English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Ö ] / Öyle bir niyetim yok

Öyle bir niyetim yok traducir portugués

84 traducción paralela
- Öyle bir niyetim yok.
- Não, não é certo.
Öyle bir niyetim yok.
Não é essa minha intenção.
Öyle bir niyetim yok.
Não tenciono.
- Öyle bir niyetim yok.
Não faço tenção de lhe ligar.
Çiftliğe harcadığım paranın bir kuruş altına satmam, öyle bir niyetim yok.
Não tenciono vender o meu rancho por menos daquilo que o paguei.
- Öyle bir niyetim yok.
Não pretendo fazê-lo. - Pretendo eu.
- Öyle bir niyetim yok.
- Não ia contar.
- Öyle bir niyetim yok.
- Não estou a dar-te ordens.
- Öyle bir niyetim yok, Lady Catherine.
- Não tenciono, Lady Catherine.
Öyle bir niyetim yok.
Nem pretendo negar.
Öyle bir niyetim yok.
Não tinha intenção de fazer isto.
Katiyen öyle bir niyetim yok.
Disso é que não quero mesmo.
Öyle bir niyetim yok.
Não tenciono fugir.
Öyle bir niyetim yok.
Não tenciono fazê-lo.
- Öyle bir niyetim yok - Geçmişteki alıştırmalarımızın şu an hiçbir önemi yok.
Porque o que fizemos hoje à noite desde que me conheceste... não fez diferença nenhuma.
Hiç öyle bir niyetim yok.
Se o atender, ele manda-me voltar. E não faço intenções de voltar.
Öyle bir niyetim yok zaten.
- Não papo ninguém à mesma.
Şimdi de öyle bir niyetim yok.
E não faço tenções de começar agora.
Öyle bir niyetim yok.
Não pretendo deixá-lo.
Öyle bir niyetim yok.
Não conto com isso também.
- Öyle bir niyetim yok.
- Não tenciono.
Öyle bir niyetim yok ki zaten!
Não pretendia fazê-lo.
- Hayır, öyle bir niyetim yok- -
- Não, não tenho intenção...
Öyle bir niyetim yok.
Não desejo regozijar-me, Merlin.
Öyle bir niyetim yok.
Não quero ultrapassar ninguém.
Öyle bir niyetim yok.
Eu não brinco.
Öyle bir niyetim yok...
Foi sem querer.
Bir kadına hiç ateş etmedim, şimdi de öyle bir niyetim yok.
Nunca disparei numa mulher, não é agora que vou fazê-lo.
Benim de öyle bir niyetim yok.
Não pretendo fazer isso.
Öyle bir niyetim yok.
Não pretendo deixar isso acontecer.
- Öyle bir niyetim yok.
Não vou acariciar as partes privadas de ninguém.
Öyle bir niyetim yok.
Não estou interessado de falar dele.
Öyle bir niyetim yok.
Não tenho interesse nisso.
- Öyle bir niyetim yok.
- Não é o que pretendo.
- Öyle bir niyetim yok.
Não, não é isso que quero dizer.
Öyle bir niyetim yok. inan bana.
Laura, ele é um bom homem e ama-te.
Öyle bir niyetim yok zaten.
Pois, não quis dizer nada.
Yani, benim seansı bölmek falan gibi bir niyetim yok... ama o aşağılık karının teki, öyle değil mi doktor?
Bem, não quero interromper a reunião mas ela é uma grande cabra, não é, Doutor?
- Öyle bir niyetim yok.
- E declarares-te.
Kahretsin, evet, öyle bir niyetim yok.
- Ah pois não!
Orada bana ait olan bir şey var ve öyle kolay bırakmaya niyetim yok.
Olha, você tem algo que é meu e eu não vou desistir fácil.
Öyle bir şey yapmaya niyetim yok, Yarbay.
Não tenho a intenção de o fazer Coronel.
- Öyle bir niyetim hiç yok.
- Não vou reconsiderar. Tudo bem, estás despedido.
Öyle bir niyetim yok.
Um cara do fbi?
- Öyle bir niyetim yok!
- Eu não vou.
Ama öyle bir şey yapmaya niyetim yok.
Mas não tenciono fazer tal coisa.
- Yok öyle bir niyetim. - Hep böyle yapıyorsun.
Não estou tentando assustar-te.
Yok öyle bir niyetim.
Não estou.
Öyle bir şey yapma niyetim yok.
Não tenho intenção de fazer isso.
Öyle bir niyetim de yok.
Não tenho intenção de o fazer.
Zaten öyle bir niyetim de yok. Ama onu kibarca reddettigimde, beni resmen tehdit etti.
Oh, nem faço questão, mas quando declinei educadamente, ela praticamente amaçou-me.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]