Senin gibi değil traducir ruso
832 traducción paralela
Bütün erkekler senin gibi değil.
Я больше не могу!
Herkes senin gibi değil.
- Как ночует? А так.
Senin gibi değil.
Она - не то же самое.
Kaplan, senin gibi değil, çok zeki.
Тигр, между прочим, очень умный в отличие от тебя.
Pek çok anne senin gibi değil.
Многие мамы на вас не похожи.
Senin gibi değil.
- Да нет, просто спрашиваю.
Halkının hepsi senin gibi değil.
Не все люди тобой довольны.
- Kızım senin gibi değil.
- Моя дочь не такая как ты. - Я знаю.
Fena değil, ilaçları senin söylediğin gibi kullanıyorum.
Неплохо, только благодаря тем лекарствам, которые вы мне порекомендовали.
Senin gibi bir kızın derdi tasası olmamalı. Bu adil değil.
Такая как ты достойна другой, лучшей жизни.
Senin gibi güçlü değil.
У неё нет твоей силы.
Hiçbiri senin gibi birinci sınıf kar... yani kızlar değil.
Ни одной покруче.Вроде тебя.
Senin istediğini düşündüğüm gibi değil, senin istediğin gibi.
Хотя не думаю, что ты этого хочешь. Как пожелаешь.
- Senin gibi kızlar tarafından değil.
Но не такие девушки, как ты.
Hiçbir kadın beni kendine bağlayamaz hele senin gibi melez bir eksik etek asla. Bu, bu hiç umurunda değil mi? Hayır.
Тебя это совсем не волнует?
Senin gibi biri için çokta uzak değil!
Это недалеко, когда компания приятная.
Senin kafandan geçenler gibi değil!
Всё будет не так, как ты себе представляешь.
Her şey senin istediğin gibi olsun istiyorsun, değil mi?
Ты устанавливаешь правила.
Böyle şeylere önem verdiğimden değil ama... Özellikle senin gibi büyük, yakışıklı ve zeki bir hayvanla beraber olduğum sürece.
Но я не жалуюсь - у меня есть такая симпатичная и умная скотина, как ты.
Ama senin gibi... değil...
Но не с такими, как ты.
Şehirlerdeki kızlar tatlıdır - güzel değil ama senin gibi çekicidir - çünkü Roma, Paris ya da Rio'da olmayan... ama Lausanne ve Cenova'da olan birşeylere sahiptirler.
- не потрясающе красивые, а такие как ты, обаятельные, девушки, которых я оценил бы на 15 из 20, потому что в них есть нечто особенное... это не Париж и не Рио, а Лозанна и Женева.
Horace, bu değersiz şey senin gibi hoş bir adama uygun değil.
- Слышь, Горейс, ну что за свиное пойло ты дуешь, ты же в натуре нормальный пацан.
Senin gibi bir sofuyu korkutabilirim, değil mi?
Я могу напугать такого фанатика, как вы.
Senin düşündüğün gibi değil, ama yine de kötü.
Да, он наркоман. Но это не то, что ты подумал, еще хуже.
- Senin ve benim gibi değil ama, bir makina olarak düşünebiliyor olmalı.
Ну, думает, не так как вы или я, но она должна думать как машина.
Çünkü gerçek, senin anlattığın gibi değil. Benim söylediğim gibi,
Потому что правда - это не то, что вы говорите, а то, что я говорю.
Ben Kohmların mahkumu değil miyim, senin gibi?
Разве я не в плену у Комов, так же как и вы?
Geri dönmemiz mümkün değil ha, ah başka bir şey olmazsın bunlar senin gibi askerlerin yaptığı sıradan işler.
А вот вы, солдаты, делаете именно это. Вы лжёте.
Onlar senin adamın değil, yılan gibi insanlar.
Но это не ближний, это же гад ползучий.
Her şey senin bildiğin gibi değil.
Это лишь домыслы.
Ben de senin gibi olmak isterdim ama elimde değil.
Я тоже хотела это сделать, но мне это не по силам.
Kimse umrunda değil gibi senin.
наплевать на всех остальных.
Senin yaptığın gibi, üç kez gelip Patty Hearst'ü gördüklerini söyleyerek değil.
И они делали свое дело.
Senin için bayram gibi değil mi?
Я смотрю, у Вас сегодня урожайный день.
Neidermeyer'i de bu işle görevlendir. O da senin gibi sinsi bokun teki, değil mi?
Вы с ними соседи.
Adamla senin dostun kızın pek anlamadığı bir şeyle meşgul ama sanki ağızla cinsel temas gibi bir şey tarif ediyor o da bu eyalette artık yasak değil.
В этот момент он, и твоя подруга, что-то хотели делать. Что именно, она не поняла. Я подозреваю, что они хотели заняться минетом.
Ben de senin gibi bir insanım, değil mi?
Я такoй же челoвек, как и ты.
Hayır, Tanrı'ya inanan biri lazım olsaydı bana, Harry'yi seçerdim, senin gibi acayip hayvanı değil.
Нет, если бы мне нужен был кто-нибудь, кто верит в бога, я бы выбрал Гарри.
Hız yarışı yapmak isteyen senin gibi zengin sümüklü çocuklar için değil.
Здесь нет богатеньких сопляков, которые гоняют по Оранж Белт.
Senin gibi gardiyan gerekli değil bize.
Сдай форму.
O senin, düşündüğün gibi biri değil.
Это вовсе ни к чему.
Niye senin arkadaşların Denny'ninkiler gibi değil?
Почему у тебя нет друзей, как Дэнни?
Senin yasina geldigimde ben baskomiser olacagim, senin gibi bir dedektif degil.
Когда я доживу до твоих лет, я буду главным комиссаром, а не инспектором как ты.
O senin gibi düşünmüyor olsaydı o şu an burda olmazdı..... Ve o sana sürünerek geri dönecektir Canını sıkmaya değmez, değil mi?
Вы думали, что она не сделает здесь ничего без вас и что потом приедет обратно, зачем запаковывать и распаковывать вещи правильно?
Tıpkı senin yönetiminizde olduğu gibi, değil mi?
Так?
Senin gibi değil.
А не * как ты *!
Sanki bunlar senin değil de, Harry'nin sözleriymiş gibi.
Такое мог бы сказать Гарри, но не ты.
Aynı senin gibi, değil mi, Georgie?
Прямо как у тебя, а, Джорджи?
Senin düşündüğün gibi biri değil.
Он не такой, как ты думаешь.
Kendime ait bir duruşum, ve bir bedenim var bu senin gibi önyargılı bir adamın anlayabileceği bir şey değil.
И собственное тело, которое не умещается в рамки, выдуманные мужчинами, вроде вас.
Burası senin için büyük bir ölüler şehri gibi, değil mi?
Этот город - один сплошной город смерти... да?
senin gibi değilim 20
senin gibi 304
senin gibi biri 17
senin gibi mi 26
senin gibileri bilirim 21
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
senin gibi 304
senin gibi biri 17
senin gibi mi 26
senin gibileri bilirim 21
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66