English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ B ] / But now i know

But now i know traduction Turc

6,618 traduction parallèle
But now I know there's something stronger than fear, far stronger.
Fakat şimdi korkudan daha güçlü bir şeyin olduğunu biliyorum çok daha güçlü.
Julie feels like my mom, but now I know that Molly really is... was my mom.
Julie annem gibi ama artık Molly'nin gerçekten annem olduğunu biliyorum.
I don't know, but the point is, I might actually be sick now.
Bilmiyorum ama önemli olan şu an hasta olabileceğim.
I know it looks disgusting now, but sometimes it's nice, I mean after when I clean it,'cause no one else fucking does.
Şimdi iğrenç görünebilir ama bazen iyidir. Burayı temizlemem lazım çünkü bunu kimse yapmıyor.
But I know better now.
Ama şimdi daha iyi biliyorum.
Carl, I know that we have had a bad run of luck lately, but we can change it right now, god damn it.
Carl, son günlerde şansımızın kötü gittiğini biliyorum ama burada bunu değiştirebiliriz.
I know you don't want to hear me preach, but I'm gonna tell you right now, there's six months'worth of food in that cabin, plenty of water, - and a lot of firewood for the cold.
Tavsiyelerimi dinlemek istemiyorsun ama kulübede 6 aylık yiyecek bol su ve ısınmak için yakacak sürüyle odun var diyeceğim.
Look, I know avoidance is probably easier for you right now, but there's something we have to deal with.
Görmezden gelmenin senin için kolay olduğunu biliyorum ama yapmamız gereken bir şey var.
Now, I don't know if they've even met before tonight, but we did learn that both of them were born in the same town.
Bu geceden önce hiç tanışmışlar mıydı bilmiyorum ama öğrendik ki, ikisi de aynı şehirde doğmuş.
But now that actual people are here, I... You know, I'm still trying to figure out how to talk to'em.
Ama artık etrafımda gerçek insanlar olduğundan onlarla nasıl konuşacağımı öğreniyorum.
Now, I know that I withheld a few key facts from her, but the bottom line is I think leading this double life is gonna make Phil Miller a better husband to her.
Bazı önemli detayları söylememiş olabilirim ama bu çifte hayat, Phil Miller'ı ona daha iyi bir koca yapacaktır.
You know, maybe they're still there, maybe they're not. Either way, I've gotta go back and finish clearing the place, but now I'm down two men.
Hâlâ oradalar mı bilmiyorum ama oraya gidip işimi bitirmem gerekiyor.
Now I know this is gonna sound crazy, but you know that feeling you get when you meet someone and you have that instant connection?
Kulağa çılgınca gelebilir ancak bazen biriyle tanışır tanışmaz ona bağlandığın hissini yaşarsın ya.
But if she had stayed in Durnsville, like a real American, I know for a fact all of you would be rich right now.
Ama gerçek bir Amerikalı gibi Durnsville'de kalsaydı adım gibi biliyorum, hepiniz şu anda zengin olurdunuz.
Now I know how much all of you like carrying a load, but the truth is we could use a little help.
İnsiyatif almayı sevdiğinizi biliyorum ama gerçek şu ki yardıma ihtiyacımız var.
I don't know where your capital is coming from these days, but I wouldn't want a real estate attorney combing through my finances right now if I were you.
Bugünlerde sermayeniz nereden geliyor bilmiyorum ama sizin yerinizde olsaydım bu ara bir gayrimenkul avukatının mali durumumu kurcalamasını istemezdim.
Philip, I wasn't going to tell you this until things calmed down, but I think it best that you know it now.
Philip, işler yatışana kadar söylemeyecektim ama şimdi bilmen daha iyi olacak.
Look, I-I know it doesn't seem like it, but you're in a very fragile state right now.
Sana öyle gelmiyor olabilir ama şu anda çok hassas bir dönemdesin.
Now, I don't know what your plan is, but these cops are dangerous.
Şimdi, planınız ne bilmiyorum ama, bu polisler tehlikeli.
Now, I don't know what you think you're doing here but I do know that you're involved with Matthew Kellogg, and so do the police.
Sizin burada ne yaptığınızı bilmiyorum ama Matthew Kellog ile iş birliği yaptığınızı biliyorum ve bu polisi ilgilendirir.
I brought them back here, but now I don't really know what to do with them.
Buraya getirttim,... ama şimdi onlarla ne yapacağımı bilmiyorum.
Yes, I know that now, but...
- Evet. Şimdi bunun farkındayım ama...
Oh, I know it seems that way now, but just keep breathing.
Şu an öyle göründüğünü biliyorum ama sadece nefes alıp ver.
Now, it's a lot to absorb, I know, but I will explain everything.
Çok fazla olduğunu biliyorum ama gereken her şeyi açıklayacağım.
But the reality now is that we're all in bed together, and I know you felt something.
Ama gerçek şu ki hepimiz bir iş içindeyiz ve biliyorum sen de bir şey hissettin.
I mean, I know what I look like right now, but you - - I've seen better days.
Yani, şu an neye benzediğini biliyorum. Daha iyi günlerim olmuştu.
Now, I understand why you can't be honest with your daughter, and I pay the price every time I call Vivian and she hangs up on me, but this woman, this new woman, she deserves to know the truth.
Kızına karşı neden dürüst olamadığını şimdi anlıyorum. ... Vivian'ı arayınca telefonu suratıma kapattığında bedelini ben ödüyorum... and she hangs up on me,... ama bu kadın, bu yeni kadın gerçeği bilmeyi hak ediyor demek.
Now, don't laugh at me, but I have this fantasy that, you know, the kids will start calling me Paul.
Gülme ama bu hayalde çocuklar bana Paul demeye de başlayacak.
Now, I didn't see what happened, but I know Jeff wasn't alone in that room when he fell out the window.
Neler olduğunu görmedim ama camdan aşağı düştüğünde... -... Jeff'in odada yalnız olmadığını biliyorum.
I never knew our mother, but I imagine I'm getting to know her right now.
Annemizi asla tanımadım, ama tam şu anda onu tanıdığımı hayal ediyorum.
I know you can't see it right now, but I just saved your guacamole.
Biliyorum bunu şu anda anlayamazsın. Ama az önce senin guacamole'unu kurtardım.
Now, I know it's a little small, but it was the only available penthouse in the city.
Biliyorum biraz küçük ama şehirdeki boş tek çatı katı burası.
Now, I know you think that's crazy, but it works.
Saçma diye düşünüyorsun biliyorum ama işe yarıyor.
I mean, I know I'm going to love her, but right now, all I feel is overwhelmed and worried.
Bebeği seveceğimi biliyorum. Ama şu an her şey için bunalmış ve endişeli hissediyorum kendimi.
I'm sorry, I meant to text you back but there's this... You know, there's... there's a lot going on right now.
Kusura bakma, mesajına cevap verecektim ama şu... biliyorsun...
I'm sorry, but... I don't really know what that means right now.
Üzgünüm ama şu anda bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum.
I know everything looks really bad right now and you don't know me, but...
Durumun kötü göründüğünü biliyorum ama beni tanımyorsun.
I know you've always seen yourself in pursuit, but that's turned around now.
- Kendini hep kovalamacada hissettiğini biliyorum.
That's another habit I wouldn't mind breaking, but, you know, right now we... have to...
Bu alışkanlığını da kaldırmak istiyorum ama şu an mecbur işte...
Now, I know it's a Hail Mary, but I at least have got to try.
Bunun çok zor olduğunu biliyorum, ama yine de denemek zorundayım.
I don't know what law of physics he's broken now, but I think you do.
Hangi fizik kuralını çiğnedi bilmiyorum ama senin bildiğini düşünüyorum.
Look, I know you want to keep your family as normal as possible, but it's gone way beyond that now.
Bak, ailenin mümkün olduğunca normal bir hayat yaşamasını istiyorsun ama artık o kısmı geride bıraktık.
Look, I know you want to keep your family as normal as possible, but it's gone way beyond that now. I need to see Jennifer.
Bak, ailenin mümkün olduğunca normal bir hayat yaşamasını istiyorsun ama artık o kısmı geride bıraktık.
Just now, I was supposed to put you into a category so I would know what to say to you, but then I realized I didn't know what category you would want to be put in, so, uh, I was thinking, " I guess there's no time
Az önce, seni bir kategoriye koymam gerekiyordu, böylece sana ne demem gerektiğini bilecektim. Sonra fark ettim ki, hangi kategoriye girmek istediğini bilmiyorum.
I know that you can't feel it right now, Care, but if you kill Sarah, it's gonna haunt you forever. I was pretty clear about that. Look.
Yeterince açık belirtmiştim.
I know, but it's dangerous. Now, please. When we left the vigil,
- Evet ama bu tehlikeli lütfen, Fred telefonla bizimle irtibata geçemezse burada buluşacağımızı söyledi.
I know, but if we leave right now, we'll still have enough time to blow through a McDonald's drive-through like something from Back to the Future.
Farkındayım ancak eğer hemen yola çıkarsak tıpkı Geleceğe Dönüş filmindeki gibi McDonald's'ın arabaya servis kısmına dalabiliriz.
I know that feeling, that draw. But I'm good now, right?
Bu çekilme hissini tanıyorum ama ben iyiyim.
But if I let her go now, I don't know when I have a chance to see her again.
Ama şimdi gitmesine izin verirsem, onu bir daha ne zaman görebilirim bilmiyorum.
I know. I know it's gonna be tough, but Don needs you now.
Zor olacağını biliyorum ama şu anda Don'un sana ihtiyacı var.
I know this marriage isn't perfect, or even great, but now I treasure the moments where it's just so-so.
Bu evliliğin mükemmel ya da harika olmadığını biliyorum ama şu an sadece şöyle böyle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]