English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ P ] / Phone buzzing

Phone buzzing traduction Turc

76 traduction parallèle
[Phone Buzzing] What are you talking about?
Sen neler anlatıyorsun?
Yeah. [phone buzzing]
Evet.
Kid, if it buys us a bullshit theatrical release... ( CELL PHONE BUZZING )
Evlat, eğer bu saçmalık gibi görünürse- -
( cell phone buzzing ) oh, um... He's either dead or alive.
Ya ölmüştür ya yaşıyordur.
I used to love coming home to hear you singing in the other room. ( PHONE BUZZING )
Eve geldiğimde şarkılarını dinlemeye bayılırdım.
( CELL PHONE buzzing ) lt's all so confusing.
Çok karmaşık.
( CELL PHONE BUZZING ) You're vibrating.
Titriyorsun.
Uh, in an existential crisis. You? ( CELL PHONE BUZZING )
Varoluşsal bir krizdeyim.
( phone buzzing )
( Telefon uğultu )
- That was me? - ( Phone buzzing )
- Ben miydim o?
- ( Phone buzzing ) - Eight months pregnant in a pair of uggs.
Ayağında terliklerle, 8 aylık hamile.
- ( Cell phone buzzing ) - That's skin.
Deri bu.
Key to a good photo... ( cell phone buzzing ) think of a secret.
İyi bir fotoğrafın anahtarı gizli bir şeyler düşünmektir.
[CELL PHONE BUZZING] ARCHER : Hang on, I should get that.
Dur, şuna bakmalıyım.
[Phone buzzing]
Beni savunmana ihtiyacım yok.
[Phone buzzing] Uh, I gotta go to the firehouse.
İstasyona gitmem lazım.
JAVIER : No. ( phone buzzing )
Hayır.
( chuckles ) Honey, welcome to the weird and awkward world... ( cell phone buzzing )
( gülümseme ) Bal, garip hoş geldiniz ve garip dünya... ( cep telefonu uğultu )
( Phone buzzing ) Hello.
Alo.
[Phone buzzing]
[Telefon uğultu]
I loved the noises, the shop always a-whir with gossip, laughter, buzzing, snipping, the clatter of trays dropped on the floor, door chimes, the phone always ringing.
Gürültüleri severdim. Dükkânda hep bir dedikodu uğultusu olurdu. Kahkahalar, vızıltı, makas sesleri.
- Jill, your phone's buzzing.
Jill, telefonun çalıyor.
And then I started hearing a buzzing sound in my office phone.
Ve sonra ofis telefonumda garip cızırtılar olduğunu fark ettim.
Phone calls from the Ministry from the early morning, the Party Committee buzzing that militiamen got drunk.
Bu sabah erken saatlerde Bakanlık'tan aradılar,... Parti Komitesinde sarhoş olan askerler konuşuluyor.
Does your phone ever stop buzzing?
Telefonun titreşmeyi hiç kesmez mi?
My phone is buzzing.
Telefonum çalıyor.
( phone buzzing ) Shit.
Siktir.
( phone buzzing ) - try some.
Deneyin.
Dad, your phone's been buzzing like crazy.
Baba, telefonun deli gibi titriyor.
Your phone will not stop its incessant buzzing.
Telefonun ısrarla titremeye devam ediyor.
My phone's making a weird buzzing sound around this briefcase.
Telefonum bu evrak çantasının etrafında titremeye başladı.
And your phone won't stop bloody buzzing.
Telefonun da çalıp duruyor.
Your phone is buzzing.
Telefonun titriyor.
Your phone hasn't stopped buzzing for the last half hour.
Yarım saattir telefonun susmuyor.
So your phone- - it was buzzing like crazy last night.
Telefonun dün gece sürekli titredi durdu.
Why isn't that phone of yours ringing or buzzing - or dinging or whatever it is blueberries do?
Telefonun neden çalmıyor ya da titremiyor o'Blueberry'ler ne yapıyorsa ondan yapmıyor?
Hey, Liam, your phone's buzzing.
Liam, telefonun titriyor.
[Cell phone buzzing ] [ Sighs] Homicide in Liberty City.
Liberty City'de cinayet işlenmiş.
( Phone buzzing )
- Ne oldu?
Oh, my phone's buzzing. Oh.
Telefonum titreşiyor.
( Phone buzzing ) Are you kidding me?
Dalga mı geçiyorsun?
Hey, your phone's buzzing.
Telefonun çalıyor.
Hey, listen, my phone was buzzing, okay?
Hey, dinle, telefonum çalıyor tamam mı?
Hey, babe, your phone's buzzing.
Bebeğim telefonun titreşiyor.
Your phone's buzzing again.
Telefonun yine titriyor.
[Cell phone buzzing] Hello?
Efendim?
( cell phone buzzing ) Hello?
Alo?
( phone buzzing )
Affedersiniz.
Your phone was buzzing.
Telefonun titriyordu.
The phone's buzzing.
Telefonum titriyor.
( phone buzzing ) oh, that's my cab.
Taksi gelmiş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]