Cell phone buzzing traduction Turc
22 traduction parallèle
Kid, if it buys us a bullshit theatrical release... ( CELL PHONE BUZZING )
Evlat, eğer bu saçmalık gibi görünürse- -
( cell phone buzzing ) oh, um... He's either dead or alive.
Ya ölmüştür ya yaşıyordur.
( CELL PHONE buzzing ) lt's all so confusing.
Çok karmaşık.
( CELL PHONE BUZZING ) You're vibrating.
Titriyorsun.
Uh, in an existential crisis. You? ( CELL PHONE BUZZING )
Varoluşsal bir krizdeyim.
- ( Cell phone buzzing ) - That's skin.
Deri bu.
Key to a good photo... ( cell phone buzzing ) think of a secret.
İyi bir fotoğrafın anahtarı gizli bir şeyler düşünmektir.
[CELL PHONE BUZZING] ARCHER : Hang on, I should get that.
Dur, şuna bakmalıyım.
( chuckles ) Honey, welcome to the weird and awkward world... ( cell phone buzzing )
( gülümseme ) Bal, garip hoş geldiniz ve garip dünya... ( cep telefonu uğultu )
Yeah. ( Cell phone buzzing )
Evet.
I love you. [cell phone buzzing]
Birisi arıyor.
- Want to watch? [cell phone buzzing]
İzlemek ister misin?
[cell phone buzzing]
[Cep telefonu uğultu]
- [clicks ] [ cell phone buzzing] - Thanks, Abigail.
Teşekkürler Abigail.
[Cell phone buzzing ] [ Sighs] Homicide in Liberty City.
Liberty City'de cinayet işlenmiş.
[Cell phone buzzing] Hello?
Efendim?
( cell phone buzzing ) Hello?
Alo?
( cell phone buzzing )
Telefonu yok.
( cell phone continues buzzing ) _ _
Kurallara aykırı bu.
[cell phone buzzes ] [ buzzing continues]
[cep telefonu buzzes ] [ uğultu devam ediyor]
[cell phone buzzing] Hold on.
Bekle.
The horses going back into their stables and the... The buzzing of the cell phone towers.
Ahırlarına dönen atları, baz istasyonlarının vızıldamasını.