Bul traduction Turc
17,227 traduction parallèle
So come and get me!
Gel de bul beni hadi.
Find the Witness that took the Eye.
Gözü alan şahidi bul.
Find her, Crane. Bring her home.
Crane, onu bul ve eve getir.
You just get this bucket flying again.
Sen bu tenekeyi uçurmanın yolunu bul yeter.
Go to the hospital. Figure out a way to save your dad.
Babanı kurtarmanın bir yolunu bul.
Lydia, find your way.
Lydia. Kendi yolunu bul.
Find a better way, Lydia.
Daha iyi bir yol bul Lydia.
Find the Hellhound, and he'll find the Banshee.
Cehennem Köpeği'ni bul. O Ölüm Perisi'ni bulacaktır.
I lost it.
- Kaybettim. - Tekrar bul o zaman.
You want to fight someone that actually wants to kill Mason? Go fight Parrish.
Mason'ı öldürmek isteyen biriyle dövüşmek istiyorsan gidip Parrish'i bul.
Find some way to remember me.
Beni hatırlamanın bir yolunu bul.
Find another way.
Başka bir yolunu bul.
Find your own space.
Kendi alanını bul.
Um, just, at least figure out what's bothering you about it.
En azından neyin rahatsız ettiğini bul.
So go find yourself a television camera.
Kendine bir kamera bul.
You find William.
Sen William'ı bul.
Find it, or Genesis is not what you and your daughter have to fear.
Bul onu, yoksa senin ve kızının korkması gereken şey Genesis olmayacak.
If I don't make it off this island, you will go to Russia and find my parents and tell them what happened to me and Vlad.
Eğer bu adadan çıkamazsam Rusya'ya git ve ailemi bul bana ve Vlad'e olanları onlara anlat.
Go, now!
Thea'yı bul. Git hadi!
Go find her.
Gidip bul onu.
Go nurse your wounds, Teddy.
Kendine hemşire bul Teddy.
_
Cassandra'yı bul Onu hazırla
Find Dr. Railly and bring her to me.
Dr. Railly'yi bul ve bana getir.
Like a crack... find the borders.
Yarık gibi. Kenarları bul.
Find Kendra now.
Sen Kendra'yı bul.
Find it.
Köprüyü bul.
Find the Wulfing ship.
Wulfing gemisini bul.
Find me Gil of the Huskarla.
Bana Huskarl'dan Gil'i bul.
It's like she's saying, "Look for the woman with the blue dot."
Sanki, "Mavi noktalı kadını bul." diyor.
Find an exit now.
Derhal bir çıkış bul.
But these other girls, running around here, broke, talking about, "I want some rocks, show me the rocks," I...
Ama burada dolanan diğer kızlar, bunlar çulsuz, "Kokain istiyorum, bana kokain bul," diye konuşuyorlar.
Find the money or I'm putting Ricky on tour.
Parayı bul yoksa Ricky'yi tura çıkarırım.
Get down to some good old-fashioned family bonding.
Git kendine eski moda bir aile bağı bul.
Locate Niklaus.
Niklaus'un yerini bul.
Figure it out.
Bir yolunu bul.
Now take your goddamn balls out of your vagina and find a way up this thing.
Şu taşaklarını amından çıkar da yukarıya giden bir yol bul.
Go look for Clary.
Git ve Clary'i bul.
Find it, add the rest when they get here.
Bul hemen, geri kalanını onlar gelince halledersin.
Go get a job, see how the real world is.
Bir iş bul ve gerçek dünyanın nasıl bir yer olduğunu kendin gör.
You find people.
Bul birilerini.
Find better business partners.
Daha iyi iş ortakları bul.
- Then get a lawyer.
- O zaman bir avukat bul.
Lucifer and I will go find Yuri, and, uh, and, um you track down Gisele.
Sen de Gisele'i bul.
Use your angelic powers to soar around the city and find them.
Melek güçlerini kullanıp şehirde uç ve bul onları.
Find him.
Onu bul.
Find yourself a quiet corner. Wait it out.
Kendine sessiz bir köşe bul ve oracıkta bekle.
Find someone else, bitch!
Git başka birini bul, orospu!
You wanted to be in AR. Fucking fix it.
- SR olmak isteyen sendin bir çaresini bul.
Find another band.
- Başka bir grup bul.
Find them.
Bul onları.
Here's my card, Dennis.
Los Angeles Emniyeti'nin yardımını sahiden istiyorsan bize bir tanık bul, sonra da beni ara. İşte kartım, Dennis.