English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ A ] / A year

A year traduction Turc

42,843 traduction parallèle
Spoke to no one for a year
Bir sene hiç kimseyle konuşmadı
Once we implant it, it will keep your mother alive for a year.
Yerleştirdikten sonra anneni bir yıl daha hayatta tutacak.
Maybe it delayed the inevitable an hour, a month, a year even.
Kaçınılmaz olanı bir saat erteledi belki bir ay, hatta belki bir yıl.
It took me a year just to get machine shop privileges.
Malzeme alabilme imtiyazı elde etmek bile bir yılımı aldı.
A year?
Bir yıl mı?
From a year ago?
- Bir sene önce mi?
A year ago, a female employee of his sued him for sexual harassment.
Bir yıl önce, bir bayan çalışan onu cinsel tacizden dava etmiş.
Over the course of a year, he abused her over a hundred times.
Bir yıl içinde onu yüzlerce defa taciz etmiş.
Yeah, I mean, it's crazy that they filled up this spot but totally ignored that pothole that's been there for, like, over a year.
Evet, yani bu yeri doldurup bir yıldan fazladır duran şu çukuru tamamen gözden kaçırmak delilik.
I've been receiving Vanity Fair for a year, even after I canceled my subscription.
Üyeliğimi iptal etmeme rağmen yılda bir, Vanity Fair geliyor.
The rain that a grassland needs to survive for a year might arrive all at once.
Bir çayırın bir yıllık ihtiyacını karşılamaya yetecek yağmur tek seferde gelebilir.
At this specific moment in time, but maybe in a year, maybe in six months or maybe even a couple weeks we might have something better, right?
Tam olarak şu anda olmasa da, bir yıl sonra belki altı ay sonra, belki birkaç hafta sonra bir şeyler bulabiliriz değil mi?
And within a year, Marcia, one of the most powerful women in the Empire, and the one person Commodus truly trusted, is sentenced to death by the new reigning Emperor.
Ve bir yıl içinde, imparatorluktaki en güçlü kadınlardan biri ve Commodus'un gercekten güvendiği tek insan olan Marcia yeni imparator tarafından ölüm cezasına çarptırıldı.
A year of abundance!
Bereketli bir yıldayız.
They said it was gonna be a year.
Bir yıl kadar süreceğini söylemişlerdi.
This woman can wait a few months, you know, or a year, until the ban is lifted.
Bu kadın FDA yasağı kaldırana kadar birkaç ay ya da bir yıl bekleyebilir.
Well, about a year later I find out this guy was playing me.
Şey, yaklaşık bir yıl sonra bu adamın benimle oynadığını öğrendim.
And if you think I was after her money, I've been out of her will for over a year.
Ve parasından sonra olduğunu düşünüyorsan,
Ethan had been Dr. Krieg's patient for over a year.
Ethan bir yıldan fazla bir süredir Dr. Krieg'in hastasıydı.
Why? In a year, there are under 5 sharks that kill humans, but the numbers that humans killing sharks is tens of thousands.
Bir yıl içinde köpekbalığı tarafından öldürülen insan sayısı beşi geçmez ama insanlar onlardan on binlercesini öldürüyor.
What? Did you just turn your six-year-old niece into a spy?
6 yaşındaki yeğenini casus mu yaptın?
No, you cornered her with a dying ten-year-old boy.
Hayır, ölmekte olan 10 yaşında bir çocuğu kullanarak baskı yaptın.
But this is a "tock" year.
Ama'tak'yılındayız.
IT feels it's better to wait for next year, which is a "tick" year.
Bilişim bölümü önümüzdeki'tik'yılına kadar beklemek istiyor.
So there's a 6 year age difference between us.
Yani aramızda 6 yaş fark var.
Halloween, the one night of the year when I can have a normal night on the town.
Cadılar Bayramı, Yılın diğer geceleri gibi basit bir gece olabilir.
I think I might know. Over the past year, China has been conducting a massive study on tsunami activity off their coastline.
Son yıllarda Çin, kıyı açıklarında tsunami aktiviteleri üzerine dev çalışmalar yapıyor.
So... so, last year, a lab tech got suspended for misplacing evidence.
Geçen yıl bir lab teknisyeni kanıtı yanlış yere koyduğu için uzaklaştırıldı.
Oh, please, show me a ten-year-old who knows to dip Tootsie Rolls in Nutella.
Lütfen! Bana çikolatalı şekeri Nutella'ya bandırmayı bilen on yaşında birini göster.
Well, I can't eat like a ten-year-old all the time.
- Sürekli çocuk gibi beslenemem.
When my country passed a law that allowed them to drown 14 year olds, you said, "these things happen."
Bizim memlekette 14 yaşındakileri boğmaya izin verilen bir yasa çıkartıldığı zaman "Olur böyle şeyler" denir.
And you came here to have sex with a 15-year-old girl.
Buraya 15 yaşında bir kızla seks yapmak için geldiniz.
He creates a phony profile and claims to be an 18-year-old girl, then he strikes up conversations with lonely, middle-aged guys.
Sahte bir profil yaratıp 18 yaşında olduğunu söylüyor sonra da yalnız, orta yaşlı erkeklerle sohbete başlıyor.
This guy was gonna record himself having sex with a 15-year-old.
Bu adam 15 yaşındaki kızla seks yaparken kendini kaydedecekmiş.
He's serving a five-year prison sentence.
Şu an 5 yıllık hapis cezasını çekiyor.
We read the messages that you sent to a 14-year-old girl named Ella May.
Ella May adında 14 yaşındaki bir kıza yazdığınız mesajları okuduk.
Every year, a further 50,000 square miles of grass and farmland are turning into barren stretches of dust and rock.
Her yıl 13 milyon hektarlık yeşil alan ve tarım arazisi kıraç toz ve kaya sahasına dönüşüyor.
As they venture into the unknown, it's clear it's been a very wet year indeed.
As they venture into the unknown, Bilinmeze doğru yolculuklarında bu yılın fazlasıyla ıslak geçtiği apaçık.
This colony alone will collect over half a ton of grass every year.
Bu koloni tek başına yılda yarım ton çimen toplayabilir.
After that, 38-year-old Neil Armstrong will begin to step down the nine steps of the lunar landing module to the surface of the Moon just before 2 : 00 Eastern Daylight Time tomorrow afternoon, but that could be changed, of course, later on.
38 yaşındaki Neil Armstrong Ay'a iniş modülünden iniş yapacak ve Ay'ın yüzeyine ilk adımlarını atacak.
The way I heard it, you got your ass handed to you by a 12-year-old girl.
Benim işittiğime göre 12 yaşındaki bir kız çocuğu seni tepelemişti.
But a ten-year-old about to have sex... with Santa!
Ama sevişmek üzere olan bir on yaşında çocuk... Noel Baba ile!
You know, as a MacArthur Grant winner, I'm allowed to nominate someone for next year.
Bir MacArthur Bağışı kazananı olarak gelecek yıl için birini aday gösterme iznim var.
Upon cognitive testing, it was found that he not only had no memory of who he was, but seems to think, talk and present himself as someone with the maturity level of a seven-year-old.
Yapılan kognitif testlere göre sadece kim olduğunu hatırlamamakla kalmıyor, aynı zamanda yedi yaşındaki birinin konuştuğu gibi konuşuyor ve o yaşa uygun davranıyor.
Dave's been... cheating on me with a 23-year-old bartender.
Dave beni 23 yaşındaki bir barmenle aldatıyor.
You know, it's always a hard day for me, but this year it's just really kicking my ass.
Benim için her zaman zor bir gün olmuştur, ama bu yıl gerçekten canıma okudu.
A-and it was also a leap year.
- Ve artık yıldı. - Evet!
Sometimes very small, sometimes equal to a significant percentage of an entire year's pay.
Kimi zaman çok küçük kimi zaman da bir yıllık maaş gibi çok büyükler hediye verilirdi.
Graduated, went undrafted, eventually got picked up, and is now poised to sign a multi-million dollar contract at the end of the season after a break-out year.
Mezun olduktan sonra seçmelere katılmış. Sonunda seçilmiş. Muhteşem bir sezondan sonra milyon dolarlık sözleşme imzalamak için hazır.
i-it was evidence in a 78-year-old murder
Ben kanıttı 78 yaşındaki bir cinayette
In the sea in front of Yangyang there was a several hundred year old wreck discovered.
Yangyang'ın önündeki denizde yüzlerce yıllık bir enkaz bulundu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]