A police officer traduction Turc
2,420 traduction parallèle
I didn't know he was a police officer.
Polis memuru olduğunu bilmiyordum.
There is a police officer on life support right now because of what Tyler did.
Sırf Tyler'ın yaptığı şey yüzünden şu anda yaşam desteğine bağlı bir polis memuru var.
Well, his doctors are surprised he was able to walk, let alone identify himself as a police officer... which supports Detective Reagan's testimony.
Doktorları kendini polis olarak tanıtmak şöyle dursun yürüyebildiğine şaşıyorlar... ki bu da Dedektif Reagan'ın ifadesini destekliyor.
You know, Diego, offering a police officer a bribe is a crime.
Biliyor musun, Diego, bir polis memuruna rüşvet teklif etmek suçtur.
A police officer is heading to you now, ma'am.
Polisleri yanınıza gönderiyoruz, hanımefendi.
I'm a police officer, too.
Ben de polisim.
Does somebody wanna explain to me why I'm not arresting her for assaulting a police officer?
Biri bana onu polise saldırıdan neden tutuklamadığımı açıklayabilir mi?
Put your hands on a police officer, huh?
Bir polis memuruna el sürüyorsun, öyle mi?
Not to mention assaulting a police officer.
Polis memuruna saldırma da cabasın.
Sir, sending a message to the crowd that assaulting a police officer doesn't have consequences- - that would be a mistake.
Efendim, kalabalığa, polis memuruna saldırmanın bir sonucu olmadığı mesajını vermek... bu bir hata olurdu.
Howard, my father was a police officer.
Howard, benim babam bir polisti.
I'll get you to a police officer you can trust.
Ben sizi güvenebileceğim bir polis memuruna ulaştıracağım ama.
- For solicitation, sexual assault, assault on a police officer,
- Cinsel taciz ve polis memuruna saldırıdan dolayı.
I'm a police officer.
Ben polis memuruyum.
I am a police officer.
Ben bir polis memuruyum.
Oprah's vagina has killed a police officer and taken several people hostage.
Oprah'ın vajinası bir polis memurunu öldürdü, ve birçok insanı rehin aldı.
Why did you go outside to a police officer and say,
Neden polislere gidip,...
Okay, I'm a police officer and technically, that's a death threat.
Pekâlâ, ben bir polis memuruyum ve teknik olarak bu ölüm tehdidine girer.
And I can't see any other reason for a police officer to come to my bedside unless we're- - unless we're sleeping together.
Ayrıca bir polis memurunun başucuma kadar gelmesi için başka bir neden görmüyorum, biz birlikte yatmıyorsak tabii ki.
You're under arrest for sales to a police officer.
Polis memuruna satıştan tutuklusun.
You know, I am a police officer.
Biliyorsun, ben polis memuruyum.
He never said anything about being a police officer.
Polis memuru olduğunu hiç söylemedi.
As of now, the Disciplinary Council has demoted you to a police officer in a Command and Management Corps.
Şu andan itibaren, Disiplin Kurulu,... Komuta ve Yönetim Biriminde polis memuru olmanız için rütbenizi indirmiştir.
I'm a police officer.
Polisim.
A police officer is with him
Şu an bir memurun gözetimde.
Antoine... a police officer will register your statement 313 00 : 26 : 26,967 - - 00 : 26 : 29,083 It will be difficult to deny 314 00 : 26 : 29,247 - - 00 : 26 : 32,159 A CCTV catched you red-handed
Antoine... Bir görevli ifadeni kaydedecek.
Another one has been serving as a police officer for 20 years near the border.
Diğeri, sınır bölgesinde 20 yıl polislik yapmış.
There will be a police officer staying here for the whole night.
Bir polis memuru bütün gece burada kalacak.
This man failed to cooperate with a police officer.
- Bu adam polisle işbirliği yapmadı. - Tamamen bir yanlış anlaşılmaydı. Kendisi eski bir mahkum.
- You are a police officer - not tonight..
- Sen bir polissin. - Bu gece değil.
I have heard a police officer say.
Polisten duyduğum bir şeyi söyleyeyim.
Even from a police officer.
Hatta bir polis memurundan bile.
I'm a police officer.
- Evet. - Ben polisim.
- It claims you killed a police officer.
- Bir polis memurunu öldürdüğünüz iddia ediliyor.
You are a police officer.
Ve sen bir polis memurusun.
I'm not a cleaning company, I'm a police officer, my war is against criminals.
Ben temizlik şirketi çalıştırmıyorum. Ben bir polis memuruyum. Benim savaşım sadece suçlularla.
I'm a police officer.
Ben bir polis memuruyum.
A police officer named Allan Thompson.
Allan Thompson adında bir polis memurunu.
When I was a kid though, I actually did want to be a police officer.
Küçükken polis olmak istiyordum.
I'm a police officer.
Polis memuruyum ben.
If you're out there impersonating a police officer, I will pinch you myself.
Eğer oraya gidip polisçilik oynarsan seni kendi ellerimle enselerim.
He knew that I had been a certificated police officer.
Resmi bir polis memuru olduğumu biliyordu.
Well, as a sworn police officer, I cannot comment, but I commend you for not driving a motor vehicle while under the influence.
Yemin etmiş bir polis memuru olarak yorum yapamam ama sarhoşken araba kullanmamanı tavsiye edebilirim.
And suddenly, a female police officer rang the bell and asked me... if I called the police.
Sonra aniden telefon alıyorum, bir bayan polis memuru cevap veriyor... ben polisi aramadan.
I have been a police officer for fifteen years.
TRUMBULL İlçesi 911 Çağrı Merkezi 15 yıldır polis memuru olarak çalışıyordum.
I'm trying to prove that the woman who took your so-called confession is a corrupt police officer... and a murderer.
Senin sözde itirafını alan şu kadının yozlaşmış bir polis ve bir katil olduğunu kanıtlamaya çalışıyorum.
I wrestled a retired police officer to get it.
Onu almak için emekli bir polis memuruyla boğuştum.
Police officer, come and have a cup of coffee.
Memure hanım, gelin ve bir bardak kahve alın.
Federal police have since attributed that bombing to this man, Carl Hauser, a former intelligence officer turned traitor now considered to be Matthias'right-hand man.
Federal Polis'in verdiği bilgiye göre eski istihbarat ajanı Carl Hauser'ın bir haine dönüştüğü ve Matthias'ın sağ kolu olduğu düşünülmekte.
" The brutal murder of a 22-year-old police officer Antonio Annarumma, born to a family of farm workers in one of the poorest regions in Italy, Avellino, was killed in the line of duty as a defender of democratic law.
" Anne ve babası İtalya'nın en fakir bölgelerinden bir tanesi olan Avellino'da yaşayan.. .. 22 yaşındaki polis memuru.. .. Antonio Annarumma demokratik yasaları korumak için..
When the stakes are high enough, a simple speeding ticket can be a life-or-death matter for you or for the police officer who's just trying to do his job.
Mevzu yeterince ciddi iken basit bir trafik cezası bile ölüm kalım meselesi olabilir. Sizin için veyahut görevini yapmaya çalışan polis için.
a policeman 40
police officer 89
police officers 47
officer 2766
officers 467
officer down 213
officer reagan 31
officer peck 20
officer mcnally 17
officer needs help 24
police officer 89
police officers 47
officer 2766
officers 467
officer down 213
officer reagan 31
officer peck 20
officer mcnally 17
officer needs help 24