And who are they traduction Turc
1,632 traduction parallèle
And those who do live here are so hard to glimpse, they're like spirits.
Burası dünyamızın ağaçIık alanlarının başlangıcındaki Tayga Ormanları. Bu ormanlar neredeyse tüm kuzey kutbunun etrafını çevreler.
Spike and Dimitri are twins, and I don't know who they're related to.
Spike ve Dimitri ikiz. - Kiminle akraba olduklarını bilmiyorum.
Dave Dee, Dozy, Beaky, Mitch and Tich. - Who the fuck are they?
Dave Dee, Dozy, Beaky, Mick ve Tich.
... to fight for her people, as Papi and his father fought Against those who say we are less than they are, Who say we are not equal in beauty and in blessings.
Bizi kendilerinden küçük gören güzellik ve inayet bakımından eşit görmeyenlere karşı baban ve babası gibi savaşmalısın.
And after the old communist who has no idea what kind of people they are.
Bu adamların nasıl insanlar olduğu hakkında hiç bir fikri olmayan bu eski komünistin arkasından iş çevirdiler.
They follow a strong current that it takes them farther than before and they are able this way to find to who was lost forever.
Güçlü bir dalgayı takip ederek daha öteye giderler, ... ve sonsuza dek kaybettiklerini düşünürken onu bulmayı başarırlar.
And now, our children mingle with the children of the English, and go to their school, and forget who they are, because we have allowed them to.
Ve şimdi, çocuğumuz İngiliz çocuklarıyla karıştı ve onların okuluna gitmeye başladı ve bunu yapmalarına izin verdiğimiz için onların kim olduklarını unuttu.
And they are people who really know how to hurt.
Ve gerçekten acı çektirmeyi bilen insanlar.
'Police criticised the media for "hero worshipping" the armed gang'after several tabloids called them a "Robin Hood-style" organisation.''... who they are and why they've taken to the streets.
Silahlı çeteye birkaç gazetenin "Robin Hood Stili" organizasyon demesinin ardından kim oldukları ve sokaklara neden çıktıkları belli olmayan çeteyi... "kahraman ilan eden" medyayı polis kınadı.
And most importantly, they showed us that no matter whom we choose to love, be they heterosexual, homosexual, asexual, bisexual, trisexual, quadrisexual, pansexual, transsexual, omnisexual, or that thing where the chick ties the belt around your neck and tinkles on a balloon, it has absolutely nothing to do with who we are as people.
Ve en önemlisi ve bize, sevmek için kimi seçersek seçelim heteroseksüel, homoseksüel, aseksüel, biseksüel, üçlüsever, dörtlüsever,... panseksüel, transseksüel, omniseksüel,... yada boynunuza kemer bağlayan, nasırlarınızı gıdıklayan bunun insan olarak kim olduğumuzla bir alâkası yok.
As mothers who know they are not be able to measure up to the problems of their children and who choose someone better than them.
O bir anne olmadığı halde çocuğun sorunlarını benden cok daha iyi anlıyabiliyordu
The boxes have been with us as long as we've been together, and they're a snapshot at any given time of who we are.
Birlikte olduğumuz sürece, kutular da bizimleydi. Onlar herhangi bir zamanda, kim olduğumuzu gösteren enstantanelerdi.
These legends become a part of us. They show who we are and who we'd like to be. Now, I know you've heard of few about Hazzard's most infamous residents.
Evet, aslında buradaki her şey biraz daha yavaş hareket eder tabi ki, soyadınız Duke değilse.
The first is being the means of raising persons of obscure birth into undue distinction, and second, you never see a naval man who is not most shockingly knocked about, exposed as they are to wind and weather till they're simply not fit to be seen.
Birincisi, kökeni belirsiz kişilere uygunsuz saygınlık verip yükselmelerine neden oluyor. İkincisi, fena halde örselenmemiş bir denizciyi asla göremezsiniz, maruz kaldıkları rüzgar ve hava onları yüzlerine bakılamayacak hale getirir.
I wonder who they can be, and what their stories are.
Bunlar kimdir ve hikayeleri nedir merak ediyorum.
You get a bunch of guys who are back at this detention site, and they are told that we have evidence that they have been involved in a rocket attack on American forces.
Elinizde tutuklu merkezinde tuttuğunuz bir grup adam var ve onlara Amerikan Güçleri'ne roket saldırısı düzenleyeceklerine dair elinizde kanıt olduğunu söylüyorsunuz.
Among the passengers are always some who have never been in space before and they'll stand at a porthole, looking out at the infinite horizon at the intersection of what's known and what's not and comment on how cold and dark it is in space.
Yolcuların arasında her zaman, uzayda daha önce bulunmamış olanlar olur ve onlar gemi penceresinin önünde durur ve sonsuz ufuğa bilinen ve bilinmeyenin kesişmesine bakarlar ve uzayın ne kadar soğuk ve karanlık olduğunu dair yorum yaparlar.
They're ex-cops and the same men who are framing him.
Eski polisler ve onu suçlayanlar da aynı adamlar.
- You're gonna call this number. You're gonna ask for Fencik or Buchalter. You're gonna say who you are and you're gonna tell them that you have what they want.
- Bu numarayı arayacak Fencik yada Buchalter'ı isteyeceksin kim olduğunu ve onların istediklerinin sende olduğunu söyleyeceksin.
Afraid they might come into my world and kill me and I'll be honest with you, their are worlds and races out there who do mean you and your people harm, but we're not one of'em and you're lucky you ran into us before you ran into them.
Benim dünyama gelmelerinden ve beni öldürme ihtimalinden çok korktum, sana dürüst olacağım, dışarıda bir yerlerde, senin ve halkının zarar görmesine neden olabilecek ırklar var, ama biz onlardan birisi değiliz, ve onlardan önce bizimle karşılaşmış olmanız, sizin için bir şans.
Monsignor Godeau, Colonel Athanazian and his devoted wife Flore, Arthur Bonnait, president of the Lyon Butcher's Syndicate, Dr. Spartcule, and many others who know who they are.
Athanasius Kilisesi'ne mensup rahip Monsenyör Godeau ve sevgili eşi Flore'a Lyon Kasaplar Sendikası başkanı Arthur Bonnait'ye Doktor Spartcule'a ve ismini sayamadığım herkese teşekkür ederim.
What is now Lebanon was then part of Egypt and there are still those who believe they are the rightful owners of the tomb.
Şu an ki Lübnan Mısırın bir parçasıydı, ve hala firavunun gerçek sahiplerinin kendisi olduklarını düşünenler var.
Sometimes my clients dot like to face who they really are and they need to assign blame.
Bazen hastalarım gerçekte kim olduklarıyla yüzleşmek istemez ve suçu başkasına yükleme ihtiyacı duyarlar.
Because we know two kids at school who are, and they're only using condoms, which really stupid because condoms are only 85 % effective.
Çünkü okulda iki çocuk tanıyoruz sadece kondom kullanıyorlar çok aptallar çünkü kondomların güvenilirliği sadece % 85.
They don't want you to know who they are, but know this they've stolen billions of dollars and murdered dozens of innocent people.
Kim olduklarını bilmenizi istemiyorlar, ama şunu bilin ki ; milyarlarca doları iç ettiler ve düzinelerce masum insanı öldürdüler.
I know who you really are, and they're gonna kill me for it.
Gerçekte kim olduğunu biliyorum ve bunun için beni öldürecekler. Gitmek zorundayım.
Send a card to your friends who are boys, and if you get one back they're your true love. Really?
Oğlanlara kart gönderirsin eğer o da sana gönderirse senin gerçek aşkın olur.
Blessed are those who hunger and thirst for righteousness, for they will be filled.
Adalet yolunda aç ve susuz kalanlar ; hoşnut edilmeleri için Tanrı onları kutsasın.
What you can do, what you have, that is a loaded gun and there are people who are going to want that gun and they are going to want to use you to do things that you're not going to want to do.
Yapabildiğin, sahip olduğun şey patlamaya hazır bir silah. Dışarda o silaha sahip olmayı isteyecek insanlar var. Ve seni kullanmak isteyecekler.
I'm 30 years older than both of them and they're the ones who are too tired to party.
İkisinden de otuz yaş daha yaşlıyım ama parti yapmak için yorgun olan onlar.
Who do you think you are? They'd say, and back then, I thought I was God.
"Kim olduğunu sanıyorsun?" derlerdi ve çok geçmeden, Tanrı olduğumu sanırdım.
What you can do, what you have, that is a loaded gun and there are people who are going to want that gun and they are going to want to use you to do things that you're not going to want to do.
Yapabildiğin şey, sahip olduğun bu şey dolu bir silah gibi. İnsanlar bunu senin yapmak istemediğin şeyleri yaptırmak için kullanacak.
And even though I honestly believe he's made an effort... no one can completely change who they are.
Gerçekten bunun için çok çaba sarf ettiğine inansam da, hiç kimse, gerçekte kim olduğunu değiştiremez.
So his fingerprints could be on this keyboard, but the problem is, so are everybody else's who ever typed on this thing, and they're all... mashed
Yani parmak izi klavyede olabilir. Ama bu bilgisayarda yazan herkesin izi birbirinin üstüne binmiş.
Your mother's the oldest of three sisters... and if you wanna seek them out, you show them the ring... they'll know who you are and accept you into the family.
Annen üç kızkardeşin en büyüğü... ve onları arayıp bulmak istersen, onlara yüzüğü göstermelisin... senin kim olduğunu anlayıp, seni aileye kabul edeceklerdir.
Binky and Doris are the ones who wired them, and they listen to their clients all the time.
O teçhizatı oraya çekenler Binky ve Doris, ve müşterilerini her zaman dinliyorlar.
And the young people in Jackson, Mississippi, in Minnesota, in the Richmond, in Woodmere, New York, who are hearing her on television, hearing Anita Bryant on television, telling them they are sick, they are wrong, there is no place in this great country for them, no place in this world, they are looking to us for something tonight.
Ve Jackson, Mississippi'deki gençler Minnesota'daki, Richmond'daki Woodmere'deki, New York'daki şu anda televizyonun karşısında TV'de Anita Bryant'ın kendilerine'Hastalıklı, hatalı, bu büyük ülkede''bu dünyada onlara yer olmadığını'söylemesini işitenler bu akşam bizden bir şeyler bekliyorlar.
And those rich idiots were there who think that they are so hard.
Kendilerini çok güçlü zanneden bu zengin salaklar da oradaydı.
Tough kid who thinks his hands are faster than they really are and that he can take his punch.
Yumruklarının olduğundan daha hızlı olduğunu sanan sıkı çocuk yumruğunu yüzünde buluverir.
Rachel told me who they are, and I'm comfortable with them.
Rachel bana kim olduklarını söyledi, bence uygun.
And they should look at this group. Because there are many like you. Girls who are not necessarily super models.
.. etrafınızda sizin gibi kızlardan farkınız olduğunu anlayacaksınız.
And now, I ask you to look at the men who stand amongst you... and explain to Sergeant Dunne why they are not doing their part for their King, their country and their God!
Şimdi sizlerden, aranızda ayakta duran erkeklere bakıp Kralları, ülkeleri ve Tanrı için kendi üzerlerine düşeni neden yapmadıklarını Çavuş Dunne'a açıklamanızı rica ediyorum!
It has to do with what people think and how they feel and who they are!
Moda insanların ne düşündüğüyle, nasıl hissettikleriyle ve kim olduklarıyla ilgilidir!
Is it possible for someone to come out of a coma and have no recollection of who they are?
Bir insanın komadan çıkıp kendisini bile hatırlayamama gibi bir durumu olabilir mi?
So that they'd forget who they are... And the amazing powers they have...
Bu yüzden kim olduklarını ve sahip oldukları şaşırtıcı gücü unuttular.
"To those who are in years, but babes " I bow my pen to teach them what the letters be "And how they may learn their A, B..."
Bu, yaşça büyümüş ama hâlâ bebek kalanlara harflerin ne olduğunu ve A'yı, B'yi öğretmek için...
I am a man and you are a woman and when women behave like goats in heat wanting to fuck every man who make's their belly button tremble they're called whores
Ben bir erkeğim, sen bir kadınsın eğer bir kadın önüne gelen her erkeğin altına yatacakmış gibi davranırsa onlara fahişe denir.
And then there's all kinds of trouble ahead'cause you have all these kids who are like you and me when we were young looking at all these people and they're perfect.
ve bizi bekleyen şöyle de bir sorun var ; herkes, aynı sen ve ben gibi, çocukluğunda bu insanlara mükemmel kişilermiş gibi görüyor.
I have a few friends who are judges, and there's no way they would ever have responded in the way that judge responded to Shirley.
Yargıç olan birkaç arkadaşım var. Ve böyle bir usul yok. Yargıcın Shirley'ye cevap vermesi gibi bir yöntemi bugüne kadar hiç kullanmamışlar.
And that in general, people who are alone... are OK, they do OK.
Ayrıca yalnız insanlar genelde kendi başının çarelerine bakabiliyorlar.
There are some actors who will study, and practice and work their whole lives and they'll be decent actors, and they'll get decent reviews.
Bazı aktörler vardır, ömürleri boyunca tekrar tekrar çalışırlar. Saygın aktörler vardır saygın eleştiriler alır.
and who knows 137
and who is she 20
and who the fuck are you 16
and who was that 22
and who are you 398
and who's that 72
and who the hell are you 43
and who might you be 58
and who is that 45
and who's this 56
and who is she 20
and who the fuck are you 16
and who was that 22
and who are you 398
and who's that 72
and who the hell are you 43
and who might you be 58
and who is that 45
and who's this 56
and who is he 36
and whose fault is that 58
and who is this 65
and who am i 66
and who 69
and who else 21
and who might that be 34
and who do we have here 19
and who would that be 36
who are they 845
and whose fault is that 58
and who is this 65
and who am i 66
and who 69
and who else 21
and who might that be 34
and who do we have here 19
and who would that be 36
who are they 845