Taze et traducir portugués
166 traducción paralela
İleride bir sürü bufalo var ben taze et temin etmek için o tarafa gidiyorum.
Vi búfalos naquela direção. - Iréi caçar um pouco de carne fresca.
- Taze et.
- Carne fresca.
Taze et!
Carne fresca!
Gidelim de, bakalım taze et bulabilecek miyiz.
Vou sair em busca de carne fresca.
Neden ona taze et vermiyorsunuz?
" por que não experimenta lhe dar carne fresca?
Eğer silahım olsaydı, taze et yerdik.
Um lagarto gigante. Se tivesse a minha arma, tínhamos carne fresca ao jantar.
Bize de biraz taze et getirse.
Oxalá nos trouxesse carne fresca.
- Güzel, taze et.
- Com a melhor carne.
Buzdan, kardan ve ağaçlardan başka hiçbir şey yok ve etraftaki tek taze et sen olacaksın.
A única coisa que há lá é gelo, neve, árvores e... Você será a única carne fresca por aqueles lados.
Taze et geldi.
Chegou'carne fresca'.
Taze et.
Carne fresca.
Yarın sizin göreviniz bana taze et, taze peynir ve taze kömür almak. Cipslere de dikkat edin.
A vossa missão amanhã é comprarem-me carne fresca, queijo fresco, carvão fresco e atenção às batatas.
Buzhanede. Taze et var.
No depósito de gelo há carne fresca.
Bana taze et dedi.
Chamou-me "carne fresca".
Taze et buldum ve sen bunu berbat edemeyeceksin, bu sefer değil.
Tenho carne fresca em vista, e tu não me vais impedir. Desta vez, não.
Taze et, taze et, taze et.
Carne fresca, carne fresca, carne fresca...
# Canınız güzel taze et çekiyorsa eğer
Quem quiser boa carne venha cá
Öğütücü için taze et, ha?
Carne fresca para triturar, não?
Taze et. - Haydi, ahbap. Haydi.
Vamos, amigo, venha.
Sizin için biraz taze et getir.
Tenho carne fresca para vocês. Ali.
Ve butun o seks partileri eglenceler biraz taze et icin bekliyor.
Reclusos loucos por sexo só esperam carne fresca.
Tam da nihayet taze et bulmuşken...
Logo agora que tinha encontrado carne fresca...
- Bernie'ye taze et lazım!
- O Bernie precisa de carne fresca.
Taze et hep galip gelir.
Carne fresca...
Havadaki çarpışmadan taze et.
Carne fresca do desastre de avião.
Aslında taze et yemek için kampuse gelen biriyim.
Na verdade, somos chulos e andamos à caça de carne fresca.
Taze et getirdim. Bu Terry.
Tenho carne fresca.
bir saniye bekle. taze et.
Espera um segundo. Carne fresca.
Nebraska'dan taze et geldi.
Uma remessa fresca do Nebraska.
Canınız güzel taze et mi çekiyor?
Vai um bocadinho deste toucinho?
- Kontes! Taze et merakınız çok şaşırtıcı.
Então tens um gosto para carne jovem!
Taze et geçiyor!
Vai a passar carne nova!
- Merhaba taze et.
Yo, carne fresca.
Taze et.
- Carne fresca.
Taze et.
Carne fresca!
- Taze et ve kirazlı turta.
Bolinhos de mirtilo. Saíram agora do forno.
Taze et, çocuklar!
Carne fresca, pessoal!
Hey çocuklar! Taze et! Ne eti?
Ei, rapaziada, carne fresca.
Dikkatli ol, taze et.
Seja cidadoso carne fresca.
- Bu et pek taze gibi gelmedi bana.
Não acho que a carne seja fresca.
Ya taze peynir ya da bayatlamış et.
De queijo muito fresco ou carne muito passada.
Biraz da şeker taze fasulye, salamura et ve sardalya alalım.
Juntaremos açúcar... e mais feijão verde, e mais sal e mais as sardinhas.
Et, taze sebze, yumurta... ve bira isterim.
Precisaria de carne, legumes frescos, ovos, cerveja.
- Timsahlar taze et sevmezler.
Os crocodilos não gostam de carne fresca.
Michael'ın en sevdiği yemekti. Et suyunda makarna yapıyordum. Ateşte kırmızı biber közleyip zeytinyağlı ve sarmısaklı taze fasulyeyle sunma niyetindeydim.
Era o prato favorito do Michael, ziti com molho, e pensava fazer pimentos assados... e depois ir pôr feijões com azeite e alho.
- Merhaba taze et.
Olá, carne.
- Ya çürük et ya da taze peynir.
Ou é carne podre ou um bom queijo.
Bu taze bir et!
Isto é carne fresca!
Olayları taze tut ve ikinci tur boşluğuyla savaşmamıza yardım et.
Conserva a frescura e combate a pausa da segunda ronda.
Bu kanaldaki tek taze şey et değil, değil mi?
A carne não é a única coisa fresca aqui.
Oh, taze et geldi.
Vejam, mandaram carne fresca.
etkileyici 234
etrafta 23
etmez 34
etmiyorum 100
etmedin 20
etmedim 69
etmem 47
etmelisin 16
etmiyor 21
etrafta kimse yok 27
etrafta 23
etmez 34
etmiyorum 100
etmedin 20
etmedim 69
etmem 47
etmelisin 16
etmiyor 21
etrafta kimse yok 27