English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Y ] / Ya ölüm

Ya ölüm traducir portugués

596 traducción paralela
- Mustafa'ya ölüm!
É Mustapha!
Gruda'ya ölüm!
Morte a Gruda!
Ya anlaşma ya ölüm düsturuna inanmış olsalar bile....... açlık ve Meksika ile Amerikan birliklerinin saldırıları yüzünden yerlerinden sürüldüler.
Mas conduzidos pela fome e sob ataque das tropas Mexicanas e Americanas até eles viram que ou se rendiam ou morreriam.
Fortuna'ya ölüm!
Morte ao Fortuna!
Bazıları senin Kaliforniya'ya Ölüm Vadisi üzerinden gideceğini düşünüyor.
Há gente que acredita que chegarás à Califórnia pelo Vale da Morte.
Ya ölüm sözün?
E a tua palavra de morte?
"Ya ancuk ya ölüm".
" Ratinha ou morte.
Amerika'ya ölüm!
Morte á América!
Eskiden ölüm yaşlılıkta ya da hastalıkta gelirdi.
Antes a morte chegava quando se está velho ou doente,
Acı, coşku, inanç, kıskançlık, aşk, nefret yaşam ya da ölüm.
Angústia, êxtase, fé, inveja, amor, ódio vida ou morte.
Tanrı'ya bir ölüm borcumuz var. " dedi.
Devemos uma morte a Deus. "
"Ölüm ya da mezarlık" gibi.
" Morte, onde está o teu aguilhão?
Ayrıca, tehlikede olan bir yoldaşımızı asla terketmeyeceğinize, ya da kesin ölüm karşısında bile, onun düşman eline düşmesine asla izin vermeyeceğinize yemin eder misiniz?
- Juramos. Juram não abandonar o vosso companheiro em perigo ou nunca, nem em perigo de morte, deixarem que caia nas mãos do inimigo?
Zafer ya da ölüm. "
Será vitória ou morte. "
Zafer ya da ölüm. " İmza :
"Deve ser vitória ou morte." Assinado :
"Zafer ya da ölüm!"
Vitória ou morte, como sempre.
Zafer ya da ölüm! " - Napolyon da buna cesaret etmiş...
Vitória ou morte. " O próprio Napoleão...
Zafer ya da ölüm! " Savaşlar... taktik bilgisinden yoksun basmakalıp sözlerle kazanılamaz.
"Vitória ou morte." Seu conhecimento tático vem de máximas comuns. Não se vencem guerras assim.
- Gaspçıya ölüm!
É o impostor!
Şu Babil'li. Sürgün ya da ölüm!
Expulse-a ou mate-a.
Hadi canım, ölüm yok ya ucunda.
Vá lá, não dói nada.
Genellikse fiziksel ya da zihinsel işkence ve tabii ki, ölüm tehdidi altındaki vakalarda görülür.
É vulgar em casos de ameaças de tortura, física ou mental, e, claro, de morte.
Ölüm'e gülümsüyor Tanrı'ya kıkırdıyor, kendisine gülüyor ve kızlara gülücükler yolluyor.
Ele rosna à Morte dá gargalhadas ao Senhor, risse de si mesmo e ri para as raparigas.
Böcek ya da insan için ölüm her zaman acısız olmalı.
Quer para os homens, quer para os insectos, a morte deve ser indolor.
"Zafer ya da ölüm."
"Vitória ou morte."
Geçtiğimiz sene, tasarımcısının 400. ölüm yıldönümü anısına dünyanın her yanından Roma'ya gelenler bu eser karşısında hayranlıklarını sergilediler.
Um foco de admiração para aqueles que, no ano passado... se reuniram em Roma, vindos de todo o mundo... para comemorar o 400ºaniversário da morte do seu pintor.
Yaşam ya da ölüm - seçim senin.
Vivo ou morto. A escolha é tua.
"Samarra'ya gideceğim, Ölüm beni orada bulamayacak."
"Irei para Samarra, onde a Morte não me encontrará."
Zafer ya da ölüm?
Vitória ou morte? E para qual deles?
İnsan uzayda ölüm ya da diğer tehlikelerin riskini almamalı.
O homem não deve morrer no espaço ou correr outros riscos.
- Tabii, ucunda ölüm yok ya.
- Sim, para quê dar cabo de si?
Er ya da geç ölüm hepimize gelecek.
Cedo ou tarde a morte chega a todos nós.
Ama cesaretin korkuyu yeneceği ölüm ve lanetlenme gerçeği karşısında Tanrı'ya inancın içten bir inanç olmayacağı bir zaman gelecek.
Mas chega um tempo em que a coragem ultrapassa o medo. Em que a crença em Deus... não é um pensamento pio, mas uma realidade, na face da morte e do mal.
Ama sonunda ölüm olacağından emin ol ya da öl.
Mas tens que estar seguríssimo... Ou morres.
Ölüm bizi ayırana dek, ya da benzeri.
Até que a morte nos separe, ou algo assim.
Almanya'ya ihtilâl Avrupa'ya ise ölüm getirdiler.
Trouxeram a sua revolução à Alemanha e a morte à Europa.
Hepimizin Tanrı'ya bir ölüm borcu var.
Sabes que todos temos dívidas.
- Tanrı'ya bir ölüm borcumuz var demiştim.
Qual seria? Disse-te, todos devemos a morte a Deus.
Hepimizin Tanrı'ya bir ölüm borcu var.
Todos nós devemos à morte, eu disse-te isso.
Bu yüzden cesur şövalyeler... gücünüzden ya da kuvvetinizden şüphe ediyorsanız... daha fazla ilerlemeyin, çünkü ölüm, kirli, büyük... ve sivri dişleriyle bekliyor.
Por isso, valentes cavaleiros... se duvidarem da vossa coragem ou da vossa força... não vão mais adiante, porque a morte vos espera a todos... com dentes grandes e aguçados.
- Taş kırmızıya döndü! - Kırmızı ölüm!
- A rocha ficou vermelha!
Ya özgürlük ya ölüm!
Aos vales desceremos com a metralhadora
Diyelim ki, saldırıya uğradık, bir ölüm mangası falan gibi, ve sizin seçtiğiniz kişi bu 8 kişiden hangisinin kurtulabileceğine karar verebilir.
Suponhamos que nos ataca... um esquadrão da morte ou algo assim... e esta pessoa... pudesse decidir quem dos oito sobreviveria.
Nijerya ve Çad topraklarında hüküm süren müthiş kuraklık da cabası... 11 milyondan fazla insanoğlu ölüm tehlikesi, açlık, ya da susuzlukla karşı karşıya.
Nigéria e Tchad. São 11 milhões de humanos correndo risco de morte por fome ou por sede.
Daha şimdiden, kısıtlı bir alanda ölüm vakalarıyla karşılaştık. Asıl sorun şu ki neyle karşı karşıya olduğumuzu bilmiyoruz.
Houve muitos mortos numa pequena zona como esta, e o problema é que não sabemos a causa.
Onlara karşı gelenlere ya da kızdıranlara... Acı, hastalık hatta ölüm verirler.
Elas podem causar sofrimento, doença e até mesmo a morte daqueles que, por qualquer razão, as ofenderam.
Neden yok, vicdan yok. Temel hisleri bile anlamıyor. Yaşam ya da ölüm iyi ya da kötü, doğru ya da yanlış.
Sem razão... sem consciência, nem entendimento, no sentido mais primitivo, de vida ou morte, do bem ou do mal, do certo ou errado.
Ölüm belgesi veremem. Doktoru değilim. Savcıya bildirmem gerek.
Não posso passar a certidão de óbito, tenho de informar o médico legista.
Yaşarsam, sana yapacağım kötülüklerden pişmanlık duyacağımı bil. ... beyanda bildirildiği gibi yaralanma, hastalık, ölüm, ya da kalıcı sakatlık sonucu meydana gelmiş...
E se eu viver, desculpa tudo o de mal que te vou fazer. doença, morte, ou incapacidade permanente...
Şu "ölüm sizi ayırana dek" var ya, gerçekten doğru.
Aquela história do "até que a morte nos separe" é mesmo verdade.
Erkeklerinizin sonu ölüm olacak ya da daha beteri.
Esses homens podem acabar mortos ou pior que isso.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]