English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ A ] / Ama ben istemiyorum

Ama ben istemiyorum traducir ruso

564 traducción paralela
- Ama ben istemiyorum.
- Но я не хочу.
Herkes çocuk yapıp büyütmek ister, ama ben istemiyorum.
Все делают и растят детей, но я не хочу.
Bir sürü kadın bunun için deli olurdu. Ama ben istemiyorum.
Знаешь, сколько женщин готовы пойти на все ради такого подарка, а мне это и вправду не нужно.
Ama ben istemiyorum.
А я не хочу.
- Ama ben istemiyorum.
- Не хочу.
Harika bir hayat olabilir ama ben istemiyorum. Uh-huh.
Наверное, я не вижу какой-то недостаток.
Ama ben istemiyorum! Yaşadığım sürece de bunu kabul etmeyeceğim!
Я не хочу никаких операций, пока жива.
Bağırmak falan da istemiyorum ama yemin ederim ki ben masumum.
Не хочу кричать.
Üzgünüm ama ben bir imparator olmak istemiyorum.
Сожалею, но я не хочу быть императором.
Sen bilirsin, ama ben bu işe karışmak istemiyorum.
Мне всё равно, но я не хочу в это вмешиваться.
Ama ben gitmek istemiyorum.
Но я не хочу уезжать.
Bir şey satın almak istemiyorum... ve işinizi de böldüğüm için üzgünüm... ama ben çok ciddi bir hata yaptığınızı size söylemek istiyordum.
я нe coбиpaлcя ничeгo пoкупaть. Жaль, чтo oтopвaл вac oт paбoты, нo вы coвepшили cepьeзнyю oшибку.
Ben de istemiyorum bebek. Ama buna mecbursam da son ölen kişi olacağım.
Я тоже, но если придется - я умру вторым.
Ama izin verin şunu da ekleyeyim ben aynı zamanda ne istemediğimi de bilirim, ve acele karar vermeye zorlanmak istemiyorum.
Но позвольте добавить. Я знаю, чего я не хочу. А не хочу я поспешности.
- Bana acıyorsun. Ama ben hiç kimsenin bana acımasını istemiyorum.
Я не хочу, чтобы меня жалели.
Holmes'e dönmeni istemiyorum. Ben de istemiyorum. Ama döneceğim.
- Не хочу, чтобы ты к нему возвращалась.
Ama, Anne, ben büyümek istemiyorum.
Но я не хочу взрослеть.
Ama anne, ben büyümek istemiyorum ki!
Да, мама, но расти б я не хотел.
- Ben de istemiyorum ama bana vermiyor.
Может, именно поэтому и не хочу.
Ama ben başka insanların acıları yüzünden daha fazla ağlamak istemiyorum.
Но я... больше не хочу плакать над страданиями других.
Ama ben seni almak istemiyorum.
Но я не хочу брать тебя.
Evet, ama, ben gidene kadar okumanı istemiyorum.
Ах, ну да, но я бы не хотел, что ты прочитала ее раньше, чем я уйду.
- Ama ben içeri gelmek istemiyorum.
Но я не хочу возвращаться, и я не вернусь.
Ben bu karşılıklı hayranlığınıza engel olmak istemiyorum, ama neredeler?
Господа, не хочу нарушать это общество взаимного восхищения, но я хотел бы знать, где трибблы.
Ama ben gömlek istemiyorum.
Но мне не нужны рубашки.
- Baba, evlat. - Ama baba, ben bunları istemiyorum.
- Пaпa, мнe вce этo нe нyжнo.
- Ama ben arazi istemiyorum.
- Mнe нe нyжнa зeмля. - Пocлyшaй, Aлиca.
Ama tekrar olursa, beni hastaneye yatırmak isteyecekler... ve ben hastaneye gitmek istemiyorum.
Нет, сегодня я хорошо себя чувствую. Но если это опять повторится, они заберут меня в больницу.
Ve isteklerine karşı çıkmak istemiyorum... ama arkadaşlarımız Ben'i ebedi istirahatgahına taşırken... onun sözlerinden parçalar okumanın... iyi olacağını düşündüm.
И я не хочу идти против желаний Бена, но я подумал, что хорошо было бы, если близкие друзья, которые понесут Бена к его могиле, процитируют его слова.
Ama ben gitmeni istemiyorum.
Но я не хочу, чтобы ты туда ехал.
Ama ben sensiz gitmek istemiyorum.
Но я не хочу ехать без тебя.
Ama ben buraya gömülmek istemiyorum. Hayır, burada kalacak değilim.
- Это что, с буровой что ли?
Ben istemiyorum. Ben de istemiyorum ama mecburuz.
Я тоже не хочу, но придется.
Tek istediği iktidarı suistimal etmeyeceğinden emin olmak. - Ama ben iktidar istemiyorum. - Şimdi böyle söylüyorsun.
Он только хочет гарантии, что ты не будешь злоупотреблять властью.
Tek bir şey söylemek istiyorum. Ben vaaz vermek ya da söylev çekmek istemiyorum ama...
Я хочу сказать одну вещь, никоим образом не с поучительной или шутливой целью.
- Evet. Ben de TCBY'ı seviyorum ama ben kilo vermek için egzersiz bisikletine bineyim diye senden para istemiyorum.
Ну, я тоже люблю замороженный йогурт, но я не заставляю тебя платить мне, чтобы я ходил на тренажеры.
Ama ben şampiyon değilim çünkü olmak istemiyorum.
Я победитель не потому, что просто хочу им быть.
Birer vatandaş olarak konuyu araştırabilirsiniz. Ama ben hiçbir şey bilmek istemiyorum.
Вы действуете как два частных лица.
Ama ben oynamak istemiyorum Benim...
Но я не хочу играть. Мне нужно...
Ama ben atlatmani istemiyorum.
Но я не хочу, чтобы у тебя проходило.
- Ama ben soğuk büfe istemiyorum.
Но я не хочу никаких холодных закусок!
Keating, herkesin sırayla okuduğunu söyledi ama ben öyle yapmak istemiyorum.
Китинг сказал, там все по-очереди читают и... Я не хочу.
Detayları anlatmak istemiyorum ama ben, eğer sen olsaydım, erkenden yatardım.
Не хотелось бы особо вдаваться в детали намечающихся событий но на твоем месте я бы лег пораньше.
Gerçi bunu açığa vurmak istemiyorum ama Philip Buckley, Avustralya'daydı ve ben olmasaydım...
Я никогда не раскрывала эту тайну. Филипп Бакли уехал в Австралию. Если бы не я...
- Biliyorum ama ben bebek yapmak istemiyorum.
- Я знаю, но я не хочу иметь ребенка.
Ben de yapabilirim, ama istemiyorum.
И я так могу, но не хочу.
Ben de bu kadar yakışıklı olmak istemiyorum, ama bu Allah'ın lütfu.
Я хочу просто работать, а не выслуживаться.
Ama ben korsan olmak istemiyorum ki.
Я знала это.
"Ben denizle evliyim" "Seni öldürmek istemiyorum ama öldüreceğim"
"Моя душа принадлежит морю", "Не хочу тебя убивать, но придется".
Ama ben buluşmak istemiyorum.
Я не хочу с ним встречаться. Я хочу забыть об этой дурацкой голове.
- Ama ben çorbadan başka birşey istemiyorum.
- Но я ничего не хочу, только суп.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]