As it should be traduction Turc
844 traduction parallèle
Can you show me any Englishwoman who speaks English as it should be spoken?
İngilizce'yi konuşulması gereken şekilde konuşan bir İngiliz kadını gösterebilir misiniz bana?
Well that's just as it should be.
Olması gerektiği gibi.
You've chosen life, and that's as it should be, whatever the reckoning.
Hayatı seçtin, bedeli ne olursa olsun yapman gerektiği gibi.
Ain't as bad as it should be. You too?
Olması gerektiği kadar kötü değil.
It is as it should be.
Böyle olması gerekiyor.
- As it should be with a contessa
- Bir kontesede bu yakışır.
That's as it should be.
Öyle olması lazımdı.
That's as it should be.
Olması gereken bu.
Just as it should be.
Olması gerektiği gibi.
Your nervous system isn't nearly as sound as it should be.
Sinir sisteminin olması gerektiği kadar kuvvetli değilsin.
Now, let's do it as it should be done.
İşi usulüne göre yapalım. Buna delik açabilirim.
It's the most beautiful decoration of all, as it should be.
Dünyanın en güzel madalyasıdır.
PERHAPS THIS IS AS IT SHOULD BE.
Belki de böyle olması gerekiyordur.
And this is as it should be.
Bence olması gereken de bu.
To make sure that everything is as it should be... suppose your nephew goes along with Dr. Markway?
Her şeyin gerektiğince yürümesini sağlamak için... yeğeniniz de Dr. Markway'le birlikte gitse?
If the world was as it should be, I wouldn't even be here.
Eğer dünya olması gerektiği gibi olsaydı, burada bile olmazdım.
Everything must be as it should be for divine service.
Her şey, olması gerektiği gibi, ilahi hizmete uygun olmalı.
The cellular structure complete, the whole metabolism is as it should be.
Hücre yapısı kusursuz ve her şey olması gerektiği gibi.
But that's as it should be.
Ama böyle olması da gerekirdi...
- That's as it should be.
Olması gerektiği gibi.
- Well, that's as it should be.
Evet. - Öyle de olmalı.
And that's as it should be.
Ve bu öyle olmalı.
A beautiful day. The banquet was just as it should be.
Ziyafet tam olması gerektiği gibiydi.
That's just as it should be!
Tam da olması gerektiği gibi!
That's as it should be.
Zaten böyle olması gerekiyor, Yogoro.
As men of science, we should be curious... and bold enough to peer beyond it... into the many wonders it conceals.
Bilim adamları olarak, meraklı olmalı... ve sınırları zorlayıp... esrar perdelerini aralayacak kadar da cesur olmalıyız.
There isn't anything I... I want as much, unless it's that you children should be healthy and happy.
Bundan daha fazla istediğim bir şey yok sizin ve çocukların mutlu ve sağIıklı olması dışında.
Should trouble come, I shall call Russia to arms anew and if you stand idly by, I shall strike you mercilessly as long as I am alive, and after it will be the duty of my sons!
Eğer bela yine gelirse, ben de Rusya'yı yeniden savaşa çağıracağım. Eğer yaşıyorsam, kendim savaşacağım. Eğer ölmüşsem, oğullarıma söz verdirteceğim!
It's I who should be ashamed!
Asıl utanması gereken benim!
Doesn't it strike you as odd, Watson, that a pile of leaves should be raked up in front of a greenhouse door?
Sana da çok garip görünmedi mi, Watson, şu yaprak yığını bir sera kapısının önünde mi toplanmalıdır?
As a matter of fact, it should be maybe an "A" - plus, don't you, Father?
- Bence A artı. Sizce?
Very well, I will pipe down, as you put it, but it should be perfectly obvious that with your income gone there's only one course for you to follow, and that is to come home now, with us.
Pekala, istediğin gibi çenemi kapatacağım. Ama gelir kaynağın gittiğine göre izleyebileceğin tek yolun bizimle eve dönmek olduğu gün gibi ortada.
As such, the privilege of committing it should be reserved for those few who are really superior individuals.
Ayrıca, üstün kişiliğe sahip çok az kişi cinayet işleme ayrıcalığına sahip olmalı.
May it please the court, I submit that my entire line of defense... is based on the proposition that persons of the female sex... should be dealt with before the law as equals of persons of the male sex.
Mahkeme izin verirse, savunmamın tümünü... yasalar önünde kadınların erkeklerle aynı haklara... sahip olması gerektiği önermesi üzerine kurduğumu söylemeliyim.
I should like it to be exactly as it was.
Oranın eski halini severim.
It may be, as you say, a futile defense... but I think it should be heard nevertheless.
Bununla beraber duyulmasını istediğim, söylenecek şeyler var.
If he should make love well after this, pay no attention. It will be me.
Eğer bundan sonra sırılsıklam aşık olsanda, bu benim hiç umurumda olmayacak.
But when you bear in mind your own struggles to rein in that notoriously political City Council, and realize the park's construction, it's you, Deputy Mayor, who should be singled out.
Ama o korkunç derecede politik Şehir Meclisini idare etmedeki ve parkın yapılması yönündeki çabalarınız düşünülünce asıl öne çıkması gereken sizdiniz.
It's perfectly phrased and about as true... as any observation in civilized life should be.
Mükemmel olarak söylenmiş bir şey ve toplum yaşamındaki her gözlem kadar da doğru.
That's as it should be.
Öylede olmalı bence.
It's better that I be set down as a wicked, jealous, spiteful woman than that - Than that your husband should be suspected?
keşke zavallı, kıskanç, hain bir kadın gibi davransaydım - böylece kocan mı suçlanabilirdi?
Because it is so important, it should be made public!
Asıl bu kadar önemli olduğu için, halka açıklanmalı!
Then it should be fine, as long as you can be responsible.
Öyleyse sorun yok, tabii tüm sorumluluk senin omuzlarında olacak.
It seems as if, by rights, that you should be married.
Küçük sıkıntılar yok.
Everything in the Bible should be accepted exactly as it is given there.
İncil'deki herşey, aynen orda belirtildiği şekliyle kabul edilmelidir.
Said it should be licensed to have skin as soft as mine is.
Benimki kadar yumuşak bir tene sahip olmanın lisanslanması gerektiğini söyledi.
It should be considered only as a method whose main aim is to prepare the patient psychologically for the birth, this momentous occasion which is often publicly rumored to be the greatest agony.
Hastanın doğum için yalnızca psikolojik olarak hazırlamak bu yöntemin asıl amaçlarından biri olarak düşünülmelidir. Bu önemli olayın halk arasında büyük bir ısdırap olduğu da söylenmektedir.
Life should be as easy as a man can make it.
Hayat, insanın yaşayabileceği kadar kolay olmalı.
As the eldest disciple it should be mine
En kıdemli öğrenci olarak o bende olmalı.
It will show us that Callicles should actually not be seen as a sophist as far as the question of morals is concerned. Thank you.
Callicles'in aslında, ahlakın problematiği söz konusu olduğunda bir sofist olarak görülmemesi gerektiğini gösterecek.
The mission, Dan, should you decide to accept it, would be to get the message back before the enemy deciphers it and get Hughes out of the embassy in a way as to discredit any other information he may have given them.
Görevin Dan, eğer kabul edersen onlar şifreyi çözmeden mesajı geri getirmek ve Hughes'un itibarını zedeledikten sonra elçilikten alarak onun, bundan sonra vereceği bilgilere elçiliğin itibar etmemesini sağlamak.
as it was 32
as it is 114
as it happens 259
as it were 352
as it is in heaven 21
as it turns out 330
as it goes 32
as it stands 27
as it turned out 75
as it so happens 16
as it is 114
as it happens 259
as it were 352
as it is in heaven 21
as it turns out 330
as it goes 32
as it stands 27
as it turned out 75
as it so happens 16