karıştırıcı tabii.
É confuso.
- Nasıl bayıldığını biliyor muyuz? - Kafa travması geçirmiş.
Tinha um traumatismo craniano, na para a parte de trás da cabeça.