And kill him traduction Turc
3,215 traduction parallèle
yöu can go there and kill him.
Onu orada öldürebilirsin.
Are you suggesting that we just go in and kill him?
Öylece gidip onu öldürmemizi mi öneriyorsun?
Soon as they turn towards him to return, I'll come up here over the side and kill him.
Karşılık vermek için ona döndüklerinde ben burada ortaya çıkıp Buz'u öldüreceğim.
Once he is engaged, Warwick and George will turn their armies on him and kill him.
Savaşa girdiği zaman Warwick ve George ordularını çevirip onu öldürecekler.
Warwick and the Duke of Clarence will turn on Edward and kill him in the battle.
Warwick ve Clarence Dükü, savaşta Edward'a ihanet edip onu öldürecekler.
The King will hunt him down and kill him, so he's fled to France.
Kral onu öldürecekmiş o da Fransa'ya kaçmış.
The guy killed somebody, and he was trying to kill someone when I shot him, and he didn't seem too concerned about hitting you either.
Memur da, ben onu vuracakken birisini öldürmeye çalışıyordu. Namlusunu sana doğrultmaya da çekineceğini sanmıyorum.
At first, I thought this was all about money. And then I realized you didn't kill him for the money.
Sonra cinayeti para için işlemediğini anladım.
If you do find Miles, and he's alive... Kill him.
Miles'i canli bulursan oldur.
You hurt him and I'll kill you!
Ona zarar verirsen seni öldürürüm!
And if it keeps happening, it's gonna kill him.
Ve devam ederse, onu öldürecek.
Well, it's difficult to explain, but the point is, if Verity and James were, in fact, having an affair and Alan found out, that would give him a strong motive to kill James.
Yani, açıklaması zor ama burada esas nokta, eğer Verity ile James gerçekten bir ilişki içinde idiyse ve Alan bunu öğrendiyse, bu ona, James'i öldürmesi için güçlü bir neden verir.
The point is, once he brings me Drew, he and I are done. And you're free to kill him.
Bana Drew'yu getirdiğinde, Boyd'la işim bitecek, o zaman öldürmekte serbestsiniz.
He tried to kill us and we didn't leave him for the walkers.
Bizi öldürmeye çalıştı ve biz de onu zombilere bırakmadık.
Where a mother can stick needles in her own baby's head and, 35 years later, come back to kill him all over again.
Bir anne sopa nerede kendi bebeğin kafasında iğneler ve, 35 yıl sonra, Ona tekrar öldürmek için geri gelmek.
That gave you enough time to kill him, take the SD card, and get back to the club.
Bu sana onu öldürmek hafıza kartını almak ve kulübe geri dönmek için yeteri kadar vakit veriyordu.
And you threatened to kill him.
- Onu öldürmekle tehdit ettin.
And after JSOC tried to kill him, his transformation was complete.
... ve MÖHK'nın onu öldürmeye çalışmasından sonra değişimi tamamlanmıştı.
I think we should play it safe and tell him to kill both of them.
Bence işi sağlama almak için ikisini de öldürmesini söyleyelim.
You hate him... and you want to kill him.
Ondan nefret ediyorsun ve onu öldürmek istiyorsun.
If we save him and kill the whole town, is that really better?
Onu kurtaracağız diye tüm kasabayı yakarsak daha mı iyi olur?
I met him. So Raymond makes the introduction and then, according to Ken, ketchup leaves, but Raymond lingers and he says he's gonna kill the account and himself if they even talk to ketchup again.
İşte Raymond giriş konuşmasını yapar ve sonra, Ken'in söylediğine göre Ketçap ayrılır, ama Raymond biraz daha kalır.
And you're free to kill him.
Öldürmekte serbestsin.
There's reasonable doubt all over the place, and in three weeks, we're gonna kill him.
Herkesin içinde gerçekten bir şüphe var. ve üç hafta içinde onu öldüreceğiz.
If you question him now, you'll kill him and we'll never learn anything.
Eğer onu şimdi sorgularsanız ölümüne neden olursunuz ve o zaman da hiçbir şey öğrenemezsiniz.
Yeah, and why would Kranc wait a month to kill him?
Evet, ve Kranc onu öldürmek için neden bir ay beklesin?
My grandfather he left me this message on my machine the day he died and he said that he had found something that the Thule were willing to kill him for.
Büyükbabam öldüğü gün telesekreterime mesaj bırakmış. Thule'un bunun için onu öldüreceği bir şey bulduğunu söylemiş.
So, it says here he summoned Zeus into a trap and found out how to kill him.
Burada Zeus'u bir tuzağa çağırdığını ve onu nasıl öldüreceğini bulduğu yazıyor.
And I take it that you followed him here today because you're planning to kill him?
Onu öldürmeyi planladığın için bugün buraya kadar takip ettin, değil mi?
I know, I didn't let him kill his father, and now he's feeling the urge more than ever.
Evet, babasını öldürmesine izin vermedim. Dürtüsünü hiç olmadığı kadar bastırıyor.
I will find who did this, and I will kill him.
Bunu yapan kişiyi bulup öldüreceğim.
I'll find the brain surgeon. And I'll kill him.
Beyin Cerrahı'nı bulup öldüreceğim.
I could leave now for Argentina and let the state of Florida kill him.
Şu an Arjantin'e gidip Florida eyaletinin onu öldürmesine izin verebilirim.
If you stay... He might kill you all and I can't stop him myself.
Eğer kalırsanız, sizi öldürebilir ve tek başıma durduramam.
First order of business, we get him offline, and make sure we get every man past the kill zone.
İlk işimiz Palent'i çaresiz yakalamak ve her adamın güvenliğinden emin olmak.
You're not gonna remember what I say, but you're going to find Jeremy Gilbert, and when you do, you're going to kill him.
Ne dediğimi hatırlamayacaksın ama Jeremy Gilbert'ı bulacaksın ve bulduğunda onu öldüreceksin.
We'll kill him and play with his corpse.
Geberteceğiz onu! Leşiyle oynayacağız!
There were these guys, and... they told him to kill her, and... he was gonna do it, he was gonna pull the trigger, and I...
O adamlar oradaydı ve ona Heather'ı öldürmesini söylediler ve... Bunu yapacaktı. O tetiği çekecekti.
And I'm gonna kill him.
O da ölebilir. Ve ben onu öldüreceğim.
Parliament wouldn't declare for George and make him king, so if Edward wouldn't abdicate and they wouldn't kill him...
Parlamento George'u kral ilan etmedi. Edward'ın da tahttan çekilmesine gerek kalmadı ve onu öldürmediler.
I will kill him and within the next 24 hours.
Onu, önümüzdeki 24 saat içinde öldüreceğim.
You're going to find Jeremy Gilbert, and you're going to kill him.
Jeremy Gilbert'ı bulacaksın ve onu öldüreceksin.
And I've heard that vervain's back in town, so I can't compel you to kill him either.
Stefan'a yardım et, hançeri bulun. Bir de, mine çiçeğinin kasabaya geri döndüğünü duydum yani onu öldürmen için seni de etkileyemem.
And then when I turned a room full of barflies into vampires for him to slaughter, you let Kol kill them.
Ve sonrasında, bir bar dolusu bar kuşunu katletsin diye vampire dönüştürdüğümde onları Kol'un öldürmesine izin verdin.
And with the Dark One gone, we can search for the one magical item that can actually kill him here.
Ve Karanlık Olan burada olmadığına göre onu öldürmemizi sağlayacak yegâne efsunlu şeyi arayabiliriz ;
And when he returns to Storybrooke, we can command him to kill Snow White, Prince Charming and Emma.
Ve Storybrooke'a döndüğümüzde,.. ... Pamuk Prenses, Yakışıklı Prens ve Emma'yı öldürmesi için onu kullanabiliriz.
Kill Ari, and the code dies with him.
Ari'yi öldür, şifre de onunla birlikte ölsün.
If you don't surrender Baelfire to him, the... the lost ones will take him anyway and kill you.
Eğer Baelfire'ı ona vermezsiniz yine de kayıplar onu alıp sizi öldürür.
Nate done killed a man, and Burrell's gonna kill him to get the bounty.
Nate birini öldürdü, Burrell de ona koyulan ödülü almak için gebertecek onu.
Now, I'd do it for the money myself, but Burrell will kill me and you both... if we don't deliver him exactly how he say.
Para için kendim yapardım bunu ama istediği şekilde teslim etmezsek, Burrell seni de beni de öldürür.
Stop talkin'to that old man'fore he figure us out and we got to kill him and drag his dead ass all the way back.
Adamla konuşmayı kes artık. Yoksa amacımızı anladıktan sonra gebertip bütün yol boyunca sürüklememiz gerekir.