And then i'll traduction Turc
6,501 traduction parallèle
Then they send us back to a country where we starve or... or... or I will work as a prostitute, or even worse, they'll make her a prostitute, and no one says anything about it.
Sonra bizi ülkemize geri yollarlar. Orada açlıktan ölürüz ya da fahişelik yapmak zorunda kalırım. Ya da daha kötüsü kızıma fahişelik yaptırırlar ve kimse de ağzını açıp bir şey diyemez.
Then I'll take that and drop it into a pre-existing shot Of a table full of people.
Oradan da daha önceden olan kalabalık bir masanın görüntüsüne bağlayacağım.
I'll do anything. - Just take a photo of yourself and then print it out.
Kendinin fotoğrafını çek ve bastır.
I'll be sending a few other gifts your way, now and then.
Size bundan sonra birkaç tane daha hediye yollayacağım.
We're not gonna talk for three days, and then I'll surprise her with a latte.
Üç gün konuşmayacağız ve sonra ona kahve ile sürpriz yapacağım.
Look, I-I'll be back soon, and then we're gonna be together and we're gonna be fine.
Bak, yakında döneceğim, sonra hep birlikte olacağız ve her şey yoluna girecek.
Tell him I need to sleep for a couple of hours and then I'll take on his case.
Ona birkaç saat uyuyacağımı sonra davayı alacağımı söyle.
Okay, well, I'll sit next to mom, and Brick can sit next to Cindy, and then... Darrin, why don't you sit next to my dad?
Pekala, ben annemin, Brick'te Cindy'nin yanına otursun ve Darrin, neden babamın yanına oturmuyorsun?
Yeah, I think it'll really help to give him closure, and then... Mmhmm.
Evet, sanırım ona kapanışı yapmak için yardım etmem lazım, sonra da...
And then I'll go.
Sonra gideceğim.
Then I'll tell you exactly how we save your father and my mother.
O zaman babanı ve annemi nasıl kurtarabiliriz anlatabilirim.
You know, I'm a little busy right now, but I can get someone else started on it, and then I'll jump on when I'm free.
Bu sıralar biraz meşgulüm ama başka birine başlamasını söyleyip müsait olunca ben de dahil olabilirim.
One day, and then I'll go back to my PT and tests.
Sadece bir gün, sonra fizik tedavime ve tahlillerime geri döneceğim.
I'll give them a week and then tell Severide they got to find...
Bir hafta kalsınlar da sonra Severide'a bir yer bulmasını söylerim...
Yeah, I think we should just go round everyone up and just start playing, and then we'll hit "record."
- Bırak da orada gireyim. - Evet, bence de hepimiz o bölümden itibaren çalmaya başlamalıyız. - Sorun değil, haydi çalalım.
Or he'll keep digging, realize that I force-fed her my vampire blood, and then just bail. OK.
Ya da deşmeye devam edip onu vampir kanımla beslediğimi öğrenir ve olaylar gelişir.
I'll come back to you, and then you'll see that my story is true -
Geri döneceğim, ve sende hikâyemin doğru olduğunu göreceksin.
I'll come in there and act as a disgruntled customer, pick a fight with your boss, and then when I smash something, like, say, his coffee mug, that'll be your signal to come down on me in front of everybody.
Seninle gelip huysuz bir müşteri gibi davranacağım patronunla kavga ederken, birşeyi kıracağım, kahve fincanı diyelim. Buda herkesin ortasında icabıma bakman için bir işaret olacak.
Then give me the message and I'll pass it on to him.
- O zaman bana söyle, ben ona iletirim.
You've got to give me at least a minute and 45 seconds... to tell you about the room, maybe take a picture, and then I'll get going.
Bana en azından size odayı anlatmak için, belki birde fotoğraf çekmek için 1 dakikda 45 saniye vermelisiniz. Ondan sonra gideceğim.
Okay, I'll keep my Hand on the seat, and then when you're ready, tell me, and I'll let you go.
Bir elimi oturakta tutacağım ardından hazır olduğuna bana söyle ; elimi çekeyim.
I'll give them a week and then tell Severide they gotta...
Onlara bir hafta veririm, sonra da Severide'a gitmelerini...
Hey, uh, Louis, why don't you go get dressed and-and I'll make you some oatmeal, and then you can get going.
Bisiklet nasıl birleştirilir biliyor musunuz acaba? Şu anda kafam, elimde bir alet olması için aşırı güzel.
I'll use my Mustang, I'll just drive at the fence and flatten it... ~ What, and then leave the owner a note?
Mustang'imi kullanırım, çite doğru sürüp düzleştiririm. - Sonra da sahibine bir not mu yazarız?
One of these days she'll pull the trigger and then there's nothing I can do.
Bu günlerin birinde tetiği çekecektir. O zaman yapabilecek hiçbir şey yok.
Then I'll get you and Sam out.
Sonra seni ve Sam'i alacağım.
You mean I'll yammer on and you'll nod away, and then you'll go ahead and do whatever you were going to do anyway without having heard a word I've said.
Yani ben sana yakınacağım, sen de başını sallayacaksın ve sonra ettiğim onca lafı kulak ardı edip yapman gerekeni yine yapacaksın.
But there's nothing to worry about, because of course I'll be the one expected to stand by your side, feeding you ice chips until you capitulate to this unnamed malady, and then what?
Endişelenecek bir şey yok, çünkü sen bu hale gelince yanında durup, seni besleyecek olan kişi ben olacağım ta ki sen bu isimsiz illetten kurtulana kadar, sonra ne olacak?
I'll say my good-byes, and then I'll get out of your hair.
Ben veda, edeceğiz ve sonra saçınızın dışarı alırsınız.
All right, let's crunch some numbers and then maybe we'll talk about calling Ben.
Pekâlâ, biraz hesap yapalım, sonra belki Ben'i aramayı konuşuruz.
I end up taking any appointment they'll give me, and then the whole morning gets shot to hell!
Sonunda bana verdikleri randevuyu kabul ediyorum ve tüm sabahım gidiyor!
I only have three more months with you, and then you're 2,000 miles away, and it's dorm life and frat parties, and I'll seem boring by comparison.
Seninle yalnızca 3 ay daha geçireceğim sonra 2000 mil uzakta yurt hayatında ve erkek öğrenci birliklerinde olacaksın. Ben de sana sıkıcı gelmeye başlayacağım.
I'll just train with Eli and then we'll get ready for the next fight.
Eli ile idmana devam ederim ve bir sonraki dövüşe hazırlanırız.
Daddy'll get me the bodies then I have to get my consciousness out of here and into there.
Baba bana beden alacak. Ben de bilincimi çıkartıp, oraya koyacağım.
And then I'll go so...
Sonra da böyle...
- I'll drop you off at your place and then...
- Şimdi seni evine bırakacağım ve sonra...
All right, I'll give you two weeks to fix it up and then I'm torching it for insurance.
Tamam, peki. Onarmak için sana iki hafta mühlet vereceğim Sonra garanti olsun diye ateşe vereceğim.
I'm gonna give you one last chance and if you don't like what you hear then I'll quit myself!
Sana son bir şans veriyorum. Anlatacaklarımı beğenmezsen kendim istifa ederim.
I'm tired of you promising you'll hang out with me and then you never do.
Benimle takılacağına söz verip sonra hiç takılmamandan bıktım usandım.
And then, uhh, I'll be back in a bit.
Ve sonra, uhh, Biraz geri donecegim.
♪ I'll come running and be there as soon as I can ♪
# We were only kids then #
And then I'll have to listen to how much you regretted not getting it.
Ben de alamadığın için ne kadar pişman olduğunu dinlemek zorunda kalmam.
I'm really hungry and then I'll go.
Çok açım ve sonra hemen gideriz.
And then you'll do exactly what I say, deal?
Ve sonra ne dersem tam olarak onu yapacaksınız, anlaştık mı?
And when I see that... then I'll let you die.
Ve sen de onu gördüğümde işte o zaman ölmene izin vereceğim.
Then you'll stay alive and we'll be happy together... even if I am a fox-fairy or an alien.
Ancak o zaman hayatta kalır ve birlikte mutlu bir hayat yaşarız... Hatta ben tilki peri ya da uzaylı olsam bile.
Tell me you love me, and if I believe it, then I'll let you keep it.
Beni sevdiğini söyle eğer sana inanırsam seni bırakırım.
But if you can't stay here, I'll call Becky and then she'll find you. And then you can just pull up... don't worry.
fakat burada bekleyemezsen, backy'i arayabilirim ve o seni bulur sonrada sen çıkabilirsin... merak etme.
And then I'll wish I was back here, talking to you.
Daha sonra keşke pansiyonda olup da seninle konuşabilseydim derim.
So let me go do that and then I'll come right back here and stay with you, okay?
Bu yüzden bırak halledeyim, sonra hemen döneceğim - ve seninle kalacağım.
Just that one song, and then I promise, I'll let you go call an ambulance.
- Sadece bir şarkı. Sonra ambülans çağırmana izin vereceğime söz veririm.
and then 7362
and then i met you 29
and then she said 33
and then what 920
and then i 152
and then we 52
and then some 118
and then there's me 17
and then suddenly 99
and then you 113
and then i met you 29
and then she said 33
and then what 920
and then i 152
and then we 52
and then some 118
and then there's me 17
and then suddenly 99
and then you 113
and then i said 46
and then finally 32
and then i realized 60
and then there's this 38
and then we'll talk 37
and then what happened 169
and then he died 39
and then after that 60
and then all of a sudden 77
and then he just 17
and then finally 32
and then i realized 60
and then there's this 38
and then we'll talk 37
and then what happened 169
and then he died 39
and then after that 60
and then all of a sudden 77
and then he just 17