Yalnızca traducir ruso
14,793 traducción paralela
Mali felaket ile aramızda yalnızca bu kadar zaman var. Sebebi ise-bir çok kişinin inandığı gibi Cumhuriyetçilerin aklını yitirmiş olması.
Только они отделяют нас от финансового Армагеддона, а все потому - как считают многие - что республиканцы коллективно поехали с катушек.
Yalnızca 48 milyon istiyorlar.
Это всего лишь 48 миллионов.
Breanna, eğer bir istismar sözkonusuysa yalnızca...
Бреанна, если происходит хоть какое-то насилие, все, что ты должна сделать...
Zoom'a karşı olan savaşımda bu noktaya kadar gelebilmemin sebebisin, ve şimdi... yalnızca dayanmana ihtiyacım var.
Ты причина, по которой я зашёл так далеко в битве с Зумом, а теперь мне нужно, чтобы ты держалась.
Bunların yarısı bizim dünyamızda yalnızca fikirden ibaret.
Половина этих вещей - только задумка на нашей Земле.
İşte burada, dalgaboyu ateşleyicisi yanıt vermiyor, ama bu yalnızca...
Там, где мы находимся волновой триггер не реагирует, но это может происходить только если...
- Yalnızca gıpta ediyorum...
- Я... Я бы хотел быть как вы...
Yalnızca bayılttım.
Я просто его вырубил.
Yalnızca seni öpmek istiyorum.
Я просто хочу подарить тебе поцелуй.
CCP gazetesi yalnızca stajdı.
В газете я просто проходила практику.
Yalnızca, senin gediği dengeli hale getirmene ihtiyacım var.
Но мне нужно, чтобы ты придумал, как снова стабилизировать брешь.
Hiç sanmıyorum. O zaman yalnızca sen ve annen mi baban mı vardı?
Не думаю, то есть был ты... мама или папа?
Yalnızca güvendiğin insanları dahil et.
Вовлекай только тех, кому доверяешь.
Ancak törene yalnızca generaller ve yüksek rütbeliler katılmayacak herkes davet edilcek.
Но я не собираюсь приглашать только генералов и чиновников, приглашены все.
Benim tecrübem yalnızca askeri iken o aynı zamanda din adamı da.
Мои знания только военные, в то время как у него ещё и церковные.
Yalnızca benim ödüllerimi görüyorum.
Здесь только мои награды.
- Var ama yalnızca birkaç tane.
У меня мало времени.
Yalnızca önemli olduğunda ararlar.
Они звонят только по важным делам.
Anlaşmayı kabul edeceğim ama yalnızca o çeteyi çökerteceğinize dair bana söz vermen şartıyla.
Я соглашусь на сделку... но только если вы дадите слово, что накроете всю сеть.
Ben yalnızca arada kalmış masum bir sanayiciyim.
Я простой предприниматель застрявший между вами.
Yalnızca bu ezikleri gönderebiliyorsun.
Всё, что ты можешь, это отправить сюда этих неудачников.
Kristale yalnızca ben dokunabilirim.
До кристалла могу дотронуться только я.
Ama sen yalnızca acı çektirmeyi biliyorsun ben de kaçtım ve kendime dostlar buldum uğurlarına canımı vereceğim dostlar beni seven dostlar ve bana bunu yapacak gücü veren dostlar.
Но ты был способен только приносить боль, и тогда я ушла и нашла друзей, друзей за которых я отдам свою жизнь, друзей, которые показли мне людовь и силы, чтобы сделать это.
Hikayesinde küçük bir parçayım yalnızca. Sanmam.
Крошечная часть истории.
Yalnızca bir konuda büyük bir tereddüdüm var.
У меня есть одно серьезное опасение.
Bob fark edip fark etmediğine emin değilim ama siyaset artık yalnızca bir tiyatro değil, gösteri dünyası haline geldi.
Боб, я не уверен, заметил ли ты, но политика уже не просто театр, а шоу-бизнес.
Yalnızca bu bile ikinci bir oylama anlamına gelebilir.
Этого хватит, чтобы состоялся второй тур?
Ben Conway nereye giderse giderim, yalnızca- -
Я поеду туда, куда поедет Конуэй, и просто...
Ben yalnızca bir hizmetçiyim değil mi?
Я просто прислуга, верно?
Yalnızca onun söylediklerine reaksiyon göstermek de istemiyorsun.
И вам не надо просто реагировать на его слова.
Yalnızca Kasıma kadar, ondan sonra göreve başlayınca çok sert müdahale ederiz.
Только до ноября, а после инаугурации я нанесу по ним удар.
Kampanya sırasında Francis'le beraber bu noktaya nasıl geldiğimizi, bizim yalnızca Başkan ve First Lady ya da karı koca olmadığımızı unutmak çok kolay oluyor.
Очень легко увлечься кампанией и забыть о том, как мы с Фрэнсисом вообще сюда попали, помнить, что мы не просто президент и первая леди, или муж с женой.
Biz yalnızca bu ekipte ortak değiliz.
Но не просто партнеры по связке.
Yalnızca hangi değişkenleri koyduğunuza göre değişiyor.
Все дело в переменных, которые вводишь.
Yalnızca manşetteki cümle.
Только заголовок.
Varolan kanıtlarla, nefret suçu mu yoksa yalnızca adi bir suç mu karar vereceksiniz?
И, используя имеющиеся доказательства на руках, вы решите, было ли это совершено на почве ненависти, или просто насильственное преступление, всё понятно?
Yalnızca Moğol halk isteyen bir kişiyle.
С тем, кто хочет для хочет остаться монголом.
Bir süre daha yalnızca.
Лишь чуть дольше.
Yalnızca kalması gerekenler kalacak.
Только те, кто должен, выживет.
Yalnızca bir öğrenciyim.
Всего лишь ученик.
Bu dünyanın yalnızca ufak bir köşesi.
Это лишь маленький уголок целого мира.
Yapma lütfen. Bende Jamaikalı koşucu metabolizması var. Ayrıca yalnızca Okinawa'daki bir keşişten alabileceğin çift tılsımlı bu içkiye uygun bir şekilde eşlik etmek için gücüme ihtiyacım var.
Я тебя умоляю, у меня метаболизм как у ямайского спринтера, и потом, мне нужны силы, чтобы должным образом упаковать эту бутылку зачарованного сакэ, достать которую можно только у очень особенного монаха на Окинаве.
Ben de dün okul kanalıyla öğrendim. Yalnızca şimdi senin için ne ifade ettiğini anlayabiliyorum.
Я узнал лишь вчера, из школы, и только сейчас понял, кем она была... для тебя.
Yalnızca bir kere efendim.
Только один, сэр.
Bay Marley cüzdanını çaldırmış ve yalnızca iki gün sonra, Bay Scrooge'un doğruladığı üzere borcunuzun bir bölümünü ödemişsiniz.
Бумажник мистера Марли украли, и мистер Скрудж подтвердил, что всего спустя два дня вы частично погасили свой долг.
Uyurken uyanıkken yalnızca seni düşünüyorum.
Засыпаю и просыпаюсь я с мыслью о вас.
Ama Gilroy'un yalnızca bir araştırmacı olmadığını biliyoruz.
Но Гилрой не просто ученый.
- Evet. Yalnızca...
Просто...
Yalnızca bir altın kural varmış. Anlamlı bir ilişkileri olmayacak.
Было лишь одно золотое правило – никаких серьёзных отношений.
- Yalnızca benim ailemde dört kişi var.
У меня в семье четверо.
Eloise Akıl Kasası Projesinin şefi değildi yalnızca.
Этоиза была не просто главой проекта.
yalnızca bir dakika 19
yalnız 545
yalnızlık 55
yalnızım 166
yalnız mısın 235
yalnız yaşıyorum 22
yalnız mısınız 41
yalnızdım 64
yalnızsın 42
yalnızız 36
yalnız 545
yalnızlık 55
yalnızım 166
yalnız mısın 235
yalnız yaşıyorum 22
yalnız mısınız 41
yalnızdım 64
yalnızsın 42
yalnızız 36