Yola çıkalım traducir ruso
135 traducción paralela
Hazırsanız, Assessium'a doğru yola çıkalım, adamlarım kalan yolda size eşlik edecek.
Значит, если вы готовы, давайте двинемся в Ассизиум, потом мои люди буду сопровождать вас оставшуюся часть пути.
Yola çıkalım şimdi.
Теперь по машинам!
- Yola çıkalım. - İyi iş.
- Отличная работа.
Fazla zamanımız yok. Söylenecek çok şey var, en iyisi yola çıkalım.
Времени мало, долго прощаться не будем, так что вперед.
Onları sırtıma yükle de yola çıkalım.
Клади мне на спину, и можно отправляться.
Hadi artık yola çıkalım
Пора ехать!
O, ben ve sen yola çıkalım.
Ты я и она в дороге.
- Yola çıkalım.
В путь!
Ne taraftan sevgili meleğim. Yola çıkalım, sana yolu gösteririm.
Куда ехать, мой ангел?
İçecek bir şeyler alalım, sonra Bois Vieux'ya yola çıkalım.
Возьмем воды и поедем в Буа Вье.
Bana bir at ödünç ver, yola çıkalım.
Мне нужна лошадь. Моя устала.
- Pekâlâ. - Haydi, yola çıkalım.
- Тогда поехали, вперёд.
Haydi yola çıkalım babalık!
Натянем шины, взметнем машины!
Haydi, yola çıkalım.
Нам уже пора ехать.
" Çantayı getir. Yola çıkalım.
" Ты просто наполняешь мешок, я сваливаю.
Şu balıkları buzluğa koyun, hemen yola çıkalım.
Заморозьте этих крошек и в путь!
Haydi yola çıkalım.
Пошли.
Hadi yola çıkalım.
Пошли...
- Yola çıkalım.
— Мы поехали.
Şimdi yola çıkalım.
Пoexaли!
Groo sen Angel'la birlikte git, hadi yola çıkalım.
Гру, ты иди с Ангелом. Давайте пойдем.
Öyleyse hava kararmadan önce yola çıkalım öyleyse.
Давайте поедем сейчас пока ещё не стемнело.
Artık yola çıkalım.
Пора трогаться!
- Hadi yola çıkalım.
- Пора в дорогу.
Gün batmadan yola çıkalım.
А то скоро стемнеет, а мы ещё здесь.
Hemen yola çıkalım.
Нам уже надо идти.
Hadi yola çıkalım.
Поехали, потом объясню.
Toprak ayağımızın altından kaymadan yola çıkalım.
А теперь - в путь, пока еще чувствуем под ногами землю.
Yola çıkalım öyleyse.
Ну тогда идём.
Silahları alıp hemen yola çıkalım. Beşimiz.
Так что берём оружие и идём, прямо сейчас, впятером.
Sam, hadi çek şu fermuarını da yola çıkalım.
Нам пора... двигать.
Yola çıkalım, bunu başarabiliriz.
Пойдем, Бриарей.
Çocuklar, yola çıkalım mı artık Cassie ölürse falan diye?
Парни, может мы пойдем уже? Ну на случай если Кейси вдруг начнет умирать.
Hemen yola çıkalım. Bu arada neredeydi?
Где там, говоришь, она гуляет?
Öyleyse yola çıkalım.
Тогда нам пора.
Hemşire Betty'i al da yola çıkalım.
Упакуем сестричку Бетти - и в путь.
Yola çıkalım.
Вперёд.
Pekâlâ, yola çıkalım.
Отчаливаем.
Yola çıkalım!
Едем!
Bu akşam çıkalım yola.
Да, если уж надо ехать.
- Yola bu gece mi çıkalım? - Evet.
Норико, ты ведь побудешь с отцом ещё немного?
# Madem gözlerimiz çok soğuklar Isıtmıyor içinizi sevgiyle # # Hadi tatlım, çıkın yola # # Kalın sağlıcakla ve aşkla #
Улетайте, горлицы, летите в одиночестве в ваши тропики, с тех пор как наши глаза не могут заставить вас растаять от любви.
Tamam, ona bir şaplak at da yola çıkalım.
Ну, пришпорь её, и поехали.
Bu yol diğer yola çıkıyor sanırım. Evet, buradan çıkalım.
Думаю, там тоже можно пройти, но ничего.
Yola çıkarken, çabucak sana bir uğrarım, ve sonra hoşça kal diyemem ama...
Я заскочу ненадолго по пути, и затем... Я не буду прощаться, но я...
Yola çıkalım.
- Привыкнем.
Bence bu gece düşünelim. Yola sabah çıkalım. Zihnimiz açıkken.
Я бы не стал торопиться, а потратил бы время на то, чтобы хорошенько организоваться и выехать утром на свежую голову,
Varsayımda bulunalım ve oradan yola çıkalım.
Хорошо, но давайте притворимся, что есть что-то и продолжим с такой точки зрения.
Pekala, çıkalım yola.
Ну, ладно. Идем дальше.
Bu gece çıkalım mı yola?
Что если уехать сегодня вечером?
"Yola çıkıyorum bir şeyler yiyeyim." "Belki gökyüzünde sonsuza kadar mahsur kalırım... bi şeyler yemeliyim." Diyebilirsiniz.
"Мне нужно поесть потому что я могу застрять в небе навечно, и мне нужно поесть прямо сейчас."