Erkek arkadaş traducir ruso
8,596 traducción paralela
Erkek arkadaşın Tutankhamun mu? Hayır.
Своего парня Тутанхамона?
Erkek arkadaşım onun eşcinsel olduğunu söylüyor. Gibby.
Мой друг сказал, он голубой.
Neden erkek arkadaşına mesaj atıp sormuyorsun? Doğru ya!
Скинь своему парню СМС-ку и спроси.
Yeni arkadaşlar, erkek arkadaş veya hoşlandığı biri?
Друзья, новый парень, влюблённость?
Anlamaya çalıştığım onun erkek arkadaşı mıydı yoksa günlük sıradan bir ilişki miydi?
Поэтому я пытаюсь понять, был ли это её парень, или просто случайный перепихон.
Bunu erkek arkadaşınla konuştun mu?
Ты говорила об этом со своим парнем?
Erkek arkadaşı da öyle.
Как и ее парень.
- Ve erkek arkadaşım vardı.
И у меня был парень.
Ayrıca ne kadar yetenekli bir sanatçı olursa olsun asla erkek arkadaşınıza kredi çekmeyin.
Учитесь, глядя на нас. А ещё, никогда не открываете кредитную линию для своего парня, неважно насколько талантливым художником он является.
Bir sevgilisi olan eski erkek arkadaşına aşık yetişkin bir kadınım. Ve komşumun internetini çalıyorum.
Я взрослая женщина, которая влюбилась в своего бывшего, у которого есть девушка.
Eğer o hortum eski erkek arkadaşının olsa nasıl hissederdin? Jess?
Хорошо, что бы ты почувствовала, если бы этот дом принадлежал твоему бывшему парню?
Gerçekten bu kulüp olaylarına alışık değil ve evde erkek arkadaşı bekliyor.
Она на самом деле не тусовщица и у неё парень дома.
Ama bir şekilde, yine kanepede oturup erkek arkadaşımla birlikte film izler oldum.
Но каким-то образом, вместо этого, я оказалась на диване смотря фильмы вместе со своим парнем.
Erkek arkadaşına kadar yakınlaştı.
Покалечил её парня.
Erkek arkadaşımı patlattığım gibi yanlışlıkla birini patlatmak istemiyorum.
Не хочу случайно взорвать кого-то, как вышло с моим парнем.
Eski erkek arkadaşımdan sevgililer günü kartı geldi.
- Нет, я... Мне пришла валентинка от бывшего.
Christine'in ilk erkek arkadaşıydı.
Это первый парень Кристин.
Erkek arkadaşım yaptı.
Это мой молодой человек сделал его.
Erkek arkadaşım beni bir daha görmek istemediğini söyledikten sonra okula devam mı etseydim?
А мне надо было остаться в Уитморе после того, как мой парень-засранец сказал, что не хочет видеть меня? Подожди.
Yani erkek arkadaşın için de bir şişe istemez misin?
Неужели ты не хочешь гарантированный препарат своему дружку?
Ama gerçekte Daniel annesini, Christine de erkek arkadaşını bıçaklayıp öldürdü.
Тогда как на самом деле Дэниэл зарезал свою мать, а Кристина - своего парня.
Jenna da son iletisinde erkek arkadaşının cinayet günü evde olduğunu söylemiş.
Никакой активности по телефону или кредитным картам. Согласно последнему посту Дженны в соцсетях, ее парень был у них в доме в день убийства.
Lance'in erkek arkadaşı mı?
Парне Лэнса?
Erkek arkadaşı Marc daha tutucu şekilde tarif etti.
Её друг Марк нарисовал более консервативную картину.
- Jenna'nın erkek arkadaşı mı?
А что насчет Марка Клиффорда?
Kızın erkek arkadaşıymış.
Очевидно, он был ее парнем.
Lütfen, o benim erkek arkadaşım.
Пожалуйста, это мой парень.
Erkek arkadaşımı bırakıp kaçtım.
Я оставила своего парня там и убежала.
Bazen de erkek arkadaşımı cilt renklerinden dolayı insanlara saldırırken izlerdim.
И порой я смотрел мой парень нападают на людей из-за цвета кожи.
İyi ki, lisedeki erkek arkadaşın bunun nasıl yapıldığını bilmiyormu. Yoksa Stockton'da bir mobil evde dışarda çamaşırları asıyor olurdun.
Хорошо, что твой школьный бойфренд не знал, что он делал, иначе ты бы развешивала бельё в доме на колесах в Стоктоне.
Erkek arkadaşımın.
Там сидит мой парень.
- Gelecekteki erkek arkadaşın.
Твой будущий парень.
Alak resmen eski erkek arkadaşımın en büyük düşmanımıza silah sattığını söyledi.
Алак точно описал моего бывшего парня, который продаёт оружие нашему главному врагу.
- O kesin. - Üvey oldu onun erkek arkadaşı ile karşılaştırmak değil.
Строгая мать - это ничто в сравнении с новым бойфрендом.
Biz sevimli bir çift olarak gidiyoruz. - Derdi erkek arkadaşı?
- Мы симпатичная пара.
O erkek arkadaşı büyüğü hakkında bir şey söyleyemem.
Я не буду упоминать твоего бойфренда.
Erkek arkadaşım burada yok.
Мой парень пропал.
Hayır hayır. Benden erkek arkadaşınıza hediye kabul edin.
Нет, нет, считайте это подарком от меня вашему парню.
Erkek arkadaşı yan tarafta oturuyor.
Её парень живёт по соседству.
- Kesin erkek arkadaş yapmıştır.
Готова поспорить, это сделал ее парень.
Ama söylediğim her şey doğrulandı, onlar da, onun ve aptal erkek arkadaşının Tarafsız Bölge'ye gitmesine izin verdiler.
Но мои слова подтвердились... И они позволили ей и ее парню-идиоту... Бежать в Нейтральную Зону.
Sophie'nin erkek arkadaşı.
Парень Софи.
Tek şartla. Anlat bakalım şu erkek arkadaşını.
Если только не хочешь рассказать про своего парня?
- Evet, erkek arkadaşın. Louie.
- да, твой бойфренд
Jason benim erkek arkadaşım gibiydi.
что-то вроде моего бойфренда
Çünkü Jimmy'nin arkadaşı sadece yurtta kalanların her yediği naneyi bildiğini söylemedi. Bir de onu Hampstead'da "Nonoş Bar" diye bir yerde kendisini bir erkek müşteriye sunarken gördüğünü söylemişsin.
Поскольку приятель Джимми сказал, что не просто были в курсе всех дел постояльцев общежития, но и рассказывали ему, что лично видели, как в переулке за
Yaklaşık 11 yıl önce oda arkadaşımın erkek kardeşinin en iyi arkadaşıyla çıkıyordun.
Ты встречалась с лучшим другом брата моего соседа около 11 лет назад.
Oda arkadaşımın erkek kardeşinin en iyi arkadaşı Buzzed adlı bir kafede çalışıyordu.
Лучший друг брата моего соседа был баристой в кофейне под названием Buzzed.
- Ve erkek arkadaşın?
- Ты мой парень?
Erkek arkadaşımı...
Не могу найти...
Onlar erkek arkadaşım için.
Это моему парню.
erkek arkadaşın var mı 35
erkek arkadaşın mı 21
erkek arkadaşın 17
erkek arkadaşım 27
arkadaşım 498
arkadaşlar 784
arkadaş 286
arkadaş olalım 17
arkadaşlarım 129
arkadaşın 91
erkek arkadaşın mı 21
erkek arkadaşın 17
erkek arkadaşım 27
arkadaşım 498
arkadaşlar 784
arkadaş 286
arkadaş olalım 17
arkadaşlarım 129
arkadaşın 91