Onu duymuştum traducir ruso
64 traducción paralela
Evet, onu duymuştum.
Мне жаль.
Onu duymuştum. Bizimle çalışmasını ummuyordum. Ama işi bıraktığını duymuştum.
Я звонил ей, но там ответили, что она больше этим не занимается.
- Onu duymuştum.
- Я слышал про него.
Onu duymuştum
Да, я слышал об этом.
Onu duymuştum.
Я слышала об этом.
Onu duymuştum.
Я слышал о нем.
Evet, tabii. Onu duymuştum.
Да, я слышала о нём.
- Evet, onu duymuştum.
- О, да, я слышал об Истребительнице.
- Ben onu duymuştum.
Блин. Я слышал о нём.
Evet, onu duymuştum.
Да, я эту тоже знаю.
Onu duymuştum.
Ох, слышал я об этом.
Onu duymuştum.
О, я слышала о нём.
Evet, onu onu duymuştum.
Я что-то об этом слышал.
Evet, onu duymuştum.
Я слышал об этом.
- Yani, onu duymuştum.
Я хочу сказать, я... я знаю его.
Yıkıcı mı? Onu duymuştum, yabancı biri.
Я о нем слышал... иностранец.
Onu duymuştum, ama doğrudan temas kurmak mı?
Конечно же, я слышала о нём, но не встречалась.
Onu duymuştum.
Знаю его.
Onu duymuştum.
Я слышал об этом.
- Onu duymuştum.
- Я о нем слышала.
- Evet, onu duymuştum.
Да, я слышал об этом.
Ama onu duymuştum. Telefonda biriyle tartışıyordu.
Но я слышала, как он спорил с кем-то по телефону.
Evet, onu duymuştum.
Да, я слышал об этом.
Onu duymuştum. Onlar...
Об этом фильме я слышал.
Evet, onu duymuştum.
Да, я слышал, о нем.
Onu havaalanından karşılayacaklarını duymuştum.
Слышал, что его будут встречать в аэропорту.
Hayır, ama akrabamız olan Joanna Southwood'dan çok duymuştum onu.
Нет, но я много слышала о ней от нашей родственницы Джоанны Саутвуд.
Sanırım onu bank ile ilgili bir şey söylerken duymuştum.
Кажется я слышал что-то насчет скамейки.
Onu hatırlamıyorum ama, bu ismi daha önce bir yerde duymuştum.
"Слышал"?
Ne yaşadıysan sadece onu yazabilirsin diye duymuştum.
Я понял, что лучше писать о том, что сам пережил.
Ben onu beraber yatan çiftler hep birlikte kalırlar, olarak duymuştum.
А я думал та, которая спит вместе.
Onu ilk o zaman duymuştum.
Тогда я впервые о нем услышал.
- Onu tehdit ettiğini duymuştum.
- Я слышала, как она ему угрожала.
Malı ayarlayan zenciler onu yaktı diye duymuştum.
Я слышала, ниггеры из трущоб его завалили.
Ölüm Defteri bir kişinin eline geçtiğinde, o kişinin en büyük probleminin onu gizlemek olduğunu duymuştum.
В итоге я сожгу тетрадь. Самой сложной задачей было спрятать её.
Onu senin yaptığını duymuştum.
А я слышала, что это была ты.
Duymuştum onu.
Это точно...
Onu duymuştum.
Я слышал это имя.
Sadece sana bakarak bunu yapabildiklerini duymuştum. Onu kendinden uzaklaştırmalı.
Слышала, они делают это, глядя в глаза.
Adını duymuştum ama onu tanımıyorum.
Я слышал о нём, но я его не знаю.
Onu senin hakkında konuşurken duymuştum.
Я слышал, как они говорили о тебе.
Onu oldukça iyi kullandığını duymuştum.
Я слыхал, Вы спец по таким штукам.
- Onu duymuştum.
Я об этом слышала.
Onu yemek odasında Woods hakkında söylenirken duymuştum.
Я слышала, как он жаловался на Вудса в столовой.
Evet, evet, duymuştum onu.
Да-да. Я слышал о нём.
Onu bir arkadaşın arkadaşı sayesinde duymuştum.
Я слышала о нем от друга моего друга.
Duymuştum onu.
Я слышала об этом.
Birkaç ay önce Londra ofisinin onu yabancı bir kodamanın doğum günü partisine gönderdiğini duymuştum.
- Ну, я слышала, что Лондонский офис заказывал ее для участия на дне рождения какой-то иностранной шишки несколько месяцев назад.
CIA'in onu kapı dışarı ettiğini duymuştum.
Я слышал, его вышвырнули из ЦРУ.
Onu değil. Casey Anthony olayını duymuştum.
Вместо этого я слышала о Кейси Энтони.
Seni, "Muhafızlar, onu zapt edin" derken duymuştum.
Ну, я слышала, как ты сказал : "Стража, хватайте его".
duymuştum 82
onu duydum 61
onu da 41
onu demek istemedim 83
onu durdur 23
onu da getir 24
onu da bilmiyorum 20
onu dinle 40
onu demiyorum 23
onu duyuyorum 23
onu duydum 61
onu da 41
onu demek istemedim 83
onu durdur 23
onu da getir 24
onu da bilmiyorum 20
onu dinle 40
onu demiyorum 23
onu duyuyorum 23