At any time traduction Turc
2,340 traduction parallèle
Any freshie who loses contact with their notebook at any time over the next week will be in a world of pain.
Önümüzdeki hafta, herhangi bir zamanda, defteri yanında olmayan bir çömez olursa acılar dünyasına merhaba diyecek!
Oh, I'm very well aware that you could have me surgically removed at any time,
Çok iyi biliyorum ki cerrahi olarak, beni istediğiniz zaman ortadan kaldırabilirsiniz,
You could have taken these cameras out at any time.
- Bu kameraları her zaman kapatabilirdin.
You could have killed me at any time,
Beni istediğin zaman öldürebilirdin...
Why, at any time, didn't you go to the police?
Neden polise gitmedin?
Rossum could've had them grab the wedge at any time.
Rossum onlara istediği an diski aldırabilirdi zaten.
Did you leave this compartment unlocked or unattended - at any time today?
Bu kompartımanın kapısını açık bırakıp bir yere gittin mi bugün?
And if she's not around, and if I can't be there, I want you to know that if you need anything At any time,
Ancak burada olmadığı zaman, bende burada olamazsam neye ihtiyacın olursa olsun ne zaman olursa söz veriyorum sana yardım edecekler.
If you feel uncomfortable at any time, give me the sign.
Eğer kendini rahatsız hissedersen bana işaret ver.
- Without at any time looking at either briefcase.
- Bunun dışında hiçbir çantaya bakılmadığı zaman.
"I'm not doing anything. I'm not doing anything at any time."
Ben her zaman boşumdur.
A spy must be able to manipulate any target at any time.
- Bir ajan hedefini her an her yerde manipüle edebilmelidir.
- Janis, Saddam Hussein has a very large army, ready to invade at any time.
Janis, Saddam Hüseyin'in her an işgale hazır, büyük bir ordusu var.
- So you could die at any time. - Yes.
- Yani, her an ölebilirsiniz.
40 years ago a young woman would go out and go anywhere at any time. Nobody would even care to look.
40 yıl önce genç bir kadın, çıksın gezsin, tozsun dönüp bakan bile olmazdı.
Could deliver at any time.
Bebek son haftayı doldurmuş.
If he doesn't have that form, he illegal and he can't work and he could be deported at any time.
O form olmazsa ülkede yasa dışı bulunuyor sayılır ve çalışamaz, her an sınır dışı edilebilir.
Shows us where any inmate is at any time.
Mahkumun ne zaman, nerede olduğunu gösteriyor.
Levels of carbon dioxide and methane are higher than at any time in the last 15 million years.
Karbon dioksit ve metan oranı son 15 milyon yılın en üst seviyesinde.
So will we wake up at any time?
Peki, biz de her an uyandırılabilir miyiz?
The unsub has already broken patterns, so he could strike again at any time.
Katil çoktan düzenini bozdu, o yüzden her an tekrar saldırabilir.
I had to hand him fresh, cold Vichy water at any time of the day, so I had to sort of have it all ready.
Günün her saatinde suyu soğuk ve... hazırda tutmak gerekiyordu.
If the weak layer's there, it could give at any time.
Katman eğer zayıf ise, her an çığ patlak verebilir.
- These prints of mine on the plane, that doesn't mean that I was at any time...
Uçakta bulunan, bana ait izler benim orada bulun- -
Huh? Uh, did mr. Nash appear ill at any time?
Bay Nash hiç hastalanmış mıydı?
His hearing could come back at any time.
Duyma yetisi her an geri gelebilir.
I know that, but if the sample produces acid inside the syringe at any time during the process, we risk all the DNA being denatured.
Biliyorum, ama numuneler şişedeyken işlemin herhangi bir anında asit salgılamaya başlarsa, bütün DNA ların bozulması tehlikesi var.
- They could all blow at any time. - This is a nightmare.
- Her an patlayabilirler.
Around the world, more than 5,000 planes are in the air at any given time.
Kaliforniya Bilim Akademisinde tutuluyor.
I'm afraid we don't have any children who would- - Would be appropriate for you at this time.
Korkarım size uygun bir çocuğumuz yok şu an.
We can pull a map on his movements at any time.
Çalışırken veya benimleyken pek endişe etmiyoruz.
My father usually had two or three jobs at any given time and he believed that if you wanted something, you went out and you worked for it.
Babamın devamllı iki veya üç işi olurdu ve ona göre eğer bir şeyi istiyorsan, gider ve elde etmek için çalışırdın. Nokta.
It was so complicated and went through so many different mood and time signature changes, it would have needed to be charted out in order to keep track of where you were at any given point.
Çok karmaşıktı çok değişken bir atmosferi, bir sürü ölçü değişimi vardı Belirli bir zamanda nerede olduğunu takip edebilmen için çizelge hazırlaman gerekiyordu.
If I can fit it in. And what with flute and pistol practice, there's barely any time over.
Eğer zaman bulabilirsem atıcılık ve flüt dersleri de alacağım.
We're not going to take any further action at this time.
Bu aralar başka bir olayı daha kaldıramayız.
Do you have to be up at any specific time?
Belirli bir saatte kalkman gerekiyor mu?
No problem. It's not like I have to spend any time at theym.
Spor salonuna gidecek filan değilim.
At any given time, the agency has cases Too sensitive, dangerous, inappropriate to handle.
Her an teşkilatın halledilmesi gereken çok hassas, tehlikeli ve yersiz davaları olacak.
You know, I felt like I should capture everything on film, because I felt like everything that I would capture at these moments, any time in my life would be the last time that I would see it the same way.
Her anı yakalamalı ve filme çekmeliyim diye düşünüyorum. Çünkü yakaladığım her an hayatımdaki herhangi bir anı bunu hayatımdaki bu şekilde görebildiğim son an olabilir düşünüyorum.
Double whammy... job kept him away for weeks at a time, And he didn't have any other family to help him watch the girl.
İşi yüzünden haftalarca evden uzak kalıyormuş ve kızına bakacak başka aile ferdi de yokmuş.
So the precision needed to get any sort of meaningful result was way beyond anything that scientists thought was possible at the time.
Anlamlı herhangi bir sonuç için gereken hassasiyet zamanın bilim insanlarının mümkün gördükleri herhangi bir şeyden çok çok uzak...
At any one time, there could be thousands, hundreds of thousands or even millions of discrete messages being transmitted.
Herhangi bir anda binlerce, yüz binlerce, hatta milyonlarca farklı mesaj iletiliyor. Radyo dalgaları etrafımızdaki boş havayı
There was something so audacious about "Red Shoes", and something that was so utterly, um... unique, different from any film being made at the time.
Kırmızı Pabuçlar'ın çok cesur bir yanı vardı. O zamanlar yapılan tüm filmlerden... tamamen farklı ve eşsizdi.
Maybe half a dozen geeks can squeeze against it At any one time.
5-6 aylak bir kerede zor sığar oraya.
You're welcome to stay over at my place any time.
İstediğin zaman gelip bende kalabilirsin.
Any time you need help rescuing some drunk teenagers, who want to barf in the back of my car, I am at your service.
Arabamın arka koltuğuna kusmak isteyen bazı sarhoş gençleri kurtarmak için yardımıma ihtiyacın olduğunda her zaman hizmetindeyim.
Up unto this point, to modern time, no credible scholar, no credible scientist looks at any of the evidence that ancient alien enthusiasts put forth and say, "Yes, this is evidence of ancient aliens."
Bu noktaya dediler, hiç Modern zaman, hiçbir inandırıcı bilgin, hiçbir güvenilir bilim adamı herhangi bir kanıt bakar O eski yabancı meraklıları ortaya koymak ve söylemek, "Evet, bu eski uzaylılar kanıtı."
"if any of them Tuttle boys show their face At the swimming pool one more time..."
"Tuttle kardeşler bu havuza bir daha gelsinler de göreyim".
It won't take them any time at all to find that and come after you.
Burayı bulup peşinizden gelmeleri an meselesi.
There's gotta be at least 10 people in the Mortgage Department at any one time, right?
Konut kredisi departmanında en az 10 kişi olması lazım, değil mi?
You know, none of these people are, uh, going home at a regular time tonight or- - or any night, for that matter.
Buradaki insanlardan hiç birinin bu akşam evlerine gidecekleri saat belli değil. Ya da başka bir akşam, fark etmez.
at any rate 221
at any cost 36
at any point 34
at any moment 23
at any price 17
any time now 37
any time 435
any time you like 18
any time you're ready 21
any time you want 17
at any cost 36
at any point 34
at any moment 23
at any price 17
any time now 37
any time 435
any time you like 18
any time you're ready 21
any time you want 17
time 2517
times 1964
timer 243
timers 88
times square 22
time to go home 94
time to die 52
time to wake up 54
time flies 78
time is running out 68
times 1964
timer 243
timers 88
times square 22
time to go home 94
time to die 52
time to wake up 54
time flies 78
time is running out 68
time is money 74
time is of the essence 71
time to go 627
time is up 41
time travel 83
time to sleep 29
times are tough 45
time's up 595
time to eat 55
time is 18
time is of the essence 71
time to go 627
time is up 41
time travel 83
time to sleep 29
times are tough 45
time's up 595
time to eat 55
time is 18
time will tell 62
times are changing 28
times before 18
times in a row 26
times a week 28
time for bed 134
times change 49
times over 33
times a day 121
times three 18
times are changing 28
times before 18
times in a row 26
times a week 28
time for bed 134
times change 49
times over 33
times a day 121
times three 18