English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ T ] / Tanrı bilir

Tanrı bilir traducir portugués

1,327 traducción paralela
O kadar hızlı evrim geçiriyorlar ki, geri döndüğümüzde ne bulacağız, tanrı bilir.
Evoluem tão depressa que só Deus sabe o que encontraremos quando voltarmos.
Sadece Tanrı bilir!
- Só Deus sabe porquê!
Adam onu ne için kullanıyor Tanrı bilir!
Ela o usa para financiar o acampamento e ele sabe-se Deus para que a usa.
Tanrı bilir!
Só Deus sabe!
Avı iptal ettiler Tanrı bilir o salaklar öğlen yemeğini yoktan var etmek zorunda kalacaklar.
Cancelaram a caçada... E a pateta aqui deverá tirar do nada um almoço para sei lá quantos.
- Tanrı bilir, sadece evet, evet de.
- Só Deus sabe! Diz-lhe só que sim, que sim.
Tanrı bilir bunu bize bulduğunuz her fırsatta söylüyorsunuz- - fakat bu, görevin başında olan sorumlu kişinin desteği haketmediği anlamına mı geliyor?
Sabe Deus que vocês nos lembram disso sempre que podem. Mas isso significa que o homem encarregado desta missão não merece o nosso apoio?
O gübre fabrikasının 12 yıldır verdiği zararı Tanrı bilir.
Sabe-se lá o que a fábrica de fertilizantes fez durante doze anos.
Tanrı bilir belki de sahne bir öpücükle kapanır o zaman sonun yakın olduğunu söyleyebiliriz.
Quando as cortinas fecharem Com um beijo Vamos sentir O fim a aproximar-se
Durumu umutsuz Peter. Dört odacıkta da parçalar var. Ana damarlara ne olduğunu Tanrı bilir.
Fragmentos em as câmaras, e ou seja dos copos.
Tanrı bilir daha ne kadar burada bir grup kaya insanla tıkılı kalacağız şu ana dek tek bildiğimiz, bu duvarlardan şu anda bizi gözetledikleri.
- É? Estamos presos aqui sabe Deus por quanto tempo com uma monte de gente das rochas que pode estar a ver-nos das paredes.
Adresi vardı ama Tanrı bilir nereye koydum.
Eu tenho a morada dela aqui, mas só Deus sabe onde está isso.
İki kez boşanmış. Tanrı bilir kaç çocuğu var. O bir ateist Guillermo.
Ele é duas vezes divorciado, já teve Deus sabe quantos filhos e é ateu, Guillermo!
Ne kadar uzun zaman biliyor musun? Ne kadar uzun olduğunu Tanrı bilir.
Retê-la... sabes por quanto tempo quero dizer, só Deus sabe quanto tempo se passou.
Kız rahatlamadan neler yapar tanrı bilir.
Só Deus sabe o que elas fariam sem essas certezas.
Tanrı bilir Amerika'nın damak tadı gelişecektir.
Se Deus quiser, a America gostará dessa mistura.
Kışı nasıl geçireceğimizi Tanrı bilir.
Só Deus sabe como sobreviveremos.
Tanrı bilir.
Só Deus sabe.
- Tanrı bilir neler alıyor!
- Só Deus sabe o que são!
Tanrı bilir paranı ona harcadın.
Nem sei quanto gastas com o carro. Que tem carro?
Gaby, onları sen çaldın. Tanrı bilir kimlere vermek için.
Gaby, tu roubáste-as, para as dares a quem sabemos.
Ve Tanrı bilir o da onu kimlere harcamıştır!
E gastava-o sabe-se lá em quê!
Tanrı bilir kaç kere güzel kızlar... benim yüreğimi titretebilmiştir.
Deus sabe que eu já tive a minha cota parte de senhoras adoráveis a atirarem-se a mim.
Tam konuşurken, ne konuştuğumu Tanrı bilir, bakışlarımın odanın diğer kısmına sürüklenmesine izin verdim, aynı ağzımın beynimden geçenlerin dışarı çıkmasına izin vermesi, ve dilimden yuvarlanıp gitmeleri gibi,
Então, enquanto falo, sabe lá Deus de quê, deixo os meus olhos vaguear pela sala, a minha boca permite que os meus pensamentos caiam do cérebro e que enrole a minha língua como bolas de chiclet.
Yoksa, burası bit ve pire kaynardı, sonra neler olurdu, Tanrı bilir.
De outra forma, o lugar estaria cheio de piolhos e pulgas e Deus sabe o que mais.
Tanrı bilir onlar ne yapıyorlar.
Só Deus sabe que tipo de maluco estásolto nela.
Tanrı bilir, bırakta dans etsinler.
Só Deus é que sabe, mas deixa-os dançarem.
- Tanrı bilir.
Quem diabos sabe.
Tanrı bilir neler yapmış olabilirler.
Eles poderiam ter feito sabe deus o quê.
Kızın orada ne yaptığını Tanrı bilir.
Não sei o que ela faz lá.
- Beecher'a tecavüz ettin, ve Cyril O'Reily'ye ve Tanrı bilir daha kimlere.
Você estuprou o Beecher. E Cyril O'Reily e Deus sabe quantos mais.
Tanrı bilir, kardeşin onu hiç kullanmayacak.
Deus sabe que o teu irmão não vai usá-la.
Gün boyu yatakta uzanıyorsun, Tanrı bilir neden.
David, tu deitas-te a meio do dia, vá-se lá saber porquê.
İşkence dolu bir evliliğe devam edip... tanrı bilir yaşamınızın kaç yılını heba ettiniz.
A senhora é que manteve um casamento em que era maltratada... e desperdiçou não sei quantos anos da sua vida.
Tanrı bilir, başlarına ne geliyor.
Só Deus sabe o que lhes acontece.
Tanrı bilir nerelerdeydi.
Deus sabe por onde tem andado.
Sonra neler olacağını Tanrı bilir.
Deus sabe o que acontece a seguir.
Neler yaşadığını, nerede olduğunu Tanrı bilir.
Deus sabe onde ela está, o que está a passar.
Tanrı bilir.
Saberá Deus.
- Jessie'ye ne yapacakalarını Tanrı bilir.
- Deus sabe o que eles farão a Jessie.
Karadakilerin ne yaptığını tanrı bilir.
Eles não chegaram à costa.
Neler olduğunu Tanrı bilir.
Sabe Deus quais são.
Orada başka ne vardır ancak tanrıbilir.
Sabe Deus o que pode estar lá dentro.
Nerede olduğunu ve bulunduğumuz yeri Jool'un tanrısı bilir.
Não sabemos onde Jool está. Já estivemos aqui antes.
Tanrı'yı bilir misin?
Sabes, Deus?
Bir sonraki gezegenin etrafında kimler bizi gözlüyor, tanrı bilir.
Deus sabe quem rondará o próximo planeta que cruzarmos?
Tanrı sana ne yapacağını bilir Judas!
Deus irá julgar-te, seu Judas.
Tanrı sana ne yapacağını bilir.
- Deus irá julgar-te.
- Tanrı pişmanlık duymadığını bilir.
- Deus saberá que não está arrependida.
- Tanrı düşündüğümüz her şeyi bilir mi?
- Deus sabe tudo que pensamos?
- Cevabı bilir çünkü... - Hey, o Tanrıdır.
Ele conhece a resposta porque... ei, ele é Deus.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]