English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ A ] / Af

Af traduction Turc

3,491 traduction parallèle
It's his willingness to repent that makes him attractive
Nedenmiş? Af dileme çabaları onu daha da çekici yapıyor.
Repent, clean up his image and start a business Like those celebrities
Af dile, imajını temizle ve bir işe başla şu ünlüler gibi.
It was so clever to repent to the doctor
Doktordan af dilemek çok zekiceydi.
Why is he repenting after causing so much pain?
Bunca acıya sebep olduktan sonra neden af diliyor?
Did he really... repent for what he did?
Yaptıkları için... gerçekten af mı diliyor?
Then the new administration arranges for amnesty... for all of you.
Sonra yeni yönetim bir genel af çıkarır... hepiniz için.
Sorry.
- Af edersin.
Oh, sorry.
Af edersin.
I also want to be apologise to him, to be forgiven.
Ben de ondan af dileyip, affedilmek istiyorum.
But if I do that, I'll be admitting to everything, and I can't be a doctor anymore!
Fakat af dilersem, her şeyi kabul etmiş olurum, doktorluğum biter.
Then do just that.
O halde af dile.
Find it and seek forgiveness.
Onu bul ve af dile.
If you really want to go... Find the rind and seek forgiveness as you return the ring to him.
Eğer gerçekten gitmek istiyorsan, o zaman onu bul yüzüğü geri ver ve doğru düzgün af dile.
If I want to seek forgiveness... I have to find the ring first.
Eğer af dilemek istiyorsam, ilk önce yüzüğü bulmak zorundayım.
You're going to seek forgiveness for cheating?
Aldattığın için mi af dilemek istiyorsun?
But if I want to keep going forward... I have to gather up my courage and seek forgiveness.
Ama daha hızlı gitmek istiyorsam, cesaretimi toplayıp af dileyeceğim.
If she insists on seeking forgiveness... I should show her the light.
Eğer o af dileyecekse, ben de onun için bir ışık tutmak zorundayım.
When I go to the underworld, I will beg your forgiveness!
Öteki dünyaya gidince sizden af dileyeceğim!
"Therefore, I'm ordering Kim Eun Oh's pardon and his reinstatement."
Bu yüzden Kim Eun Oh'dan af dileyerek görevine geri dönmesini emrediyorum.
Even for the words "I'm sorry"... I'm sorry. I'm sorry.
Senden af dilediğim için de özür dilerim.
Excuse me?
Af buyur?
Beg your pardon?
Af buyurun.
Excuse me, Mr. Gandalf.
Af edersiniz. Bay Gandalf.
Pardon me?
Af buyurun?
I'm sorry.
Af edersin.
- What?
- Af buyur?
- Very apologetic.
- Af dilenesi bi durum.
I wanted nothing more than to see you and beg for forgiveness.
Seni görüp af dilemekten başka hiçbir şey istemedim.
That means I'm forgiven?
Ben af ​ ​ ediyorum anlamına gelir?
Don't apologize, just learn from it.
- Af dileme yalnızca bundan ders al.
Kneel and beg for forgiveness.
Diz çöküp af dile.
But leave before the watch begins to walk, to make the journey safe to Mantua, where you will live till we can find a way to blaze your marriage, reconcile your friends, beg pardon of the prince and call you back.
Ama şehrin nöbetçileri yürümeye başlamadan Mantua'ya günve yola çıkmak için ayrıl ki orada biz evliliğini alevlendirmenin ve arkadaşlarınla uzlaştırmanın bir yolunu bulup prensten af dileyip seni gerçi çağırana kadar yaşayacaksın
The holy friar sends me home to kneel and ask forgiveness for my mutiny.
Kutsal keşiş beni eve sizin önünüzde diz çöküp baş kaldırım için af dilemeye gönderdi
Ask for forgiveness
Af dile.
0i If you're a human, ask for forgiveness
Hey, eğer insansan af dile.
Ask forgiveness for your sins
Günahların için af dile.
Come out and ask forgiveness
Dışarı çık ve af dile.
You tossed him in the river here Ask that little boy for forgiveness
Onu buradaki nehre attın. O küçük çocuktan af dile.
If it'll only help... I ask your forgiveness.
Umarım bu sana şifa getirirse... senden af dileyeceğim.
for all Polish citizens, who are bereaved of their freedom or on other basis.
bir af var, artık onlar, temelli özgürdür.
Amnesty!
Af!
People, amnesty!
Millet, af!
But the amnesty...
Ancak af...
Excuse me?
Af edersin?
Excuse me?
Af edersiniz?
Excuse me.
Af edersiniz.
I'm sorry if I was a prick earlier.
Sizi kırdıysam, af edin.
Never apologize.
- Asla af dileme.
Get us to Letty, we'll get you Shaw, full pardons all the way around.
Bize Letty'i ver, biz sana Shaw'ı verelim. Sonra da tam kapsamlı bir af çıkarın.
Toretto, I need you to know, the moment we let him walk out that door with that chip, words like "amnesty" and "pardon" walk out with him.
Toretto, şunu bilmelisin ki onun bu kapıdan o çiple çıkmasına izin verdiğimiz zaman af ya da bağışlanma gibi kelimeler de onunla birlikte gider.
Forgiveness?
Af?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]