Lafını etmeye değmez traducir portugués
46 traducción paralela
# Kalbini aç # - Lafını etmeye değmez.
Não há de quê.
- Lafını etmeye değmez. Hoşçakalın albay.
Até à vista, Coronel!
- Lafını etmeye değmez.
Nada que valha a pena mencionar.
Lafını etmeye değmez.
Não tem de quê.
- Lafını etmeye değmez.
- Bem, deixa estar.
Lafını etmeye değmez.
- Sempre às ordens.
Lafını etmeye değmez.
Uma gota no oceano.
Lafını etmeye değmez.
Não tens de quê.
- İşte küçük bir kaza. Lafını etmeye değmez
- Um pequeno acidente no trabalho.
- Lafını etmeye değmez, Kaptan Kirk.
- Não tem de quê, Capitão Kirk.
- Lafını etmeye değmez.
- Não tem importância.
Lafını etmeye değmez!
- Na boa!
Lafını etmeye değmez.
De nada.
Lafını etmeye değmez tabii ama uh, zihin temizliğini de.
Sem mencionar leitura de mentes também.
- Lafını etmeye değmez.
- Não te preocupes.
Lafını etmeye değmez.
Nenhum que valha a pena mencionar.
- Lafını etmeye değmez.
- De nada.
Lafını etmeye değmez.
Não há crise.
- Lafını etmeye değmez.
- Esquece isso.
Lafını etmeye değmez.
Não penses muito nisso. É a Elliot.
Lafını etmeye değmez.
Não há problema.
Lafını etmeye değmez.
Não tem do quê.
Yapmayın canım, lafını etmeye değmez.
Que é isso pessoal.
Lafını etmeye değmez.
Não te preocupes com isso.
Lafını etmeye değmez, Earl.
Não te preocupes, Earl.
Lafını etmeye değmez.
Foi apenas isso.
Lafını etmeye değmez.
Foi fácil.
- Lafını etmeye değmez.
- Quem? Ninguém de quem valha a pena falar.
# Kalbini aç # Lafını etmeye değmez.
Não precisas de agradecer.
- Lafını etmeye değmez. - Ciddi söylüyorum.
- Não te preocupes com isso.
Evet, gelirken yoldan aldım. Lafını etmeye değmez.
Comprei quando vinha para cá.
- Lafını etmeye değmez.
- Não se martirize com isso.
Dr. Reid az önce, kendime çok yüklendiğimi bildiği için, lafını etmeye değmez dedi.
A Dra. Reid disse para não me preocupar por eu ser tão dura comigo própria.
Lafını etmeye değmez, kanka.
Não, Turk, não te preocupes.
Lafını etmeye değmez.
As coisas são como são.
Lafını etmeye değmez.
Nada de mais.
Lafını etmeye değmez.
Não tens de quê, mano.
- Hoşçakalın, teşekkürler. - Lafını etmeye bile değmez.
Adeus, e muito obrigado.
Lafını etmeye bile değmez.
Não tem de quê.
- Lafını bile etmeye değmez.
- Não teve importância.
- Lafını etmeye bile değmez.
- Não precisas de mo dizer!
Lafını bile etmeye değmez!
Um homem tem de fazer
Lafını etmeye değmez ama var.
- Sim, nem valia a pena mencionar.
Öğlenki Bobby vardiyası bende ki lafını etmeye bile değmez.
Tenho o turno nocturno do Bobby, o que é fácil.