English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ K ] / Kapattım

Kapattım traducir portugués

1,911 traducción paralela
Sadece telefonumu kapattım.
Tinha o telemóvel desligado.
- Sadece çenesini kapattım.
Eu a fiz estar quieta.
Tamam dostum. Kapattım. Geliyorum.
Espera um segundo que vou já, meu.
Bile bile sikimin önünü kapattım.
Cortei as minhas próprias vazas.
Kapattım, tamam mı?
Já desliguei, está bem?
Kapattım.
- Já desliguei.
Akşam dokuzda oturdum, topuklu ayakkabılar, parfüm ve mumları söndürüp hazırladığım yemekleri streç filmle kapattım. Niye çünkü karın programını iptal etti.
À espera sentada, às 21 : 00, de saltos altos, perfumada, a apagar as velas todas, a cobrir a comida com película, porque a tua mulher cancelou os planos.
Kapattım, tamam mı?
Está desligado, está bem?
Gözlerimi kapattım ve sanırım uykuya daldım.
E fechei os olhos. Acho que adormeci.
Ben yardım istiyorum. Ben de kapattım.
Quero a sua ajuda. " Então, desligo.
ki Kyle ona söyledi Sienna beni aradı ve ben de telefonu kapattım.
Foi isso que ele fez e o que ela e eu fizemos.
Hayatını iade ettim, insan ve yaranı kapattım.
Restaurei a tua vida, humano... E curei o teu ferimento.
Telefonu bir kaç dakika önce kapattım. Serena'nın babası olduğumu söyledim.
Disse que era o pai da Serena.
911 çağrısı aldım ve fırında güveç var. Altını kapattım akşam pişirmeye devam ederim.
Recebi uma chamada de urgência, tenho um guisado no forno e passei metade da noite a cozinhar...
# Tüm borçlarımı kapattım #
# Tenho dinheiro, mulheres e a minha saúde
Sınava çalışmam gerekiyordu. Ben de kapattım.
Eu tinha de estudar para um exame, por isso desliguei.
Devreyi kapattım.
Desliguei o circuito.
Çekin ödemesini kapattım.
Eu irei impedir o pagamento do cheque.
En son ben kapattım kapıyı.
Eu fui a última a entrar.
Ortası hala biraz soğuk olduğundan fırını kapattım.
Desligo o forno quando o recheio ainda está um pouco congelado.
Evet, izliyorum ama kapattım.
Sim, estou a ver, mas baixei o volume...
Kapa çeneni, yoksa ben kapattırırım.
- Cala-te, ou calo-te eu.
Şu siteyi kapattın mı?
Tiraste esse sítio de internet? Sim?
Hesap kapattığımız için, haftalığından üç şekerleme iki çukulata ve altı kremayı düşüyorum. Bir de, yeni ön kapıyı...
Só para saberes, que esta semana vou descontar do teu salário, três donuts de limão, dois de chocolate, e seis de creme, e uma porta nova.
Telefon firması aylar önce hattımı kapattı.
Foi cortado há meses atrás.
Herif, bir fıçı pirinçle ağzımızı kapattı.
Por quê? Ele comprou-nos com um alqueire de arroz.
Telefon bağlanmadan kapattığımı düşünmüştüm.
Pensei que tinha desligado antes de ter completado a chamada.
Yüzünüze kapattığım için çok üzgünüm.
Sim, lamento por te ter interrompido.
Sanırım yine telefonlarını kapattılar.
Acho que eles desligaram os telefones novamente.
Ama bu sayfayı kapattın mı?
Mas tambem lutas-te?
Perşembeleri burayı kapattığımızda ve mümkün olduğunca vardiya aralarında.
Boa tarde, Senhora. Vou às quintas-feiras, o dia em que aqui fechamos, E nas minhas folgas, sempre que puder.
- Evet. Burayı kapattırırım.
- Tenho esta cidade em isolamento.
Bu konuyu kapattığımızı sanıyordum.
Pensei que já tínhamos conversado a respeito disso.
Şansımıza SSC'yi kapattılar.
Sorte a nossa, eles fecharam o SSC.
Dışarı çıkıp onlara kampı kapattığımı söyleyeceğim.
Sabes, vou dizer-lhes que vou fechar o acampamento.
Kuyunun üzerine kapattın mı?
Tapaste o poço?
Sen de bazı duygularımızı kapattığımız hissine kapıIıyor musun hiç?
Nunca sentiste que há uma parte de nós que desligamos?
Arabadan inince kapıları kapattınız mı yoksa açık mı bıraktınız?
E depois que saiu do carro, deixou as portas abertas ou fechou?
Gözlerini kapattığında onları görmemen için ne kadar zaman lazım?
Quanto demora até podermos fechar os olhos sem ver aquilo?
Öylece suratıma mı kapattın?
Desligaste na minha cara?
Telefonu kapattıktan hemen sonra mezarlığı aradım.
Liguei para o cemitério depois de falar com a mãe.
" Işıkları kapattım ve sırt üstü uzandım...
"Apaguei a luz e deitei-me de costas."
" Işıkları kapattım ve sırt üstü uzandım...
"Por baixo de mim, um gafanhoto cantou com entusiasmo."
kapıyı kapattılar ama sanırım mandalları iyi değildi.
Eles fecharam a porta, mas acho que não trancaram propriamente.
Sanırım kapattı, anne.
Acho que desligou, mamã.
Kapattırmak mı?
Encerrar?
Ben kapattım.
Quero-o assim.
Steroid sattığım için şirketimi kapattınız. benden başka herkesin hafif cezalarla sıyırması için bir şans verdiniz ki... savcı beni rahatça herkese ibret olsun diye suçlayabildi, çünkü ben,.. şahsen ben... Amerikan spor dünyasının yapısını mahvediyorum.
Vocês acabam com a minha empresa por vender esteróides, dão a todos os outros uma oportunidade para saírem basicamente impunes para que o procurador me possa usar como exemplo, porque eu, basicamente eu, estou a corromper a própria essência dos desportos americanos.
Bölge uzakta ve adamlarım oraya giden tek yolu kapattı.
A área é afastada e os meus homens fecharam o único caminho.
İlk olarak bağlantılarını kapattın mı?
Lembraste-te de desligar a electricidade?
Söyle bakalım yorulup gözlerini kapattığın zaman, sarı rengi mi, yoksa kahverengini mi daha çok görüyorsun?
Diz-me, quando fechas os teus olhos quando estás cansada, , o que é que tu vês, mais amarelo ou mais marrom?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]