English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ A ] / A few minutes

A few minutes traduction Turc

6,890 traduction parallèle
Plane landed a few minutes ago. Three guys got off the plane.
- Uçak birkaç dakika önce indi.
"They'll call you in a few minutes."
Beş dakika içinde çağırırlar. "
"They'll call you in a few minutes."
Beş dakika içinde çağıracaklar. "
So I says, "Would you please entertain the idea " of getting together with us for a few minutes, "so that we could just take some pictures?"
Lütfen sadece beş dakika bir arada olup bir fotoğraf çektirebilir miyiz? "
I'm gonna need a few minutes.
Birkaç dakikaya ihtiyacım var.
Uh, Your Honor, it'll only take a few minutes to establish probable cause in this case, as the evidence is
Sayın Yargıç, bu davada geçerli nedeni kurmak yalnızca birkaç dakikanızı alacak, çünkü kanıtlar oldukça kuvvetli.
We'll be starting in just a few minutes.
Bir kaç dakika içinde başlıyoruz.
Said to tell you she'd be down in a few minutes.
Bir kaç dakikaya inerim demişti.
- See you in a few minutes.
- Birazdan görüşürüz.
So just try to relax for a few minutes, okay?
Birkaç dakika dinlenmeye çalışın tamam mı?
They-they took him in there a few minutes ago.
Birkaç dakika önce şuraya götürdüler. - O iyi mi?
We saw contractors a few minutes ago.
Az önce inşaat işçileri gördük.
Gonna need a few minutes to sanitize the room.
Odayı temizlemek için bir iki dakikaya ihtiyacım var.
I was supposed to meet him at 10 : 00, but I was a few minutes late.
Onunla 10 : 00'da buluşmam gerekiyordu ama birkaç dakika geç kaldım.
The truth is, some fella offered me three grand to carry on for a few minutes and then to leave New Orleans for a week, no strings attached.
Gerçek şu ki, bir arkadaşım birkaç dakikalığına iş yapmam ve sonra bir şarta bağlı olmadan bir haftalığına New Orleans'tan ayrılmam için bana 3 bin dolar teklif etti.
Good morning from New York. It's just a few minutes past the hour on a beautiful March 5, 2014. I'm Chris Hayes.
New York'tan herkese günaydın.
Will you wait a few minutes
Birkaç dakika daha bekler misin?
They put me on hold and then came back a few minutes later and said okay.
Birkaç dakika beklememi söylediler. Sonra da "evet" cevabıyla geri döndüler.
We'll see who's humble in a few minutes.
Birkaç dakika içinde kimin alçakgönüllü olduğunu göreceğiz.
He's in and out from the pain meds, but, you're welcome to spend a few minutes alone.
Çok fazla ağrı kesici aldı, ama birkaç dakika yalnız geçirebilirsiniz.
I'll just be a few minutes.
Birkaç dakikaya gelirim.
I was only unconscious for a few minutes.
Sadece birkaç dakikalığına baygındım.
Oh, guess they'll be a few minutes late.
Oh sanırım onlar birkaç dakika geç kalacaklardır.
If you think they're like, "Who's that?" now, wait a few minutes till that veil gets lifted.
"O da kim?" diyeceklerini düşünüyorsan duvak açılana kadar birkaç dakika bekle.
But we'll see him on this screen in a few minutes.
Ama bir kaç dakika içinde onu bu ekranda göreceğiz.
If this picture was taken five blocks from the crime scene at 1 : 16 A.M., it means that Marks was probably killed just a few minutes later.
Eğer bu görüntü, cinayet mahallinden 5 blok ötede 01 : 16'da kayda alındıysa bu Marks'ı öldürülmesinden bir kaç dakika sonra demektir.
Sometimes after the ventilator is shut off, the patient may breathe on their own for a few minutes or a few hours.
Bazen makina kapanınca hastalar birkaç dakika veya saatliğine kendi kendine nefes alabilir.
Only for a few minutes.
Sadece birkaç dakika..
My therapist said that if I held one for a few minutes each day, it might help.
Terapistim her gün bir kaç dakikalığına onlardan edinirsem, yardımı olabileceğini söyledi.
Hen, why don't you go upstairs, and we'll be up to tuck you in in a few minutes.
Hen, sen yukarı çık ben de az sonra üstünü örtmeye gelirim.
An entry log has May leaving the base a few minutes later through the front door. Only her.
May'in üssü terk ederken bir kaydı birkaç dakika sonra ön kapıdan çıkıp gidişi... sadece o.
But while we wait for the world to change, I need you to last me a few minutes more.
Ama dünyanın değişmesini beklerken bana birkaç öğün daha yetmeni istiyorum.
Can I leave you with Gina for a few minutes? Yes.
- Seni biraz Gina ile yalnız bırakabilir miyim?
I'm gonna need a few minutes, Billy.
Bir iki dakikaya ihtiyacım var Billy.
It will take the girls a few minutes to wrap it up. Protect it from the whether, ye ken?
Hava muhalefetinden korumak için kızların paketlemesi birkaç dakika alır.
I need a few minutes.
Birkaç dakika.
Alicia's just a few minutes behind you.
Alicia da sizden birkaç dakika sonra geliyor.
Just need a few minutes.
Yalnızca birkaç dakika.
You only have a few minutes. Wait...
- Çok az zamanın kaldı.
Can you just give me a few minutes?
Bana birkaç dakika ayırabilir misin?
It would only take a few minutes, but, um...
Sadece birkaç dakikanı alacak.
We can lie to him about witnesses for a few minutes.
Biz de birkaç dakikalığına yalan söyleyebiliriz.
Could you give us a few minutes?
Bize birkaç dakika izin verir misiniz?
Is it all right if we step inside for a few minutes?
Birkaç dakikalığına içeri gelmemiz mümkün mü?
Mrs. Florrick... would you mind staying for a few minutes?
Bayan Florrick, birkaç dakika kalabilir misiniz?
WI luncheon. Can you close up for a few minutes?
- Birkaç dakikalığına dükkanı kapatabilir misin?
And never for more than a few minutes.
Ve birkaç dakikadan fazla.
Few more minutes, then I'm gonna want a secondary search for any fire lurking in the walls.
Kısa bir süre bekleyelim. Sonra gizli yangın için... -... ikinci bir araştırma isteyeceğim.
A few more minutes of this and I'll fling myself.
Birkaç dakika daha böyle devam ederse ben kendimi uçuracağım!
Only a few more minutes before we crack the encryption and jam the protocols.
Şifreyi kırıp protokolü parazitlememize sadece birkaç dakika kaldı.
I'm guessing he's probably got a few more minutes till he's all emptied out.
Sanırım kan kaybından ölmesine birkaç dakika falan kaldı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]