Tuhaf bir durum traducir ruso
181 traducción paralela
İkimizin arasında adını açıklayamayacağım ama gereksiniz duyduğumuz tuhaf bir durum vardı ama sadece ikimizin arzuları birleştiğinde meydana geliyordu.
Таким образом, между этой женщиной и мной было что-то необъяснимое что происходило, когда наши желания объединялись.
Çok tuhaf bir durum belki, çünkü ikimiz de aynı kadına aşığız.
Наверное, это странное обстоятельство, что мы оба любим одну и ту же женщину.
Soygunla ilgili tuhaf bir durum vardı, biliyor musunuz.
Знаете, есть что-то странное в этом ограблении.
Tuhaf bir durum, Philippe. Fotoğrafı geri vermeleri için onlara yalvarmış.
Вообразите, Филипп, она уговорила немцев вернуть ей эту фотографию.
Bu çok tuhaf bir durum.
Это просто игра такая.
Bu çok tuhaf bir durum!
Неужели ты не понимаешь нелепость ситуации?
O çocuklar içeri girdiğinde... çok kötü ve tuhaf bir durum oldu.
Когда тебе ребята вошли... было так ужасно неловко.
Tuhaf bir durum.
Странно.
Tuhaf bir durum ne denirse, rastlantı ya da kader.
Как это называется у Юнга? "Шовпадание", да?
Tuhaf bir durum daha var. Sonarlarıyla ilgilenmiyorlar.
Они пользуются локатором, как будто что-то ищут,
Jerry, çok tuhaf bir durum.
Джерри, это так неудобно.
Tuhaf bir durum.
Как-то дико
Bu, onun herhangi bir ölüm nedeninden çok daha tuhaf bir durum.
Это гораздо более неестественно, чем причина ее смерти.
Burada olan oldukça tuhaf bir durum.
Жуткие вещи творятся...
Gülünç bir durum mu var Yüzbaşı? Tuhaf bir durum.
Чтo-тo вeceлoe, кaпитaн?
Tuhaf bir durum var.
Это выглядит странно.
İtiraf etmelisin ki, epey tuhaf bir durum.
Это же странно, признай.
Çok tuhaf bir durum.
Тут любопытная штука!
Tuhaf bir durum. Öyle.
- Непростое положеньице.
Tuhaf bir durum ama bunu en hafife indirgeyebiliriz.
Вот что я тебе скажу. Разыграем всё как по нотам.
Ben, homofobik görüş açısını temsil ediyordum. Biliyorum, tuhaf bir durum.
Я старался представить точку зрения гомофоба.
Bu tuhaf bir durum.
Какая ерунда.
- Tuhaf bir durum! Doktor ofisindesin.
- Это ненормально, в кабинете врача.
Tuhaf bir durum.
Если бы в жизни было...
Biraz tuhaf bir durum olabilirdi. Evet.
Это было бы немного неловко.
Çok tuhaf bir durum.
¬ от странное дело.
Sence onlardan hoşlanması tuhaf bir durum mu?
А вам не кажется странным, что он был влюблен в обеих?
Tuhaf bir durum.
Забавно, да?
tuhaf bir durum içindeydim...
моя занятость...
Tuhaf bir durum.
Это было интересно.
Bütün belirtiler boğazdayken tuhaf bir durum olur.
Это было бы несколько странно, учитывая, что все симптомы сосредоточены там.
Gözlerin dışarı fırlaması oldukça tuhaf bir durum.
Вылезающие из орбит глаза, это весьма редкое проявление.
Ya Frank'in yaptığı şey,... bir anlamda umutsuz ve tuhaf bir durum olmasına karşın etkili bir şekilde Dorothy'e yardım edecek bir girişim olsaydı,... onu uyuşukluğundan kurtarıp hayatın içine çekmek için olsaydı, ne olurdu?
так что действия Фрэнка - это отчаянная, нелепая, но, тем не менее, эффективная попытка помочь Дороти, пробудить её от летаргии, вернуть её к жизни.
Tuhaf bir durum.
Необычное проявление.
Biraz tuhaf bir durum oldu.
Ну... весьма неуклюже
Çok tuhaf bir durum olabilir.
Этo дoвoльнo нeлoвкo.
Tuhaf bir durum var.
да просто странно :
Elimizde son derece tuhaf bir durum var.
Тут довольно странная ситуация.
Biliyorum tuhaf bir durum. Hoş geldin.
С возвращением.
Ne tuhaf bir durum Largo.
Вы оцените всю иронию ситуации, Ларго.
Evet. Biraz tuhaf bir durum.
да. это немного не ловко.
Sadece, bu tuhaf bir durum.
Просто это... странно.
Sanırım bu biraz tuhaf bir durum, öyle değil mi?
Звучит несколько странно, да?
Ama bu biraz da tuhaf bir durum.
Но... также было отчасти странно...
"Tuhaf bir olay, istisnai bir durum" diyecekler.
Это назовут странным отклонением.
Şu kız bana tuhaf geldi. Onunla ilgili bir durum var.
Какая странная девушка.
Aslında Harpo karakteriyle ilgili olan tuhaf durum, çocukça bir masumiyet içinde olması, mutlu olmak için çocuklar gibi çabalaması, çocuklarla oyun oynaması Fakat aynı zamanda ilkel bir tür .. kötü ve saldırgan ruh tarafından ele geçirilmiş gibi davranmasıdır.
В персонаже Гарпо странно в первую очередь, то, что он по-детски невинен, он просто стремится к удовольствиям, любит детей, играет с ними и т.д., но в то же время одержим неким первозданным злом, он всегда агрессивен.
Şöyle bir durum var : Dün çok tuhaf bir gece geçirdim.
Прошлой ночью со мной произошёл очень странный случай.
Bu biraz tuhaf bir durum.
- Это немного в новинку, если честно.
Valla, durum gittikçe daha tuhaf bir hal alıyor, adamım.
Становится всё более и более странно.
Zaten tüm gece boyunca tuhaf davranıp durdun, pek yeni bir durum değil yani.
Ты был странный почти все время, так что ничего необычного.
tuhaf biri 22
tuhaf bir şey 23
tuhaf birisin 17
durum 69
durumu 30
durumlar nasıl 26
durum nedir 160
durumu ne 21
durumu iyi 83
durumu nasıl 335
tuhaf bir şey 23
tuhaf birisin 17
durum 69
durumu 30
durumlar nasıl 26
durum nedir 160
durumu ne 21
durumu iyi 83
durumu nasıl 335
durumu iyi mi 40
durum bu 36
durum nasıl 38
durum şu 37
durumu nedir 24
duruma bağlı 72
duruma göre değişir 91
durum raporu 57
durumunuz nedir 41
duruma göre 34
durum bu 36
durum nasıl 38
durum şu 37
durumu nedir 24
duruma bağlı 72
duruma göre değişir 91
durum raporu 57
durumunuz nedir 41
duruma göre 34