Tü traducir portugués
214 traducción paralela
- Stuffy düºtü!
- O Stuffy caiu!
Ve sonra da, maçın bitimine bir dakika kalmıştı ve skor 3-3'tü.
E aí estava eu, faltava um minuto de jogo e o marcador era 3x3.
Sadece 300'tü, Amos.
- Havia só $ 300, Amos.
Sen öp-tü beni.
Beijaste-me.
Evet ya. Defterde Şolohov'un adını tersten okudum. Oda numarası 23'tü.
Li Cholokhov ao contrário no registo e o numero do quarto dele, o 23.
Tü-tün dük-kâ-nı.
Tabacaria.
Süprün-tü.
Lixo.
Annem şey oldu tü... tüberkiloz.
Minha mae pegou... t-t-tubercuIose. tuberculose e... esta muito doente, sabe?
Büyük babası gerçek bir Dük'tü. Ve kendisi de Eaton ve Oxford'da eğitim aldı. Yani Watson...
O avô dele era Duque e ele frequentou Eton e Oxford, por isso, Watson, traga a arma.
- Ne tü bir gaz bu?
- Que tipo de gás é este?
Burke'tü.
Foi Burke.
Son defasında, üçü Jül Sezar'ı öldürmüşlerdi, içlerinden biri de, en yakın arkadaşı Brütüs'tü.
Da última vez que fomos ao teatro, três deles mataram Julio César, e um deles era o seu melhor amigo, Brutus.
O patlayan havai fişek değildi, C-4'tü.
A bomba que explodiu era uma C-4.
Senin için olabilir 1953'tü.
Era 1953.
En iyi arkadaşım, bizim evden iki blok ötede oturan Timmy Burns'tü.
O meu melhor amigo era o Timmy Burns que morava a dois quarteirões.
Size iyi fiyat vereceğim, Başkan Koch, "Nasılım ama" diyen çikolatalı gazoz içen, simitle füme somon yiyen, Yahudi g... tü!
Faço bom preço, prefeito "Kochie". "Como vai?" Bebedor de gemada com chocolate... "bagel" e Bar Mitzvah, B'nai, judeu nojento!
- Evden çıktığımda 3'tü.
- Eram três quando saí de casa.
Yatıracağım, ğım, ğım Onu sırtüstü, tü, tü
Eu vou deixar ela, la, la, la De quatro, tro, tro, tro
Büyüme geçen yıl 0,3'tü.
A taxa de crescimento subiu 0,3 porcento, o ano passado.
O sırada Yeni Zelanda'da ertesi gün saat 14.00'tü.
2 da tarde do dia seguinte, na Nova Zelândia.
Ama tek gördükleri Uranüs'tü.
Só devem ter visto Urano...
Sanırım 1984'tü... 84 veya 85.
Creio que foi em 1984 84 ou 85.
Ciddi olamazsın. Yük gemisinin istikameti Draken 4'tü.
O destino do cargueiro era Draken IV.
Pazar sonuç 17-4'tü, bir de kendine oyun kurucu diyor.
4 em dezassete no domingo e acha-se um avançado?
Torunu Therese merak etmekten kendini alamadı : Antonia'nın son nefesi acaba kaç m3'tü?
Sua neta Therese não conseguiria deixar de pensar, qual teria sido o volume exato do último suspiro de Antonia.
Düşmanla tanışmıştık, onun da adı Montgomery Burns'tü.
B. Tinha conhecido o inimigo, chamava-se Montgomery Burns.
Öteki taraftan geçerken bundan 10 metre daha küçük tü.
Isso deixa-nos com menos de dois metros livres de cada lado.
Dalga mı geçiyorsun? Geçen sezon ortalamam 314'tü.
Eu fiz uma média bestial na época passada.
Saat yaklaşık gece 1 : 03'tü ve Beckwith, Valiant'ına benzin alıyordu.
Era aproximadamente 1 : 03 da manhã e o velho Delay estava enchendo de gasolina a sua Valiant.
Yaklaşık olarak 1 : 03'tü.
Ás 1 : 03 da madrugada, aproximadamente.
Şaka şaka, 1 4'tü.
Estou a brincar, foram 14.
Ama günün olayı, bir golf hocasıyla ilgili... dünkü açılış sayısı 83'tü... ama şu anda, ABD Açık Turnuvası tarihinde yeni bir sayfa açıyor.
Mas a história de hoje envolve um professor de golfe... que ontem abriu com um 83... mas que hoje é um acontecimento no Open E.U.A.
Oradaki kuvvetli bir F-2, hatta F-3'tü.
O pequeno encontro que tivemos hoje, foi um F-2 forte, talvez um F-3.
- Saat tam 04 : 00'tü, yerel saatle tabi.
4h exatamente, hora local, é claro.
Sen de muhtemelen gökyüzünde Venüs dışında bir şey gördüğünü sandın. Ama seni temin ederim ki o Venüs'tü.
Provavelmente, pensou que viu outra coisa no céu para além de Vénus, mas eu garanto-lhe que era Vénus.
Tarih 1973'tü. O zamanlar dünya farklı bir yerdi.
O mundo era diferente nessa época.
Bizim belalımızsa er Montgomery Burns'tü.
A nossa tinha um soldado convencido que dava pelo nome Montgomery Burns.
Bu 3'tü, Önceki 2.
Isso era um 3, e antes era um 2.
Sene 1994'tü.
Foi em 1994.
Şu an sporu birçok sebepten ötürü seviyorum fakat şunu söylemeliyim ki, beni küçük bir çocuk olarak maçlara çeken şey... o'eve dönüş'tü. "
"Agora, adoro desporto por muitos motivos," "mas devo dizer que o que me cativava para os jogos, quando era miúdo," "era a viagem para casa."
" Tebeþir kutusu yere düþtü.
Uma caixa de giz caiu ao chão.
Evet, tamam! Ve de hoş bir g.tü, tamam mı?
Sim, está bem, e um rabo bonito, também!
Bebek g.tü gibi oldu.
Parece um rabinho de bebé.
Bir şeyler bana o Bollingsworth'tü diyor.
Algo me diz que foi o Bollingsworth.
Callois'nın oda numarası 24'tü.
O quarto do Callois era o 24.
Suratında şempanze g.tü gibi duruyor!
É como ter o rabo de um babuíno na cara!
Beni kızdırıyorsun. 10.44'tü.
- Chateias. Eram 10 : 44.
Ee, buna ne denir, baca yine düş tü.
Bem, que te parece. A chaminé voltou a cair.
Et yemek kö-ö-tü.
Comer carne é mau.
- Geçen sene sadece 34'tü.
- No ano passado só tivemos 34.
3'tü.
Foram três.