English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ S ] / Silahsızım

Silahsızım traducir portugués

410 traducción paralela
Silahsızım ve dışarı çıkıyorum.
Não estou armado... e vou sair.
Silahsızım.
Estou desarmado.
Silahsızım.
Não estou armado.
- Silahsızım.
- Estou desarmado.
Hayır, silahsızım!
Não, não tenho arma!
Ama ben silahsızım efendim.
Não vês que vou desarmado, Senhor?
Silahsızım.
- Eu não estou armado.
Silahsızım.
Somos tantos.
Silahsızım!
Estou erecto!
Yanki, silahsızım.
Ianque, estou desarmado.
Dur bir dakika, silahsızım.
Espera, estou desarmado.
Gördüğünüz gibi şu anda tamamen silahsızım.
Como pode ver, estou desarmado.
Ben, sizin de gördüğünüz gibi, ziyadesiyle silahsızım.
Eu próprio estou desarmado. Como podem ver.
Ben silahsızım.
Não estou armado.
Ben silahsızım.
Eu estou desarmada.
Silahsızım!
- Senhorita... Estou desarmado, eh?
Görüyorsun silahsızım.
Pode ver que estou desarmado.
Silahsızım
- Estou desarmado.
Silahsızım.
Não estou armado!
- Silahsız mı?
- Sem armas?
Yani silahsız adamları vuracak mısın, Baba?
Pretende disparar contra homens desarmados?
Sen de askerlerle savaştığımızı ve silahsız sivilleri arkadan vurmayacağını anladın mı?
Entenda que somos soldados... e não atiramos pelas costas em civis desarmados?
Etrafta silahsız gezmekten bıktım usandım.
Estou cansado de andar desarmado.
silahsızım. - işine dön, yoksa...
Estou desarmado.
Silahsızlanırsak toprağımızı nasıl geri alır ve koruruz?
Como podemos conseguir as nossas terras ou mantê-las, se estamos desarmados?
- Silahsız mı?
- Sem uma arma?
Ben hep silah taşırım ve oraya silahsız çıkmam.
Quando estiver, sairei empunhando o meu revólver.
Evet belki ihtiyarım ; ama artık elim silahsız değil.
Continuo a ser um velho, | mas não vou ficar desarmado.
Gece saat üçte, üç silahsız adamınla muhafız kulesinin önüne gel, anladın mı?
Cada lado manda três homens desarmados Em frente ao posto da guarda, às duas da manhã!
Silahsız pek işinize yaramazdım.
Sem uma espingarda não lhes serviria de muito.
Ağır silahsız bu lanet savaşı nasıl yaparım?
Como posso travar uma guerra sem a porcaria da artilharia?
Ben de onu kurtarmak için buraya silahsız gelmek gibi bir hata yaptım.
Por engano vim socorrê-la sem a minha arma.
Silahsız bir keşif uçağı gördüm ve bir hendeğe atladım.
Saltei para uma trincheira, hoje, ao avistar um avião de reconhecimento.
Silahsız, tamam mı?
Desarmado, certo?
Silahsız bir halde Metronluların " Gorn dedikleri bir yaratıkla karşı karşıyayım iri yarı bir sürüngen yaratık..
Desarmado, enfrento a criatura que os Metrons chamam de Gorn... Grande, um réptil.
Koca ordunun karşısına silahsız mı çıkacaksınız?
Não há nada para comer aqui.
Bayım, silahsız olanlarımız geri çekilecekler.
Aqueles de nós que estão desarmados, fá-lo-ão.
Bombayı silahsızlandırmamız lazım.
Sabes, realmente, temos que desactivar a bomba.
Silahsız mı?
Sem uma arma?
220 silahsız sivil gemiyi korurken bir askeri çarpışmanın sorumluluğunun tam olarak farkında mısın?
Tens noção da responsabilidade que é entrar num confronto militar, ao mesmo tempo que se protege 220 naves civis desarmadas?
Gongu kafamla çalmıştım, efendim. Silahla ya da silahsız dövüşmeyi seviyorum.
Gosto de lutar, armado ou não, Sr.
Ve bugün size silahsız savunma tekniklerini öğreteceğim. bir çatışmanın ortasında hayatta kalmak için, gücünüzün zirvesine çıkmanız gerekmekte, bunun için de bize dövüş sanatları yardım edecek, hepinizin birer asker olarak, judo ve karatede uzman olmanız gerek.
E hoje ensinar-vos-ei os princípios do combate sem armas, como sobreviver no campo de batalha... sem uma arma, atingindo o mais alto grau de eficácia no que é conhecido como artes marciais.
Moskova'da bir kaç yaşlının silahsızlanma pazarlığında avantajlarımızı satmasından daha iyi.
Melhor do que deixar um punhado de velhos senis em Moscovo abdicar da nossa vantagem em conversações de desarmamento.
- Füzeleri silahsızlandıramaz mıyız?
- Não podemos desarmar os mísseis?
Bir blues'cu asla silahsız dolaşmaz bayım.
Um músico de blues nunca viaja sem uma pistola. Nunca!
- Buraya yanlız ve silahsız mı geldin
- Veio aqui sozinho, desarmado?
Silahsızım.
Estou desarmado!
Ateş etmeyin. Silahsızım.
Não disparem, não estou armado.
Jimmy aramızı silahsız tutalım diyor.
O Jimmy diz para esquecermos o passado.
Çünkü odada bir kızla yalnızdım diye mi? Eğer silahsız olsaydı onun yapmak istediği şeyi yapıyordum.
Só porque estava sozinho com uma miúda a fazer o que ele faria, se pudesse levantá-Io sem ajuda da arma.
Bu ülkede silahsız bir adım bile atmazdım.
Eu não dou um passo neste país sem uma arma!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]