A gun traduction Turc
22,110 traduction parallèle
Always bring a gun to a puppet fight.
Kukla dövüşüne her zaman silah getirin.
Son of a gun.
Seni anasının gözü.
♪ Scorpion 2x14 ♪ Sun of a Gun Original Air Date on January 18, 2016
Scorpion / Sezon 2, Bölüm 14 "Güneş Silahı"
He made me put a gun in my mouth, and I couldn't stop him.
Kendi ağzıma silah sokturttu ve ona engel olamadım. Kukla gibiydim.
Wait, Preacher put a gun in your mouth?
Dur bir dakika, vaiz senin ağzına silah mı soktu?
Do you keep a gun in the house?
Evde hiç silahınız var mı?
I have a gun.
Bir silahım var.
Nick's got a gun.
Nick'in silahı var.
- It means someone has a gun on campus.
- Okulda birinin silahı var demek.
Um, listen, there is no need to panic, but we have reason to believe that there might be someone on campus with a gun.
Dinleyin, panik yapmaya gerek yok, ama okulda birinde silah olduğuna inanıyoruz.
But nobody's going out there to be target practice for somebody with a gun.
Ama hiç kimse dışarı çıkıp silahı olan birinin pratik yapacağı bir hedef olmayacak.
Bring a gun to school?
Okula silah getirmek mi?
Some idiot teacher brought a gun to school.
Polis : Bazı aptal öğretmenler okula silah getirmiş.
I bought a gun.
Bir tabanca almıştım.
A gun?
Bir silah?
Sandy's assembling a gun.
Sandy bir silahı birleştiriyor.
- Oh, a guy had a gun. - What?
- Silahlı bir adam vardı.
We bumped into this group of guys coming out of a gun store.
Silah dükkanından çıkan bir gruba denk geldik.
This is the second time you've pointed a gun at me, Mr. Ramse.
Bana ikinci kere silah doğrultuyorsunuz Bay Ramse.
She's got a gun!
- Silahı var!
There's a woman here with a gun.
Silahlı bir kadın var.
Oh, my God, there's a woman here with a gun!
Aman Tanrım, silahlı bir kadın var!
Unauthorized questions that led him to stick a gun in his head and blow his brains out!
Onun kafasına silah dayayıp beynini uçurmasını sağlayan yetkisiz sorular.
And a gun.
Bir de silahı var.
Did you threaten the doctor with a gun to convince him?
Doktoru ikna etmek için silahla mı tehdit ettin?
Someone pulls a knife, I pull a gun.
Birisi bıçak çekti, ben silahımı çıkardım.
He's got a gun!
Silahı var!
He was pointing a gun at us.
Bize silah doğrulttu o.
An officer always carries around a gun ; one that's loaded.
Yüzbaşıları yanında silah taşır. Hem de içi dolu.
She has a gun.
Silahı var.
You know... If one is in the Special Forces, do you get picked up by a helicopter... and sometimes get shot by a gun?
Sunbae Özel kuvvetlerde yer alan biri helikopterle bir yerden alınıp bazı zamanlar silahla vurulabilir mi?
No one in the Korean Military gets shot by a gun.
Kore ordusunda silahla vurulan asker nerede görülmüş?
Why did you buy a gun if you can't even use it?
Neden kullanamadığın halde silah aldın?
A miniature cupcake gun, so you could shoot tiny cupcakes into your mouth.
Minyatür bir kek silahı. Böylece ağzına küçük kekler ateşleyebilirdin.
"Nope, just a cupcake gun."
Hayır, o bir kek silahı.
And if that's the case, we need to locate and destroy the Sun Gun before Rahal has a chance to perfect it.
Eğer durum buysa, Rahal bitirme fırsatını ele geçirmeden Güneş Silahı'nı bulup yok etmemiz gerek.
I told you before, there's no such thing as a Sun Gun.
Daha önce de söyledim Güneş Silahı diye bir şey yok.
The Sun Gun would be a volatile piece of equipment.
Güneş Silahı uçucu bir cihaz olabilir.
Maybe Sly's right- - maybe the Sun Gun's just a legend.
Belki de Sly haklıdır... belki de Güneş Silahı bir efsaneden ibarettir.
He may already have the ability to make a fully-functional Sun Gun.
Tam olarak işlev gören bir Güneş Silahı yapacak yetiye sahip olabilir.
That's about right for a satellite bearing a full-sized Sun Gun mirror.
Bu neredeyse tam boyutlu bir Güneş Silahı aynasını taşıyan uydunun ağırlığı.
- There's enough panels in here to make a Sun Gun twice the size we thought.
- Burada düşündüğümüzün iki katı Güneş Silahı yapmaya yetecek panel var.
You know, when I went to the Pentagon with the evidence of the Sun Gun, I... I recommended your team for the project.
Elimde Güneş Silahı'nın kanıtıyla Pentagon'a gittiğimde proje için ekibini öneren bendim.
"Jerry Maguire," "Top Gun," and "A Few Good Men."
Jerry Maguire, Top Gun, Birkaç İyi Adam.
It's all a stun gun, we are bounty hunters, can be replaced with this.
Hepsi birer şok tabancası, nihayetinde bizler de ödül avcılarıyız. Onun yerine bunu kullan.
- He will wear a stun gun.
- Elinde şok tabancası var.
Well, he had what I thought was a real gun.
- Ne? Gerçek silah olduğunu sandım ve bir kızı tehdit ediyordu....
Anyway, I tried to stop him and I knocked the gun away and turns out it was a toy gun that shoots little foam pellets.
Her neyse, karışıktı ve onu durdurmaya çalıştım... yere yatırıp silahı aldım... meğerse plastik mermili oyuncak bir silahmış.
But it was only... it was only a toy gun.
- Evet. Bu sadece oyuncak bir silahtı.
She arrived this morning, by train in a cattle car with a few other young girls, under the gun of a man named LaVoie.
Bu sabah birkaç genç kızla beraber, LaVoie'un adamlarının elinde yük vagonunun içinde geldi.
But he has a gun.
Silahlılar ve üstlerine kendilerine olmayan BM tişörtü giymişler, üye olduklarını iddia ediyorlar.
gunnar 245
gunshots 265
gunderson 31
gunners 16
guns down 40
gun down 22
guns blazing 38
gun cocks 113
gunshot wound 43
guns firing 16
gunshots 265
gunderson 31
gunners 16
guns down 40
gun down 22
guns blazing 38
gun cocks 113
gunshot wound 43
guns firing 16
gun cocking 16
gun fire 24
gun fires 24
gun it 35
gun firing 22
guns cock 16
gun wook 96
gun clicks 45
gun wook oppa 20
gunfire continues 20
gun fire 24
gun fires 24
gun it 35
gun firing 22
guns cock 16
gun wook 96
gun clicks 45
gun wook oppa 20
gunfire continues 20