Yemek istemiyorum traducir portugués
252 traducción paralela
Bir şey yemek istemiyorum.
Não quero comer nada.
- Hayır yemek istemiyorum.
Só os papéis.
- Yemek istemiyorum!
- Não quero comer!
Birşey yemek istemiyorum, sağolun.
Não. Acho que não vou tomar nada. Obrigado.
Yemek istemiyorum.
Comida não. Comida não.
Belki yemek istemiyorum.
Talvez eu não queira comer.
Yemek istemiyorum çünkü... beyazlar hamburger yerken... ben fıstık ezmeli sandöviç yiyordum.
Isso não como porque... os'brancos'comiam sandes de fiambre... e eu comia sandes de manteiga de amendoim.
- Yemek istemiyorum!
- Eu não quero comida!
Bu akşam yemek yemek istemiyorum. Erkenden yatacağım.
Escuta, acho que não vou jantar esta noite e deitar-me cedo.
Yemek istemiyorum.
Não quero comida nenhuma.
- Yalnız yemek istemiyorum. - Gitsene sen!
- Não quero comer sozinho.
Yani, hayır bayan peltemi yemek istemiyorum.
Quer dizer... Não, minha senhora, não quero comer essa coisa.
Bunları yemek istemiyorum.
- Eu não as comeria.
Çünkü, henüz olgunlaşmamış, bir elma yemek istemiyorum.
Não queria uma ainda verde.
O kadar geç yemek istemiyorum.
Não gosto de comer tão tarde.
Ben yemek istemiyorum.
Não vou comer.
Önümüzdeki 20 yıl yemek istemiyorum.
Acho que não quero comer nada pelos próximos vinte anos.
Cumartesi günü bir satış darbesi yemek istemiyorum.
Eu não quero um golpe à venda no sábado.
Ben onu yemek istemiyorum.
Mas eu não quero uma refeição kosher.
- Ben gerçekten yemek istemiyorum.
- Não me apetece.
Peki, bu sabah ondan yemek istemiyorum.
Hoje não quero isto.
Akşam yemek istemiyorum.
Não quero jantar.
- Yemek istemiyorum. Geç oldu.
Não quero, já é muito tarde.
"Kamış yemek istemiyorum bu gece, sen sadece kukumu doğru ye."
"Hoje não quero fazer broche, faz-me tu um minete."
Hala yemek var, ama yemek istemiyorum.
Ainda há comida, mas não quero comer.
Popoma çok fazla tekme yemek istemiyorum.
Gostava de não levar tanta tareia.
Tatlı yemek istemiyorum ama böyle önümde olunca da dayanamıyorum.
Não quero comer doces, mas não consigo controlar-me quando estão assim à minha frente.
Ceza yemek istemiyorum.
Não quero ser preso.
- Yemek istemiyorum. Eve gitmek istiyorum
Tenho que ir para casa.
Yemek istemiyorum.
Comida não.
Yemek istemiyorum.
Não preciso de comida.
Bu akşam ya da herhangi bir akşam için artık yemek hazırlamanı istemiyorum!
Não quero que nunca mais volte a preparar o jantar!
Burada yemek pişirilmesini istemiyorum.
Não quero que cozinhem aqui.
Seni rahatsız edeceğimi düşünmeni istemiyorum, bütün gün yemek yemedim.
Não te quero perturbar se estiveres a pensar, mas apetecia-me comer. Não comi o dia todo. Oh...
Daha fazla yemek denemek istemiyorum.
Eu voto para não comermos mais nada.
Lütfen, bir tane daha, "evde sadece 3 günlük yemek kaldı" vaazı dinlemek istemiyorum!
E não deites fora a casca colorida. É uma óptima base para sopa.
Eve döndüğümde onlara yemek pişirmek zorunda kalıyorum ve bunu yapmak istemiyorum
Quando chego a casa, renho de cozinhar. E não quero.
Onu yemek istemiyorum.
Isso se tiveres sorte.
Bir şey yemek istemiyorum... 60 dakika içinde ayrılacak.
Imbecil, diverte-te perder tempo com mesquinhices? Calem-se. Algum problema, menina prodígio?
- Yemek yerken, bu boku, duymak istemiyorum'.
Não quero isto enquanto estou a comer. - Cletus!
O yaratığın salata tabağımdan yemek yemesini istemiyorum.
Jerry! Não quero que essa coisa esteja a comer na minha saladeira.
Bir sonraki yemek servisini kaçırmak istemiyorum.
Adorava ter acesso à próxima fornada.
Bu benim hakkım. Yemek ve dans istemiyorum.
Quero dizer, afinal, não estou a pedir para jantar e dançar.
- Baş belası olmak istemiyorum ama saat neredeyse on ikiye çeyrek var ve kızlar öğle yemeğini erken yemek istiyorlar.
Não quero ser chata mas são 11.45 e as meninas querem ir aloçar cedo.
- Ben yemek getirmek istemiyorum.
- Eu não trago comida.
Daha iyi bir yemek dedim. Bu yağlı pisliği istemiyorum.
Pedi "comida melhor".
Sadece bedava içki ve açık büfe yemek için gelen, tanımadığımız yüzlerce insanın olduğu büyük bir düğün istemiyorum.
Eu só não quero um grande casamento- - centenas de pessoas que não conhecemos... que só lá estão para as bebidas grátis... e para o buffet tudo o que conseguires comer.
Yeni bir yemek kombinasyonu yapıyorum, ve şeyi istemiyorum...
Ando a fazer esta nova combinação de alimentos e portanto não preciso...
Yemek almak istemiyorum.
Não estou a encomendar comida.
Heyecanlanmanı istemiyorum ama, ben yemek pişirmeye gidiyorum.
Não quero que fiques muito excitado, mas vou cozinhar.
Bir şeyler yemek istiyor musun? Hayır. İstemiyorum.
- Queres comer alguma coisa?
istemiyorum 1125
yemek 460
yemek yedin mi 94
yemek yiyorum 23
yemek yiyelim 57
yemekte ne var 69
yemekler 27
yemek yiyeceğiz 21
yemek yok 35
yemek yiyelim mi 24
yemek 460
yemek yedin mi 94
yemek yiyorum 23
yemek yiyelim 57
yemekte ne var 69
yemekler 27
yemek yiyeceğiz 21
yemek yok 35
yemek yiyelim mi 24