English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Y ] / Yeni aldım

Yeni aldım traducir portugués

1,444 traducción paralela
Marx Kardeşler setini yeni aldım.
Comprei uma colecção dos Irmãos Marx.
- Olamaz. "Dil Sürçmesi" nin Japon versiyonunu daha yeni aldım.
Acabei de comprar o lançamento japonês de Slip of the Tongue.
Fakat bu işi daha yeni aldım, geç kalmak istemiyorum.
Mas eu tenho este trabalho, e não me posso dar ao luxo de chegar atrasada.
- Bu yeni arabam, yeni aldım.
- Este é meu carro novo. Eu comprei isto.
Hayır.Onu yeni aldım.
Não. O problema é esse. Ela é nova.
Bunu yeni aldım.
Arranjei esta, há pouco tempo.
Bakın, bu gerçekten havalı kasaba klubünü yeni aldım, onlar benim orda fazla takılacağımı düşünmüyorlar.
Acabei de entrar num clube muito snob e eles acham que não vou estar lá muitas vezes.
Gazi tazminatımı yeni aldım. Dört yılı peşinen ödeyebilirim.
Recebi agora um subsídio, posso pagar já os 4 anos.
- Evet. Yeni aldım.
Acabei de comprá-la.
İlk evimi yeni aldım, ve bahçe tasarımı için vaktim yok.
Acabei de comprar a minha primeira casa e estou ansiosa por arranjar o jardim.
Ah, teşekkür ederim. Bunları yeni aldım.
Oh, obrigada, acabei de comprá-los.
- Yeni aldım.
- Obrigado - É novo
Mektubunuzu yeni aldım.
" Acabo de receber a sua carta
Yeni aldım.
Sabes, acabei de o ir buscar.
Bu losyonu yeni aldım.. ... ve ulaşamadığım bir yerim var.
Acabei de comprar essa nova loção e há um lugar que não consigo alcançar.
Burayı yeni satın aldım.
Acabei de comprar esta casa.
Ben de yeni bir Mercedes aldım.
Acabo de comprar um Mercedes novo.
Yeni bir kıyafet aldım ve üst tarafı askılı.
Tenho um fato novo. O topo são só suspensórios.
Ne oldu? Oğlunun söyledikleri bana öyle ilham verdi ki aldığım paranın gerektirdiğinden fazlasını yapıp mahalle cemiyeti için yeni bir tüzük hazırladım.
Eu estava tão inspirado por o que seu filho disse, que eu fui além das exigências de meu retentor e escreveu uma constituição nova para a Associação de Bairro.
Sana yeni bir saat aldım.
Oh, cabo. Um relógio novo.
Sana yeni bir alternatör ve su deposu aldım.
Lhe compre um alternador novo e sua bomba de água explode.
- Yeni ders programını aldın mı?
- Então, já tens o teu novo horário?
İstersen yeni bir hediye açabilirsin, .. istersen başka birisininkini çal, .. hani şu bizim aldığımız, mesela bu fırın eldiveni gibi.
podes escolher uma prenda nova ou podes roubar a prenda doutra pessoa como, por exemplo, a luva.
Efendim, yeni bilgiler aldım.
Sr. Director, já temos novidades.
Yeni bir araba aldım.
Acabei de comprar um carro novo.
Çocuklara yeni bir oyun evi aldım!
As crianças arranjaram uma nova casa para brincar!
CrateBarrel'a gittim ve kendime yeni bir takım aldım.
Fui à Crate Barrel e comprei outro trem.
Ve çok şanslısın çünkü ben "Cosmo" nun yeni sayısını aldım.
E tens sorte porque eu arranjei a nova edição da "Cosmo."
Yaklaşık iki ay önce yeni lenslerimi aldım.
Acabei de comprar um novo par, há uns dois meses atrás.
Kendime yeni kıyafetler aldım.
Comprar uns trapos novos. Gostas?
Rose, ne güzel, yeni adres kartımı aldın demek.
- Oh, Rose, que bom. Recebeste o meu cartão de alteração de morada.
Sana yeni ceket aldım.
Não use a Big Al. Comprei uma nova, onde está?
Bir dur ya, daha yeni aldığım için kullanmayı tam öğrenemedim.
Espera um pouco. Não a tive durante muito tempo.
Carrie, Liza Minnelli'nin yeni CD'sini aldın mı?
Carrie, tens o novo CD da Liza Minnelli?
Ve yeni şarkım için Two Tones Plakçılık'tan nazikçe bir red mektubu aldım.
E a minha nova música foi educadamente rejeitada por carta... da Two Tone Records.
gördüğünüz gibi, yeni bir pantolon bile aldım.
Como vê, até tenho umas calças novas.
Önceki patronlarımızın da yapmış olduğu gibi, üyelerimizi aldık. Ve yeni bir ajans kurduk.
Como os nossos chefes antes de nós tinham feito, formámos um novo grupo, pegámos na maioria dos nossos clientes e saímos da agência.
Poona'daki yeni numaramı aldın mı?
Já tens o meu novo número de telefone em Pune?
Andy, içine resim çizmek için yeni bir kitap aldım.
- Olá. Andy, tenho um novo livro de sucesso.
Daha yeni, Santa Barbara şehir merkezi için 9 metrelik bronzdan bir aygır siparişi aldım.
Fui contratado para fazer um garanhão de bronze de 9 metros para o centro de Santa Barbara.
Aslında yeni terfi aldım.
Na verdade fui promovida.
Yeni aldığım çizgiliyi de giyebilirim.
Porque eu podia vestir aquela nova às riscas.
Daha yeni kocaman bir domuz aldım...
Comprei um naco de porco deste tamanho.
Yeni erkek arkadaşından haber aldın mı?
Teve notícias de seu namorado?
Acaba ona öğle yemeğini verebilir misiniz... ve söyler misiniz onun yeni oyuncağıyla oynamaktan çok keyif aldım bütün sabah.
Podias por favor entregar-lhe o almoço e dizer-lhe que nos divertimos muito a brincar com o novo brinquedo dele.
Buff'nin yeni sezon DVD sini aldım ve... evimde onu izleyeceğim bonus özelliklerine bakacağım.
Mas recebi o DVD com a nova série da Buffy e vou ficar no meu canto e ver os extras. Ena.
Baylar, Samantha... dün gece J.P'nin yeni oyununun bir taslağını aldım ve... şunu söylememe izin verin, zihnime öyle bir güç ile... hücum etti ki, atmosferde patlayacağım falan diye düşündüm.
Cavalheiros, Samantha... Ontem à noite recebi uma cópia do novo jogo do J.P.. E digamos que ele invadiu a minha mente com tanta força que pensei que ia explodir na atmosfera.
Ben, Miranda'nın ikinci asistanıydım fakat birinci olan, geçenlerde terfi aldı ve şimdi yeni birinci asistan benim.
Ok, eu era a segunda assistente da Miranda mas a primeira assistente foi promovida e agora eu sou a primeira.
Böldüğüm için üzgünüm, Kathy, Şimdi aldığımız habere göre Burbank şerif departmanında yeni bir basın konferaransı yapılıyor.
Desculpa interromper-te Kathy, mas... acabamos de receber a informação, de outra conferência de imprensa, da câmara municipal, em progresso, no departamento de policia em Burbank.
Piyano akortçusunun parasını bile kendim karşılıyorum. Ve aldığım yeni enstrümanları da ben ödüyorum.
Eu pago aos afinadores de piano e compro novos instrumentos, eu própria.
Yeni bir aday bulmak çok fazla zamanımızı almıştı. Hele Bölüm Beş'e erişimi olan birini bulmak çok zaman aldı.
Demorámos muito tempo a encontrar o candidato certo, mais ainda para ele ter acesso ao Sector Cinco.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]