Bunu yapmak zorundaydım traducir ruso
64 traducción paralela
Bunu yapmak zorundaydım.
Мне пришлось сделать это.
Üzgünüm ama bunu yapmak zorundaydım.
Это нужно было сделать.
Bunu yapmak zorundaydım.
Я вынуждена это сделать.
Demek... bana Ellen demen için bunu yapmak zorundaydım ha?
Значит Это ты так решил меня теперь называть? Элен?
Peki, daha sonra ne yaptınız? - Bunu yapmak zorundaydım.
Я должен был дотронуться.
Bunu yapmak zorundaydım.
Прошу.
Üzgünüm, bunu yapmak zorundaydım.
Простите, это было необходимо.
Ve bunu yapmak zorundaydım ; çünkü insanlardan bu kadar nefret etmekten ve herkese karşı bu kadar kibar olmaktan çok sıkılmıştım.
Я был вынужден так поступать... мне надело всех ненавидеть, надоело судить людей слишком строго.
Bunu yapmak zorundaydım.
Мне пришлось это сделать.
Bunu yapmak zorundaydım!
Я должен был это сделать!
Biliyorum benden nefret ediyorsun ama bunu yapmak zorundaydım, tamam mı?
Я знаю, ты ненавидишь меня, но я должна была это сделать, ясно?
Bunu yapmak zorundaydım.
По другому нельзя.
Daha duruşmanın başında hapı yuttuk. Bunu yapmak zorundaydım.
Мы плохо начали, так что я должен это сделать.
Bunu yapmak zorundaydım.
Я... я был вынужден это делать.
Bu değişimi yapmayacağını biliyordum, bunu yapmak zorundaydım.
Я знал... Я знал, что он никогда бы не взял тебя с собой на обмен, так что... Я сделал то что должен был.
Bunu yapmak zorundaydım.
Мне пришлось.
Üzgünüm, bunu yapmak zorundaydım.
Извините, что мне пришлось сделать это. У вас еще есть другой подозреваемый.
Bunu yapmak zorundaydım.
Я должен был это сделать.
Bunu yapmak zorundaydım, Violet.
Я должен был это сделать.
Bak, üzgünüm, Eli ama bunu yapmak zorundaydım.
Слушай, Илай, прости, но так нужно.
Üzgünüm ama bunu yapmak zorundaydım Nathan.
Прости, мне пришлось это сделать, Нейтан.
Bunu yapmak zorundaydım, üzgünüm.
Мне жаль, что приходится это делать.
Bunu yapmak zorundaydım, Vivien.
Я был вынужден, Вивиен.
Özür dilerim. Bunu yapmak zorundaydım.
Извините, я должен был это сделать
Üzgünüm, sevgiline bunu yapmak zorundaydım.
Простите, что я так грубо с вашей подружкой
Bütün kariyerim boyunca bunlara hep hayır dedim. Bunu yapmak zorundaydım.
Я говорила "нет" таким вещам на протяжении всей моей карьеры я должна это сделать.
Biliyorum, baba fakat bunu yapmak zorundaydım... kendim için.
Я знаю, пап, но я должен был сделать это... для себя.
Bunu yapmak zorundaydım.
Я должна была это сделать.
- Bunu yapmak zorundaydım Janet.
Мне пришлось, ДжЭнет.
Bunu yapmak zorundaydım böylece Xbox oynayabiliriz, Kyle.
То, что должен был чтобы мы могли играть в свой Икс-бокс, Кайл!
Liam, bugün sana olan, benim sana yaptığım şey ki seni kurtarmak için bunu yapmak zorundaydım seni değiştirecek.
Лиам... То, что с тобой произошло, то, что я сделал с тобой, то, что мне пришлось сделать с тобой, чтобы спасти, изменит тебя.
Hakkımda ne derlerse desinler şunu bil ki, bunu yapmak zorundaydım.
Что бы обо мне ни говорили, знай, что мне пришлось это сделать.
Bunu yapmak zorundaydım.
Я должна была это сделать
Don Juan balkonlara tırmanmak ve düello yapmak zorundaydı ve sanırım, bunu kadınlarını ayrı tutmak için yapardı.
О, но есть несколько отличий. Предшественник сэра Чарльза был вынужден лазить по балконам и сражаться на дуэлях, и, как я понимаю, никогда не знакомил своих дам друг с другом.
Bunu yapmak zorundaydım.
я должен был это сделать.
- Bunu yapmak zorundaydım.
Я должен бьIл это сделать.
Krallığımı savunmak için bunu yapmak zorundaydım.
Я поклялся защищать своего короля, но он должен быть...
Carson, bunu yapmak zorundaydım.
Карсон, я должна это сделать!
Bir de bunu zorlukla nefes alırken yapmak zorundaydım.
Я продолжал пока мог едва лишь дышать
Üçüncü sınıftayken, blok flüt çalmıştım fakat sınıftakilerin hepsi bunu yapmak zorundaydı.
Правда, в третьем классе играла на флейте, но тогда все играли на флейте.
Bunu yapmak zorundaydım.
Так нужно было.
Evet, sanırım iyi bir eş bulmak için bunu yapmak zorundaydın.
Да, но иногда приходится это делать чтоб найти хорошего друга.
Üzgünüm ama bunu Abby ve Caleb için yapmak zorundaydım.
Прости. Я сделала это ради Эбби и Калеба.
Sanırım bunu yapmak zorundaydı.
Ей пришлось, мне кажется.
Çocukken bunu annem için yapmak zorundaydım. Zorunda mıydın?
задолго до этого когда я был маленьким, приходилось делать это для мамы приходилось?
Mahkemeyi kazanmamı istersen bunu Ruben'i tanık ederek yapmak zorundaydım.
Если ты хочешь, чтобы я выиграл в суде, мне придется вызвать Рубена для дачи показаний.
Tanışmadan önce birkaç defa bunu sana yapmak zorundaydım. Umarım anlarsın.
Ты должна была сделать это пару раз до нашей встречи.
Tıp ve Mackenzie klanının insanlarına bakmak güvenlerini kazanmanın en mantıklı yolu gibi görünüyordu ama bunu şüpheleri artırmadan yapmak için yalnızca 18. yüzyıldaki mevcut olan yöntem ve ekipmanları kullanarak 20. yüzyıl tıbbını uygulamanın bir yolunu bulmak zorundaydım.
Лечение и забота о людях из клана Маккензи казалось для меня самым логичным путем завоевать их доверие, но для того, чтобы сделать это, не вызывая подозрений, я должна найти способ применять лекарство двадцатого века, используя только методы и оборудование доступные в восемнадцатом.
Bu şekilde yapmak zorunda olduğumuz için özür dilerim. Ama sandığım kişi olduğundan emin olmak zorundaydım. Tek istediğimiz bunu biraz düşünmen.
Извини, что нам пришлось так поступить, но я должна была удостовериться в том, кто ты.
- Bunu yapmak zorundaydım.
Мне нужно сделать это.
Bağışla beni ama o hapisane gibi evinden kaçmak zorundaydım. Her seferinde biraz olsun nefes alabilmek için bunu yapmak zorundayım
Прости, что мне нужно иногда сбегать из под своего домашнего ареста и спустить пар.
bunu yapmak istiyorum 21
bunu yapmak istemiyorum 75
bunu yapmak zorundayım 46
bunu yapmak zorundasın 20
bunu yapmak istemedim 22
bunu yapmak istemezsin 29
bunu yapmak zorunda mısın 17
bunu yapmak zorundayız 25
bunu yapmak zorunda değilsin 85
bunu yapmak istediğine emin misin 31
bunu yapmak istemiyorum 75
bunu yapmak zorundayım 46
bunu yapmak zorundasın 20
bunu yapmak istemedim 22
bunu yapmak istemezsin 29
bunu yapmak zorunda mısın 17
bunu yapmak zorundayız 25
bunu yapmak zorunda değilsin 85
bunu yapmak istediğine emin misin 31
bunu yapmak zorunda değildin 18
yapmak zorundaydım 50
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu kabul edemem 111
bunu yapma 481
bunu bana neden yaptın 18
yapmak zorundaydım 50
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu kabul edemem 111
bunu yapma 481
bunu bana neden yaptın 18