English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ O ] / Onlara bak

Onlara bak traducir ruso

630 traducción paralela
Bak! Onlara bak
Смотри на них!
Dört duvar ve oturup onlara bakıyorsun öyle mi?
И вы сидите в четырёх стенах, да?
Onlara bakış şeklim...
Я так это вижу...
Biraz daha yaklaş ve onlara bak...
Подойди поближе и взгляни в них.
Frank yeğenini getireceğini söyledi. Biz dönene kadar onlara bakıcılık yapar.
Франко приведет племянницу, она присмотрит, пока мы не вернемся.
Bana böyle şeyler verip duruyorsun. Kahrolası çekmecemde duracaklar ve onlara bakıp duracağım.
Они стоят у меня дома и я просто смотрю на них!
Monique kalçalarımı ayırdı, diye hatırlıyorum ve Paul de sürekli onlara bakıyordu.
Помню, она раздвинула мне ягодицы, и он долго смотрел на них.
Yumurtalar yaşıyor. Onlara bakıyor.
Но яйца остаются, и она высиживает их, защищает их.
Onlara bakıyorum.
Я смотрела на них.
Ne olursa olsun çocuklar doğduğunda onlara bakınca, insanlığa olan inancın artar.
Какими бы дети не были, глядя на них, мы проникаемся человечностью.
Onlara bak.
Посмотри на них.
Onlara bakıp, "Evet, evet." derim.
Я смотрю им в лицо и говорю : " Да?
Öyle kanatlar ki, onlara bakıp hayret edebileceğim.
Крылья, которые, наконец-то, смогут изумить тебя.
Onlara bakıp anlamaya çalışalım.
Посмотри на них и увидишь.
"Julien portrelerin burada kaldı." "Her gece onlara bakıp, seni düşünüyorum." "Beni habersiz bırakma."
Портреты Жульена по-прежнему висят в моей комнате, я смотрю на них каждый вечер и думаю о тебе.
Sen onlara ne gözle bakarsan bak hepsi birer baş belasıdır.
Они сама неразбериха, независимо от того, как вы смотрите на них.
Onlara gözün gibi bak.
Храни его как зеницу око.
Onlara iyi bak, ikisine de.
Позаботься о них.. О них обоих.
Şimdi onlara ben bakıyorum.
Да, несколько штук. Я за ними приглядываю.
Lütfen onlara çok iyi bakın.
Вы уж приглядите за ними.
Bak, onlara dokun.
Смотрите, потрогайте их.
Bak onlara bir çeyreklik için ne vereceğiz!
Представь, что мы даём читателю всего за четвертак!
Baykuşlar birbirinin önünden uçup gidiyorlar ve onlara sarı gözlerle bakıyorlar.
Совы летают и сверкают жёлтыми глазами.
Onlara bak.
Только взгляни на них, они ушли.
Nasıl bakıyorsun onlara? - Neredeler, nasıl büyüdüler?
Как ты их вырастила?
- İnsanlar onlara şüpheyle bakıyordu.
Люди смотрят на них подозрительно.
- İnsanlar onlara şüpheyle bakıyordu.
Люди подозрительно смотрят на них.
- Onlara bak!
Не хочу, пожалуйста, оставьте меня!
Bak! Onlara zaten anlattım.
Послушай, я уже сказал им.
Sorgulama için onlara da bakıyoruz.
То же говорят работники кафе.
Önemli değil Bak onlara!
Не имеет значения. Просто смотри на них!
Ve onlara hızlıca biletimi gösteriyorum, bakın.
Я просто быстро показываю им мой билет.
Onlara iyi bakın.
Заботьтесь о нем.
Bak, lütfen, sadece onlara söyle.
- Что ты хочешь от меня? - Пожалуйста, просто скажи им.
Onlara dedim ki : " Bakın, burası haber departmanı, sirk değil ve Howard Beale sakalı çıkmış bir kadın da değil.
Я им сказал, что у нас отдел новостей, а не цирк.
Onlara hayranmışcasına bakıyorsun, değil mi?
Ты смотришь на свои руки, как будто ты ими восхищаешься?
Onlara dikkatlice bakın.
Внимательно присмотритесь к ним.
Bana bak, söyle onlara, sefer saatlerine uymak zorundalar!
Послушай, передай им, что они должны придерживаться расписания.
Tatlım bu insanlar ot gibi. Onlara iyi bak.
Эти двое были бы не прочь "промочить горло".
Bak onlara!
Посмотри.
Onlara, bir dolu saçmalık gözüyle bakıyorum.
По мне они так просто куча барахла.
Ama onun kanı karışık. Sorun nedir? Doris, onlara iyi bak.
Он полукровка.
Onlara ben bakıyordum.
Только я ими занималась.
- Onlara iyi bakın.
- Храни их.
Bakın onlara!
Посмотрите на них!
Bakın onlara! Bu insanlar hayatlarına katacak komik birşeyler görmek istiyor!
Эти люди ищут в жизни что-нибудь смешное!
Bak, merak etme tatlım, onlara hamile olduğunu söylemeyeceğim.
- Не волнуйся, милая, я не скажу им, что ты беременна.
- Onlara kim bakıyor?
- А кто сейчас с ними?
- Kim bakıyor onlara?
Второй у меня. - Кто присматривает за ним вместо вас?
Duyuyor musun? İyi bakılsın onlara, çünkü çağın kısa ve özlü biçimde aktarılmasını sağlar onlar.
Bы cлышитe, пooбxoдитeльнee c ними, пoтoмy чтo oни кpaткий oбзop нaшeгo вpeмeни.
"Yaşlanmaya başladığımdan beri, yeğenim Mary ve kocası onlara kalacak bir yer vermem karşılığında bana bakıyorlar."
"Когда мой возраст начал давать о себе знать моя племянница Мэри и её муж стали заботиться обо мне, а я дала им кров".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]