English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ S ] / Siz değil

Siz değil traducir ruso

2,128 traducción paralela
İsa'yı siz mi öldürdünüz sanki? Herkes bilir ki bunu yapan Pontius Pilatus'tu, siz değil!
Все знают, что это был Понтий Пилат, а не вы!
Tek yarışmacılar siz değilsiniz biliyorsunuz değil mi?
Вы не единственные претенденты, вы знаете об этом?
- Fare J.'ye Tek yarışmacılar siz değilsiniz biliyorsunuz değil mi?
Отказ от работы над исследованием шефа очень глупый поступок, Эйвери.
Biz onun ebeveynleriyiz. Ne yapıp ne yapacağını biz söyleriz, siz değil.
Мы его родители, и нам решать, что он может делать, а чего не может.
Peki ya bir daha görüşmemek için ettiğiniz yemini bozan siz değil de Laura idiyse?
А что если это не Лаура нарушила договоренность, что вы больше не встречаетесь, а Вы?
"Siz ve aileleriniz öleceksiniz." Hiç hayra alamet değil!
"Вы умрете. Ваши родители умрут". Ребята, это плохие новости!
Ama siz kaçtınız, değil mi?
Но вы сбежали, так?
Ben Bayan Gessler ile konuşurken siz burada oyalanırsınız, değil mi?
Девочки, вы сами посидите, пока я поговорю с миссис Гесслер?
Aksi takdirde siz dünyanın siz ve futbol etrafında döndüğünü düşünürdünüz ve öyle değil, tamam mı?
ѕотому что в противном случае вы все можете подумать, что мир вращаетс € вокруг вас и футбола. " это не так, да?
- evet gol çizgisini geçer bu adil değil bunu yapamaz, yapabilir mi? - siz kızlar gerçekten oynuyorsunuz kim bilirdi?
- ƒа! - " ачдаун! Ёто не честно.ќна не может так делать. – азве может?
Bugün ne tarz uygulamalar istediğini siz bilmezsiniz, değil mi?
Вы случайно не знаете, какие процедуры она хочет сегодня?
Siz Gabriel Marques değilsiniz, değil mi?
А вы, случайно, не Габриэль Маркез?
- Siz Goodnight'sınız, değil mi?
- Вы Гуднайт? - Да.
Siz halktan biri değil misiniz artık, bay McGovern?
Вы больше не часть общества, мистер МакГоверн?
Siz Harvey Wratten'ı benim öldürttüğümü düşünüyorsunuz, değil mi?
Вы ведь, промеж себя, считаете, что это я убил Харви Раттена?
Sisteme uzaklık hesaplarını girmeliyiz..... ama siz bu işi halledebilirsiniz, değil mi?
Придется учесть расстояние, но вы... ребята, должны с этим справиться, верно?
- Siz bu iş için ikinci seçeneğimdiniz Bay Delaware. Sorun değil.
- Вы были вторым, кого я для этого выбрал, мистер Делавэр.
Merhaba, sanırım siz Bay Gardner'sınız, değil mi?
Здравствуйте. Господин Гарднер, верно?
Siz çok fazla küfür ediyorsunuz değil mi?
А вы ведь действительно часто ругаетесь, правда?
Siz ikiniz ilk burada tanıştınız, değil mi?
Ваша первая встреча состоялась там, так ведь?
Evet, siz Fae'lerin yaptığı bu değil mi?
Да это то что вы Фейри делаете
- Siz Katolik'siniz değil mi?
Вы католичка, да?
Siz de öyleydiniz, değil mi?
Вы ведь тоже?
Kapı duvarlar da diyebiliriz, ya da kuvarlar, hatta dapılar. Sanırım siz onlar kapı değil dediğinizde biliyordunuz.
Двере-стены, если хочешь, или "двены", даже "стери", хотя ты и сам это понял, когда сказал - "Это не двери".
Barney'in arkadaşlarısınız siz, değil mi?
Эй, это вы друзья Барни?
Çünkü siz çocuklar, liseli kravatlarınızla ve sizin "lütfen önden buyur eski dost." tavrınız fazla bir işe yaramıyordu, değil mi?
Потому что, вы ребята, со своими школьными галстучками и вашими "после тебя, старина" не очень сильно работают, не так ли?
O zaman siz ikiniz şey değil...?
Так ты и он не...?
Siz rockçı değil misiniz, neden Türkçe çalıyorsunuz?
Разве вы не рокеры? Почему вы ставите турецкие песни?
Pekala, vasiyetini siz yönetiyorsunuz, değil mi?
Значит, вы и его душеприказчик тоже, не так ли?
Peki, sizinle tekrar beraber olmak istedi, ama siz dediniz ki, mümkün değil ve parayı Brandon'ın almasını istiyor, okul masrafları için veya sizce en iyisi neyse.
Ну, он хотел снова с вами общаться, но вы сказали, что это невозможно, и он хочет, чтобы у Брендона были деньги на колледж или что-там еще, что вы сочтете лучшим для него.
Artık yetkili siz olduğunuza göre bütün ipler sizin elinizde, değil mi?
Теперь, когда вы стали главным, важные шишки всегда будут первыми в очереди, верно?
Siz Dr. Quick'in suç ortağınız, değil mi?
Вы сообщник доктора Квика, да?
Siz süpermarkette takıldınız, eczanede değil.
Вы споткнулись в супермаркете, не в аптеке.
Affedersiniz, siz Jilly Kitzinger'sınız, değil mi?
Простите, вы ведь Джилли Китцинджер, да?
Siz İskân Müdürü değil misiniz?
Вы распорядитель собственности?
Artık yetkili siz olduğunuza göre bütün ipler sizin elinizde, değil mi? - Toplantı ertelendi.
Теперь, когда вы во главе, для них все будет на блюдечеке с голубой каемочкой, верно?
Siz Dr. Quick'in suç ortağınız, değil mi?
А вы сообщник доктора Квика, верно?
Siz de benim için aynını yapardınız, değil mi?
Вы ведь сделали бы то же самое для меня?
Siz onu terk edeceğini biliyordunuz, değil mi?
А вы в курсе, что он собирался уйти от неё?
Siz ödemenizi çoktan aldınız zaten, öyle değil mi?
Вы уже взяли эти деньги! Разве нет?
Değil mi? Acaba siz...
Точно?
Dedektif Cho. Siz de alındınız, değil mi?
Агент Чо, вы же пережили, верно?
- Siz kardeşisiniz, değil mi?
Вы её сестра, да?
Siz çocuklar art arda yüzmek ister misiniz? Ama havuzda değil. Yemekte.
Парни любят плавать в ряд, но не в бассейне.
Annenizin ne düşündüğünü siz de bilmiyorsunuz, değil mi?
Вы не знаете, что обо всём этом думает ваша мама?
Bu riske siz girmişsiniz, Çavuş McCluskey, ben değil.
Ну это мелочь, из которой вы выпутаетесь, Сержант МакКласки. Не я.
Tabii siz her şeyi Tanrı'nın açıklamasını bekliyorsunuz, değil mi?
- И тебе нужен... Бог чтобы объяснить всё, верно?
Beni siz aradınız, biliyorsunuz değil mi?
Это ВЫ позвонили мне, помните?
Siz geri kalanlar da Five-0'nun demokrasiyle değil müşfik bir diktatörlük olduğunu unutuyorsunuz.
Ок. и остальные из вас позабыли, что Пять-О - это не демократия, это доброжелательная диктатура. Поняли?
Ah, siz çocuklar artık anal probe * işini bıraktınız değil mi?
Так вы больше не вставляете анальный зонд?
Siz ikiniz hala arkadaşsınız, değil mi?
Вы ведь всё еще друзья, верно?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]