Officer traduction Turc
29,326 traduction parallèle
Your husband was tasered after assaulting a security officer.
Eşiniz bir güvenlik görevlisine saldırdıktan sonra şok tabancısıyla durduruldu.
You are one hot-headed police officer Afghan vet dev in training.
Öfkeli bir polis memeurundan... eğitimdeki Afganistanlı bir kıdemliden fazlası değilsin.
About cutting communication with our commanding officer?
Komuta subayımızla iletişimimizi kesme konusunda mı?
Threatening a superior officer is cause for immediate dismissal.
Üstünü tehdit etmek derhal kovulma nedenidir.
Given the communication restraints of an officer posing as a drug dealer, it's difficult to say when I'm going to be hearing from him.
Kendine uyuşturucu satıcısı süsü veren bir memurla görüşme zorluğumuz düşünüldüğünde ondan ne zaman haber alacağımı söylemek zor.
He's a Recruit Officer at the NYPD Academy.
Polis akademisinde acemi memur.
Recruit Officer Beckett.
Acemi memur Beckett.
Oh! Recruit Officer Beckett.
Acemi memur Beckett.
Ah. Recruit Officer Beckett.
Acemi memur Beckett.
Recruit Officer Rachel Decker.
Acemi memur Rachel Decker.
Did you train alongside Officer Bardot?
Memur Bardot ile beraber eğitim yaptın mı?
First of all, let me assure you that I have the best NYPD detectives looking into Officer Bardot's murder.
Öncelikle, memur Bardot'un cinayetinde çalışan dedektiflerin en iyileri olduğunu garanti ederim.
Officer Chambers.
Memur Chambers.
Well, Officer Decker already volunteered her services for that very role.
Memur Decker halihazırda hizmetlerini sunmak için gönüllü oldu.
So how do you know that you're dealing to a police officer?
O zaman bir polisle çalıştığını nereden biliyorsun?
Recruit Officer Decker.
Acemi memur Decker.
Officer Bardot leveraged Chambers for five grand.
Memur Bardot beş bin için Chambers'a baskı kurdu.
Can I remind you that six days ago, a German intelligence officer was outed as one of our agents?
Hatırlarsınız beş gün önce bir Alman istihbarat ajanı bizim ajanımız çıkmıştı?
You're not the only case officer to ever have an agent fall for him, Hector.
Ona abayı yakan tek ajan tek ajan sen değilsin Hector.
She was having an affair with a West German intelligence officer.
Bir Batı Almanya istihbarat memuruyla ilişkisi vardı.
We need a commanding officer.
Başımızda biri olması lazım.
His parole officer had a current address on file.
Şartlı tahliye memurunun dosyasında şu anki adresi varmış.
Why wouldn't Eddie want people to know he's a former police officer?
Eddie neden insanların bilmesini istemiyordu eskiden polis memuru olduğunu?
Where's the officer?
Memur nerede?
Distress call from an officer.
Bir subaydan yardım çağrısı aldık.
I offered to talk to his parole officer, but he said no.
Şartlı tahliye memuruyla görüşmeyi teklif ettim ama hayır dedi.
Did you talk to my probation officer?
Şartlı tahliye memurumla mı konuştun?
Let me talk to your probation officer, please.
Şartlı tahliye memurunla konuşmama izin ver lütfen.
If my parole officer's asking, then no.
- Soran şartlı tahliye memurumsa değilim.
The police officer, the motel.
Polis memuru, motel...
Yeah, Officer Doherty? It's Terry Donovan.
Evet, Memur Doherty mi?
It's almost changed, officer.
Neredeyse işimiz bitti memur bey!
Oh, greetings, Lieutenant Kelly, Officer Kalakaua.
Merhabalar Teğmen Kelly, Memure Kalakaua.
For impersonating an NYPD officer.
NYPD memuru gibi davranmak için.
I'm a police officer.
Ben polis memuruyum.
As a police officer, violence... is part of my everyday life.
Bir polis memuru olduğumdan şiddet benim günlük yaşamımın bir parçası.
Hi, I'm Edina Mclntyre, chief operating officer here at St. Matthew's.
Merhaba, ben Edina Mclntyre. St. Matthew'nun işletme müdürüyüm.
I was told a competent officer would assist me...
İşinin ehli bir memur olarak bana yardım e -
Kim was a great officer.
Kim harika bir polisti.
That's the first time I lied to a superior officer.
- Amirime ilk kez yalan söyledim.
I think you can probably pass that information on to someone who's currently a police officer.
Bence bu bilgiyi şu an görevde olan polis memuruna verebilirsin.
Might be the same thing that drugged Officer Tate.
Memur Tate'e aşılanan şeyle aynı olabilir.
Officer Tate, can you tell me what happened?
Memur Tate bana ne olduğunu söyleyebilir misiniz?
Or what he's gonna do to Wynonna. Or Officer Haught.
Ya da Wynonna ile Memur Haught'a...
Officer Haught.
Onu bulduk, Memur Haught'u.
I know Deputy Earp is still out there, and we'll continue the search, - but we agreed my Officer... - Is our only witness.
Şef Earp hâlâ kayıp, biliyorum ve aramaya devam edeceğiz ama anlaşmıştık, memurum...
You'll never find Officer Haught without me.
Ben olmadan Memur Haught'u bulamazsın.
Well, it's me, Officer Haught.
- Benim, Memur Haught.
We got him, Mr. Primm. I'm going home, Officer.
Eve gidiyorum memur bey.
- I'm going home, officer.
- Evime gidiyorum memur bey.
Wynonna and Officer Haught, they've been taken.
Wynonna ve Memur Haught yakalandı.
officers 467
officer down 213
officer reagan 31
officer peck 20
officer mcnally 17
officer needs help 24
officer kalakaua 20
officer myers 18
officer milo 17
office 169
officer down 213
officer reagan 31
officer peck 20
officer mcnally 17
officer needs help 24
officer kalakaua 20
officer myers 18
officer milo 17
office 169