English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ A ] / Aşağıya bak

Aşağıya bak traducir ruso

154 traducción paralela
Aşağıya bakın! Hadi, lütfen!
Внизу!
Şimdi yukarıya bakıyorum, aşağıya bakıyorum.
Теперь я смотрю вверх, смотрю вниз.
Yukarıya bakıyorum, aşağıya bakıyorum.
Я смотрю вверх, смотрю вниз.
Yukarıya bakıyorum, aşağıya bakıyorum.
Смотрю вверх, смотрю вниз.
Açık bir mezar ve ben mezar taşında duruyor aşağıya bakıyorum.
Это разрытая могила, и... Я стою у надгробия и смотрю в нее.
Evlat, aşağıya bakın.
Посмотри вниз, сынок.
Aşağıya bakıp, yeni bir rota belirleyemedim.
Я не мог посмотреть вниз и выставить новый курс.
... tamamen, güneş yamaçtan görünüp aşağıya bakınca, sıcak ve kuru düşmanın gözü gibi yutan bir pırıltıyla.
228 00 : 20 : 13,645 - - 00 : 20 : 16,136... смотрит вниз, горячее и сухое пожирая ярким светом как глаза врага.
Zamansızlıktan aşağıya bakışımdan bildiklerim. Ani bir görüntüye dayanmaya, ani bir çığIığı bastırmaya, ani bir kokuya dönüşüyor.
Хочу, всё, что я знал, благодаря моему бесконечному взгляду вниз... воплотить в себе почувствовать чей-то взгляд... короткий возглас, резкий запах.
Eddy, sen aşağıya bak.
Эй, посмотри там.
Keşke şimdi aşağıya bakıp bize görebilse.
Я хотела бы, чтобы она видела нас сейчас.
Aşağıya bakıp bütün insanları görmek ama düşmek yerine yükseklere, daha yükseklere uçmak isterdim.
Потом я бьi посмотрела вниз и увидела стоящих там людей. Но вместо того, чтобьi упасть, я полетела бьi вьiше и вьiше.
Aşağıya bak, Bart.
Я - здесь, внизу, Барт!
Aşağıya bak.
- Что? Вон там.
Silah namlusundan aşağıya bak!
Гляди в дуло пистолета!
Aşağıya bak.
Посмотри вниз.
- Aşağıya bak!
- Осторожно там!
20 santim daha aşağıya bakıyordun.
Ты и сейчас глядишь куда-то не в ту сторону.
Üst katı ben alırım sen aşağıya bak.
Я наверху, а вы берите низ.
Aşağıya bakınca, kimin mikroplu olduğunu bilemiyordum.
Сверху по лицам было не определить, кто из заражен, а кто - нет.
Baron? Doğrul ve aşağıya bak!
Выровняйся и посмотри вниз!
Böylece ilk asansöre binmiş ve sonrada bir uzay roketi kadar hızlı olan ikincisine binmiş, ve Empire State binasının tepesine ulaşmışlar ve sonra küçük denizkızı aşağıya bakıp şöyle demiş
Итак, они сели на первый лифт, затем пересели на второй, который оочень быстр, как ракета. И так они поднялись на вершину Empire State building. Посмотрев вниз, Русалочка промолвила :
Bize bakma... aşağıya bak.
Да ты не смотри на нас... Смотри туда.
Aşağıya bak!
Посмотри вниз!
Buraya, aşağıya bak!
Посмотри вниз!
Kulaklıklarını çıkar, aşağıya bak!
Сними наушники и посмотри на меня!
Dünyanın tepesinden aşağıya bakıyorsun herkese.
На вершине мира. Глядя вниз на... всех.
- Aşağıya bakıyor.
Она смотрит вниз. Смотрит вниз!
Aşağıya bak?
Видишь там, внизу?
Şimdi kendinizi milyarlarca ve milyarlarca yıl önce uzaydan aşağıya, .boş bir yokluk denizinde dönüp duran, .. bu yalnız, çilekeş küçük gezegene bakıyor olarak hayal edin.
Итак, вообразите, что вы парите в космосе миллиарды и миллиарды лет назад, взирая сверху на эту одинокую измученную маленькую планету, летящую сквозь пустой океан небытия.
Bill, aşağıya git bak. Saatin içinde biri mi var?
Билл, спустись вниз, посмотри, нет ли кого-нибудь в часовом зале?
Açıya bakın, aşağı doğru.
Видите угол? Сверху вниз.
- Aşağıya yol bulabilir misin bir bak.
Скотти, посмотрите, сможем ли мы спуститься. - Есть, сэр. - Нет!
Bakın dilerseniz kesinleştirmek için aşağıya inip kendim bakacağım ve endişeye gerek yok eminim.
Можете прийти убедиться сами, но я уверен что не о чем волноваться.
Kes. Bak Bruno, Mike aşağıya inene kadar beklemen gerekiyor.
Бруно, ты не дождался, пока спустится Майк.
* Bak, daha önce imkansızın gerçekleştiğini gördüm * belkide bir kere daha gerçekleşmesi tanrının isteğidir * yanlış bir hatta giden bir tren gibi hissettiğim için * durmanın ya da geri gitmenin imkanı yok * tıpkı bir tepeden aşağı yuvarlanırken hız kazanan
* Смотрите, я видела, что невозможное свершилось прежде * Может быть, Бог желал, чтобы это случилось ещё раз * Я чувствую себя подобно поезду на опасном пути
Bak. Kumlarla yukarıdan aşağıya düştük.
Вон оттуда провалились, вместе с песком.
Tamam. Bak ne diyeceğim, Onlar için aşağıya ineceğim.
Сделаем так, я один наклонюсь.
Aşağıya bak.
Посмотри туда.
Tuvaletten aşağıya para atamam, ama bak ne kadar yakınım.
Я не могу позволить себе выбрасывать деньги в унитаз, но посмотрите, как я к этому близок.
İşte! Bak şimdi, tabanı aşağıya doğru ucu da yukarıya doğru, anladın mı?
Держи здесь и тяни за каблук.
Yüzümü aşağıdan yukarıya yalıyor Ve şimdi bana saldıracakmış gibi bakıyor.
Он облизал мне лицо, и я покрылся этой ужасной сыпью.
- Aşağıya bak.
- Поставь их.
Harry, aşağıya git ve ne yapabileceğine bir bak.
Гарри, спустись туда и посмотри, что можно сделать.
Aşağıya doğru bakıyorum ve o koca bıçağı elimde tuttuğumu fark ediyorum. Bıçak keskin, hem de çok ve temiz.
И я смотрю вниз... и я держу, типа, этот устрашающий нож, и он весь такой, типа, острый и все такое... и чистый.
Bir dış görev timi hazırla ve Flyer ile aşağıya inip yakından bakın.
Соберите группу высадки и возьмите флаер для осмотра вблизи.
Sen yukarıya bak, ben aşağıya gidiyorum. Çavuş.
Ты поищи здесь, а я там.
- Tek yaptığım, yukarıdan aşağıya doğru kadına bakıp ;
Я вот что делаю, я смотрю на женщину сверху вниз и говорю...
Aşağıya doğru inerken, etrafımıza bakıyorduk.
Постепенно стало казаться, что мы уже довольно низко.
Ya kuyu çok derindi, yada Alice çok yavaş düşmüştü. Çünkü aşağıya inerken etrafına bakınıp neler olacağını düşünmek için bol bol vakit buldu.
То ли колодец был очень глубокий, то ли Алиса летела очень медленно, но времени у неё было вволю, чтобы осмотреться кругом и подумать, что её ждёт впереди.
Dan, sen aşağıya inip karılara ve viskiye bak.
Так, Дэн, дуй вниз, последи за баром и шлюхами.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]